Başbakan Yardımcısı Ali Babacan."İçeriyle Dışarının Daha Dengeli Olduğu Büyüme Kompozisyonu... - Son Dakika
Ekonomi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan."İçeriyle Dışarının Daha Dengeli Olduğu Büyüme Kompozisyonu...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan."İçeriyle Dışarının Daha Dengeli Olduğu Büyüme Kompozisyonu...

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "İçeriyle dışarının daha dengeli olduğu büyüme kompozisyonu bekliyoruz."

22.02.2013 13:14

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "İçeriyle dışarının daha dengeli olduğu büyüme kompozisyonu bekliyoruz. Özellikle iç tüketim, hele hele 'ölçüsüz bir şekilde kredi artışına' dayanan bir iç tüketimi de kontrol etmek için gerektiğinde gerekli adımları atacağız. Bir yandan Merkez Bankası, bir yandan BDDK, bir yandan hükümetimiz özellikle iç tüketimdeki artışın ölçülü olması konusunda hassas olacak" dedi.

Babacan, Türk Eximbank Genel Müdürlüğü'nün Ümraniye'deki yeni hizmet binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, son yıllarda etkisini artıran bir diğer uygulamanın Merkez Bankası'nın Eximbank'a tanıdığı reeskont kredisi olduğunu belirterek, "Eximbank, Merkez Bankası'nın verdiği destek ile şimdiye kadar ulaşamadığı bir kredi hacmine ulaştı. İlk rakam 2 milyar dolar, sonra 4 milyar dolar ve şu anda Eximbank'ın Merkez Bankası'ndan kullandığı 5 milyar dolarlık reeskont kredisi var. Bu 4 aylık bir vadede olduğu için de yılda 3 defa döndüğünü düşünürseniz, yaklaşık akım olarak 15 milyar dolarlık bir desteğe denk geliyor" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın böylesine bir desteği ihracatçılara vermesinin çok önemli olduğunu ifade eden Babacan, şunları söyledi:

"Bu rakamın ileride daha da artacağını bekliyoruz. Zaten ihtiyaç oldukça gerekli adımlar atılıyor. Eximbank'ın kısa vadeli kredileri içerisinde bu tür Merkez Bankası kaynaklı kullandığı oran yüzde 73'e ulaşmış durumdadır. Merkez Bankası bunu döviz karşılığı Türk Lirası olarak veriyor, ancak tahsilatı da döviz olarak yapıyor.

Komşu ülkelerdeki ekonomik ilişkilerimizin gelişmesinde de Eximbank önemli rol üstlenmiş durumdadır. Özellikle müteahhitlerimize de destek vermektedir. Burada OECD kuralları geçerli. Türkiye'den sağlanan hizmetin, ürünün yüzde 85'ine kadar Eximbank kredi vermektedir. Bu tür kredilerde de karşıdaki muhatap devlet olduğu için Eximbank'a 'korkma sen krediyi ver, biz senin arkanda olacağız' diyoruz. Ülkeler gruplar halinde belirlenmiş durumda. Ciddi önemli bir proje geldiğinde de Bakanlar Kurulu kararını bir günde çıkartmamız mümkün. Hemen rakamları revize ediyoruz. Yeter ki Türkiye'den iş, ihracat olsun."

-"Eximbank'ın atağı"-

Babacan, Eximbank'ın yeni hizmetleri olacağını anlatarak, "Şu anda belirli alıcılara yönelik bir kredi sigortası ya da yurt içi kredi sigortası, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine yönelik sigorta gibi alanlar üzerinde çalışılıyor" dedi.

Eximbank'ın 2010'da toplam desteğinin 8,5 milyar dolar olduğunu aktaran Babacan, şunları kaydetti:

"Bunun içerisinde farklı finansal hizmetlerin toplam rakamını görüyoruz. 2011'de yaklaşık yüzde 51 artışla bu 12,5 milyar dolara yükseldi. Geçen yıl 22 milyar dolara yükseldi. Eximbank, 2012 itibariyle ihracatımızın yüzde 14,5'unu tek başına destekleyen banka konumundadır. Son 1 yıl içerisinde sigorta güvencesi sağlanan firmaların sayısı yüzde 20 arttı. Kredi kullandıran firma sayısı 3 bin 950'ye ulaştı. Nereden bakarsak bakalım gerçekten son derece iyi bir performans ortada. Bu başarı için herkese teşekkür ediyorum. Bu kadar kısa zamanda böyle bir atak Türk bankacılık sektöründe eşi benzeri görülmemiştir. Hele hele bir kamu bankasında çok önemli başarıdır. Gerçi diğer bankalarımız da son 10 yılda öyle bir başarı ortaya koydular ki kamu bankacılığı çok farklı bir noktaya geldi. Adeta özel sektör bankası gibi faaliyet gösteriyorlar."

Babacan, dünyada Birleşmiş Milletler'e üye olan 193 ülke olduğunu, üye olmayanların da listelendiğinde 241 ülke bulunduğunu belirterek, Eximbank'ın sigorta kapsamının 238 ülkeyi içerdiğini kaydetti.

-"Krizin kökenine inilip sorunlar çözülebilmiş değil"-

Babacan, 2009 yılındaki krizin halen bitmediğini, fazlar değiştirerek devam ettiğini belirterek, "Henüz krizin kökenine inilip sorunlar çözülebilmiş değil. Adeta pansumanla, yara bandıyla geçici pamuk ipliğine bağlanmış tedbirlerle bu çark dönüyor" dedi.

Son aylarda finansal piyasalarda sakin bir ortamın söz konusu olduğunu ifade eden Babacan, şunları söyledi:

"Ama bu ortamın ne kadar kalıcı olduğu konusunda endişelerimiz var. Avrupa Birliği bir mali birlik, bankacılık birliği olma yolunda adımlar attılar. Aman ülkeler batmasın diye müsamaha var. Avrupa Merkez Bankası'nın attığı adımlarda

'ne olursa olsun avroyu koruyacağım, sınırsız likidite temin edeceğim' demesiyle hem bankalar hem ülkelerde rahatlama var. Ama bu rahatlama rehaveti de beraberinde getiriyor. Evet faizler düştü ama piyasa baskısı da önemli ölçüde kalktı. Piyasa baskısı kalkınca bundan sonraki dönemde bu ülkeler reformlarını yapabilecek mi, yapamayacak mı- Bu konuda endişelerimiz var. Bütçe açığının düşmesi, kamu borç stokunun düşmesiyle ilgili köklü çözüm bulunamadı. AB'nin tümünde işsizlik artmaya devam ediyor. Büyüme oranları negatif. Küçük bir büyüme bekleniyordu onun da olmayacağını görüyoruz."

Avrupa Birliği'nin Türkiye için önemli bir ihracat pazarı olduğuna işaret eden Babacan, şunları aktardı:

"G-20 toplantılarında da Avrupalı dostlarımıza söyledik; 'asla rehavete düşmeyin, gerekeni yapın. Fırsat penceresini yakaladığınızda gerekli adımları atın' diye ilgililere gerekli uyarılarımızı yaptık. ABD'de mayıs ayına kadar geçici çözüm üretildi ama mayıs ayı yaklaştıkça hem mali uçurum hem de borç tavanı yine tartışma konusu haline gelecek. Japonya'ya gelindiğinde hükümet ile MB arasındaki tartışmalar güven ortamına büyük zarar verdi. Önümüzdeki dönemde Japonya'da da daha bir tek seslilik olmasını umuyoruz. 2012 yılında küresel ekonominin büyümesi beklenenin altında kaldı. Avro Bölgesi yıl başındaki beklentinin 1,5 puanın altında, gelişmekte olan ülkelerde de 1 puana yakın altında gerçekleşecek."

-"Türkiye için güven göstergeleri iyi noktada"-

Türkiye'nin 2012 yılında da asla ihtiyatı elinden bırakmadığını belirten Babacan, şunları kaydetti:

"Bunun sonucunda büyümemiz belki yıl başında koyduğumuz tahminlerin bir miktar altında kalacak. Şunu da unutmamalıyız ki 2012 yılında Türkiye'deki toplam istihdam tam 1 milyon arttı. Enteresan bir şekilde bunun tam da yarısı, 500 bini kadın. 2012 yılı belki bizim yakın tarihimizde kadınların işgücüne en yüksek oranda katıldığı bir yıl oldu. 2012 yılı 44 yılın en düşük enflasyonunu gördüğümüz bir yıl oldu. 2012 yılı, cari açığımızın 4 puan düştüğü bir yıl oldu. Tüm güven göstergeleri Türkiye için iyi noktada bulunuyor. 2012 yılı kendi içimizde yeniden dengelenme, istikrarı önceleme, zemini kuvvetlendirme ve 2013 sonrası için de sağlam bir zeminde sürdürülebilir bir büyümeyi elde etmek için kritik bir yıl oldu."

Babacan, 2013 yılı için OVP'de ilan ettikleri büyüme tahmininin yüzde 4 olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Farklı büyüme tahminleri olabilir ama bu işin resmi olan rakam yüzde 4'tür. Bunun yarısının iç tüketimden yarısının da dış talepten geleceğini bekliyoruz. İçeriyle dışarının daha dengeli olduğu büyüme kompozisyonu bekliyoruz. Özellikle iç tüketim, hele hele 'ölçüsüz bir şekilde kredi artışına' dayanan bir iç tüketimi de kontrol etmek için gerektiğinde gerekli adımları atacağız. Bir yandan Merkez Bankası, bir yandan BDDK, bir yandan hükümetimiz özellikle iç tüketimdeki artışın ölçülü olması konusunda hassas olacak."

(Sürecek)

Muhabir: Elif Ferhan Durmuş

Yayıncı: Affan Kulunyar - İSTANBUL

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan.'İçeriyle Dışarının Daha Dengeli Olduğu Büyüme Kompozisyonu... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement