Manisa Ticaret Borsası başkanı Sadık Özkasap, "Geçen yıla oranla üzüm alımlarında borsalarda yüzde 50 düşüş yaşandı, 2013 yılı üzüm bağları için zor bir yıl oldu" dedi.
Özkasap, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2013 yılında üzüm bağlarında doğuş ve budama zamanlarından itibaren başlayan olumsuzluklardan dolayı bir önceki yıla oranla verimin düşük olduğunu söyledi. Bağcıların zor bir yıl geçirdiğini anlatan Özkasap, bağların Manisa merkez, Saruhanlı, Salihli, Alaşehir, Sarıgöl ilçelerinde bağların don ve kuvvetli doluya maruz kaldığını kaydetti.
Kurulan rekolte tespit komisyonunun tahminlerinin son 3 yılda tuttuğunu hatırlatan Özkasap, Manisa'da üzümde beklenen rekoltede don ve doludan sonra düşüş öngörüldüğünü hatırlattı.
"Tahmini rekoltenin yarısı gerçekleşti"
Tahmini rekolte çalışmasının amacının, çiftçinin malının ucuza satılması ya da ihracatçının ucuza mal temini için olmadığını vurgulayan Özkasap, yapılan tahmin çalışmalarının fiyat dengelemesi açısından önemli olduğunu, ihracatçının gelecek ürün oranında bağlantı yaptığını hatırlattı.
Ege bölgesi için 2012 yılında 286 bin 575 ton üzüm rekolte tahmini yapıldığını, sezonda borsalarda 320 bin ton müstahsil yapıldığını vurgulayan Özkasap, şunları söyledi:
"Bu yıl don ve dolu olayı yaşandı, bağlarda asmalar arasında doğuşlarda farklılıklar olduğundan, tespitler bundan dolayı açıkçası çok başarılı olmadı ve rekoltede ciddi eksiklikler yaşandı. Geçen yıla oranla üzüm alımlarında borsalarda yüzde 50 düşüş yaşandı. 2013 yılı üzüm bağları için zor bir yıl oldu. Bu sezon için tahmini üzüm rekoltesi 242 bin ton olarak belirlenmişti. Şu an itibariyle borsalarımızda 100 bin tonun üzerinde alım gerçekleşti. Merkez ve ilçelerimizdeki üretici ile tüccarların elinde halen kendi üzüm stokları var. Eldeki stok miktarlarını çıkarmak mümkün değil."
"Üzüm fiyatları kademeli olarak 5,2 liraya kadar çıktı"
Rekoltede yaşanan düşüklük nedeniyle üzüm fiyatlarının 4,5 liradan kademeli olarak 5,2 liraya kadar çıktığını anlatan Özkasap, şöyle konuştu:
"Ülkemiz üzüm üretiminin yüzde 90'ını Manisa olarak karşılıyoruz. İhracatımız da 500 milyon doları geçti. Üzüm az diye fiyatı yükseldi ama unutulmamalıdır ki, üzüm iç pazarda değil dış pazarda daha çok tüketilmektedir. Ağırlıklı olarak İngiltere gibi Avrupa ülkeleri daha çok üzüm tüketmektedir. Türk üzümü, kalitesi bakımından diğer ülkeler arasında tonunda 500 dolar gibi daha pahalıdır. Üzüm işletmeleri de geçtiğimiz yıllar gibi her zaman çalışmıyorlar, bu yıl fabrikaların kapasitelerini de düşürdüler. Çünkü pahalı olduğu için üzüme yurt dışından fazla talep yok. Yurt dışındaki alıcı, ilk etapta maliyetini düşürmek için haklı olarak bulduğu ucuz üzüme gidiyor. Tabii bundan dolayı da Türkiye'ye çok fazla alıcı gelmedi, gelmediği için de üzüm fiyatları bir ara 5,2 liraya kadar çıktıktan sonra, İran üzümü konuşuldu ve üzüm fiyatları tekrar 4,6 liraya geriledi. Ayrıca bunda dövizin yükseliş etkisini de unutmamak gerekir."
Üretici ile ihracatçı arasında büyük güven ve birlik olduğunu kaydeden Özkasap, üzüm üreticisi ile ihracatçı arasındaki alışverişin, çek senet olmadan güvene dayalı örnek bir alışveriş olduğunu ifade etti.
İran üzümü karıştırıldığı iddiaları
İran üzümünün geçmişten beri serbest bölgeye geldiğini ve "İran üzüm" menşeili satılması gerektiğini söyleyen Özkasap, karıştırılarak satılmasının davalık bir konu olduğunu vurguladı.
Bazen bu tür dedikoduların çıkarıldığına işaret eden Özkasap, şöyle konuştu:
"İran üzümünü sultaniye üzüm diye satamazsın, menşeyi neyse kutusunun üzerine o yazılarak satılır. Dedikodular var, gazetede 'yakalandı, edildi' diye söyleniyor ama bizim elimizde şu ana kadar bana da bu konuda bilgi gelmedi. Üzümde dalgalanmayı en fazla alıcı ve satıcı belirler, bu arz talep dengelerine bağlıdır. Söylüyorlar, 'İran üzümü geldi, Türk üzümü diye satıldı' ama bunu görmedik. Bunlar hep varsayım, tespit edilmiş yok. İran üzümü serbest bölgeye gelir ve İran üzümü olarak satılabilir."
"Üretici teknolojiyi kullanıyor"
Özkasap, üreticinin de her geçen yıl hükümetin desteğiyle bilinçli üretim gerçekleştirdiğini, bağcıların birçoğunun damlama sulama sistemine geçtiğini, don olayından en az zararı görmeleri için bağları fıskiyeler ile donatıp, teknolojiyi de kullanmaya başlayıp gerekli önlemleri almaya başladığını belirtti.
Üzüm üreticisinin budamadan hasada kadar bağına çocuğu gibi baktığını ifade eden Özkasap, eskiden üretimde çeşitli sıkıntılardan bahsedildiğini ama makinelerin değiştiğini, üretimin bu anlamda çok bilgili yapıldığını, üretilen kaliteli üzümün de hem ihracatçının hem de üreticinin işine yaradığını dile getirdi.
Bu yıl üreticinin fiyatlardan dolayı memnun olduğunu, sadece geçen yıla oranla daha az üzüm almasından sıkıntılı olduğunu anlatan Özkasap, doğal afetler nedeniyle zarar gören bağlardaki hasarının büyük kısmının TARSİM tarafından ödendiğini açıkladı.
Son 5 yılda yağışların iyi, barajların doluluk oranlarının memnun edici seviyelerde olduğunu hatırlatan Özkasap, bu yıl yağışların düşük olması sebebiyle yaşanabilecek kuraklığın üzüm bağlarında ciddi sıkıntıya yol açabileceğine dikkati çekerek, sıkıntıların mevcut suyun ekonomik kullanılması ve damlama sulama ile en aza indirilebileceğini söyledi.
Sadık Özkasap, üzüm üretiminde yılların birbirini tutmadığını, üretimde hava şartlarının da çok önemli olduğunu belirterek, şu ana kadar bağ budamalarında çubukların temiz olduğunu da sözlerine ekledi.
Son Dakika › Ekonomi › Borsalarda Üzüm Alımı Yüzde 50 Düştü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?