İddmib'den, Sac İthalatına Ek Vergi ve Fon Getirilmek İstenmesine Tepki

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Rıdvan Mertöz, sac ithalatına ek vergi ve fon getirilmek istenmesine ilişkin, "Sac üreticisi firmalarımız kısa vadede kazançlı olsalar da uzun vadede onların da kaybı olacaktır. Yetkililer, ilave vergiler ve fonlar uygulanmadan ilgili sektör örgütleri ve Birliklerle istişare içinde olmalıdır" dedi.

Mertöz yazılı açıklamasında, yerli sanayiyi korumak amacıyla Çelik Levha (sac) ithalatında getirilmek istenen fon ve ek vergilerin, bu ürünü hammadde olarak kullanan sektörlerde endişe yarattığını belirtti.

İthalatın zorlaştırılmasının çelik sektörünü sevindireceğini, ancak 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmakta en büyük payı alacak birçok sektöre zarar vereceğini savunan Mertöz, Türkiye çelik endüstrisinin çok büyük ilerlemeler kaydettiğini ve bugün dünyanın 8. Avrupa'nın da Almanya'dan sonra 2. en büyük ham çelik üreticisi konumuna geldiğini ifade etti.

Mertöz, aynı gelişimin çelikten mamul ürünlerde de yaşandığına dikkati çekerek, Türkiye'nin çeliği hammadde olarak kullanan pek çok sektörde dünyanın söz sahibi ülkeleri arasında olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin beyaz eşya sektörünün son 10 yılda çok önemli bir üretim üssü haline geldiğini ve Avrupa'nın lider ülkesi olduğunu vurgulayan Mertöz, şunları kaydetti:

"Benzer şekilde otomotiv sektörü de ülkemizin en büyük ihraç kalemini oluşturuyor. Çelik boru üretim ve ihracatında ise Avrupa'nın en önde gelen ülkelerinden birisiyiz. İhracatın lideri konumundaki bu sektörler, Türkiye'de yassı çelik sac üretiminin yeterli olmaması sebebiyle ihtiyacının önemli bir kısmını yurtdışından gümrük vergisi ödeyerek karşılıyor. Fakat son günlerde, yassı sac ithalatına uygulanan gümrük vergilerinin artırılmasına ve ek vergilerin konulmasına yönelik girişimlerin olması, bu ürünü girdi olarak kullanan üretici ve ihracatçıları ziyadesiyle rahatsız ediyor.

500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için katma değerli ürünler üretilmesi kaçınılmaz. Otomotiv yan sanayi, beyaz eşya, makine, gemi yapım, ambalaj sanayi gibi pek çok sektörde girdi olarak kullanılan çelik sacın maliyetinin makul düzeyde olması sadece sacı girdi olarak kullanan firmalar açısından değil, ülkemizin ihracat rekabet gücü açısından da çok büyük önem taşıyor. Yassı sac üretiminde talebe yetişmekte zorlanıldığı ve ciddi karların sektör temsilcileri tarafından açıklandığı bir ortamda, ek vergi fon getirilmek istenmesi, sac üretimi yapan firmalarımızın sıkıntıları hususunda ciddi tereddüt uyandırmaktadır. Üstelik 2014 yılı ocak-eylül döneminde gerçekleşen sıcak haddelenmiş sac ithalatında bir önceki yıla göre yüzde 22 oranında düşüş dikkate alınırsa bu tereddütte haklı olduğumuz görülmektedir."

Rıdvan Mertöz, Dahilde İşleme Rejimi'nin (DİR) ihracatçıya bir çözüm olarak sunulduğunu, ancak kendi sektörlerinde bunun zor olduğunu belirtti.

DİR kapsamında yapılan yassı çelik sac ithalatının gemilerle ve büyük maliyetlerle gerçekleştirilebildiğine işaret eden Mertöz, "DİR bizim gibi sektörlerde sadece büyük ölçekli firmalar için söz konusudur. KOBİ ölçeğindeki firmalar için Dahilde İşleme Rejiminden faydalanmak çok mümkün değildir. KOBİ'ler hammaddesini ya yerli üreticiden ya da tüccardan almak zorunda olduğundan DİR kapsamına girmemekteler. Bu derece önemli bir hammadde ve girdi olan yassı çeliğe yüzde 9 – 10 gibi yüksek oranda uygulanan gümrük vergilerinin daha da yükseltilmesi, bu üründen mamul eşyaların Türkiye'de üretilmek yerine ithal edilmesini özendirecektir" değerlendirmesini yapı.

Bu durumun sacı girdi olarak kullanan sektörlerin yurt dışı rekabet gücünü azaltacağını, orta vadede üretim ve istihdam açısından önemli kayıplara neden olacağını aktaran Mertöz, "Sac üreticisi firmalarımız kısa vadede kazançlı olsalar da uzun vadede onların da kaybı olacaktır. Yetkililer, ilave vergiler ve fonlar uygulanmadan ilgili sektör örgütleri ve Birliklerle istişare içinde olmalıdır" dedi. - İstanbul