İş Dünyasının Önceliği Vize Değil Terörle Mücadeledir"

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, iş dünyasının terörün bitirilmesini vize serbestisine tercih edeceğini belirterek, "İş dünyasının öncelikli talebi vize sorunu değildir. Terörle mücadele aynı sertlikle devam etmeli ve terörün kökü kurutulmalıdır. Huzur olmadan ne istikrar, ne de ekonomik gelişme olur" değerlendirmesinde bulundu.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Mayıs Ayı Meclis Toplantısında konuşan Kopuz, vizelerin kaldırılmasıyla ilgili şartları eleştirerek, AB'nin ipe un sermeye başladığını, Türkiye'ye vizelerin kaldırılması için şart koşulan 72 maddeden 67'sinin yerine getirildiğini, kalan 5 maddeden birisinin de terörle mücadeleyle ilgili yeni düzenlemeler yapılması olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin hiçbir Avrupa ülkesinin yaşamadığı oranda büyük bir terör sorunu ile mücadele ettiğini dile getiren Kopuz, bu mücadeleyi sekteye uğratacak düzenlemelerin istenmesini anlamanın mümkün olmadığını aktardı.

Kopuz, terör sorunuyla karşılaştırıldığında, iş dünyasının öncelikli talebinin kesinlikle vize sorunu olmadığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"Terörle mücadele aynı sertlikle devam etmeli ve terörün kökü kurutulmalıdır. Huzur olmadan ne istikrar, ne de ekonomik gelişme olur. Biz iş dünyası olarak vize için kuyruklarda beklemeyi sürdürebiliriz. Vize alabilirsek ne ala, o ülkeye gider iş yaparız. Alamazsak ne gam, gider diğer ülkeyle iş yaparız. Ama şehit cenazelerine kesinlikle tahammülüz yoktur. Bu konuda devletimizin sonuna kadar destekçisiyiz. Terörle mücadele güçlü bir biçimde sürüyor.

Terör örgütünün sözcülüğüne soyunmuş bazı siyasilerden bölünme ile ilgili sözler duymaya başladık. Ben inanıyorum ki bu açıklamalar terörü bitirmede sona yaklaşıldığının bir göstergesidir. Bizler istikbali ve istiklali için bu vatan uğruna binlerce şehit verdik. Memleketimizi üç beş çapulcuya yedirecek değiliz. Birileri ısrarla Türkiye'nin iç sorunlarla boğuşması için her türlü hainliği yapıyor. Türkiye'nin gündemini terörle meşgul etme gayesiyle ihanet içinde olanlar, Allah'ın izniyle milletimiz, devletimiz ve güçlenen ekonomimiz karşısında yenilecektir."

"Türkiye büyümeye devam edecek"

Kopuz, Türkiye'nin 6 yıldır kesintisiz büyüdüğünü hatırlatarak, 2015'te Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olduklarını belirtti.

Ekonomide yaşanan iyileşmelere örnekler veren Kopuz, "Kamu bütçe açığının milli gelire oranı bu dönemde düşerken, küresel ticaretteki ekonomik performansımız da olumlu bir seyir izliyor. Doğrudan yabancı yatırımlarda da iyi durumdayız. Mart ayında ihracatımız yüzde 2,3 arttı, ithalatımız ise yüzde 5,2 azaldı. Böylece martta dış ticaret açığı 4 milyar 946 milyon dolara geriledi. Sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 arttı." bilgilerini verdi.

Kopuz, bu veriler ve gelişmeler ışığında Türkiye'nin ilk çeyrekte yüzde 5 ile 6 arasında büyümesini beklediklerini kaydederek, bu rakam açıklandığında da "şaşırtıcı" bulunacağını, Türkiye'ye inanmayanların bu büyüme rakamlarını şaşırtıcı bulmaya devam edeceğini vurguladı.

TOBB Genel Kurulu'nda yaşananlara da değinen Kopuz, şu ifadeleri kullandı:

"Genel kurul hazırlıkları için Ankara'da bulunduğumuz sırada birçok bakan ile istişarelerde bulunduk. İş dünyasının sorunlarını kendilerine ilettik. Allah'a şükür hükumetimiz ile uyum içerisinde iş dünyasının önünü açmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurul sırasında yaptığı konuşmada iş dünyası için çok önemli müjdeler verdi. Yapılan ödül törenine kabinedeki bakanlarının büyük çoğunluğu ile beraber katılarak bizleri şereflendirdi. Genel kurula ekonomi ile ilgili tüm bakanlar ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bizim iş dünyası için yaptığımız çalışmalardan rahatsız olmuş olacak ki, bizleri eleştirdi. 'TOBB hükumete neden muhalefet yapmıyor' dedi. Bakanlara niye teşekkür ediyorsunuz dedi. Konuşmasının sonunu ise kan ve kin ile bitirdi. TOBB mensupları Türk iş dünyasının temsilcileri olarak bizim işimiz üzüm yemektir. Ana muhalefet görevini yapamıyorsa o kendilerinin sorunudur. Ana muhalefet liderinden kendi görevini bizim gibi kamu kurumlarına yüklemek yerine, iktidar partisini örnek almasını ve ana muhalefet görevini hakkıyla yapacak nitelikli bir kişiye en kısa sürede görevini devretmesini bekliyoruz."