Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Mevcut durumda küresel iktisadi faaliyete dair açıklanan veriler istikrarlı bir görünüm çizmezken, gelişmiş ülkelerin ekonomi politikalarına ilişkin belirsizliklerin uzun süre devam etmesi halinde önümüzdeki dönemde risk iştahının dalgalı bir seyir izlemesi ve sermaye akımlarındaki zayıf seyrin sürmesi beklenebilir. Bu durum enflasyon ve finansal istikrar görünümü üzerinde risk oluşturabilecektir" dedi.
Kurulun, 23 Temmuz tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 30 Temmuz tarihli toplantı özetinde, mayıs ayının sonlarından itibaren küresel düzeyde para politikalarına ilişkin artan belirsizlik nedeniyle sermaye akımlarında gözlenen zayıflamanın fiyat istikrarı ve finansal istikrar üzerindeki yansımaları değerlendirildi.
Kurul sermaye akımlarındaki yavaşlamaya rağmen kredi artış oranlarının referans değerin üzerinde seyretmeye devam ettiğine dikkati çekerek, böyle bir konjonktürde para politikası duruşunun sıkılaştırılmasının finansal istikrarı destekleyeceği değerlendirmesinde bulundu.
Kurul, toplantıda ayrıca Temmuz Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen orta vadeli tahminleri de değerlendirirken, enflasyonu artıran birden fazla unsurun aynı dönemde ortaya çıkmasının enflasyon beklentilerini olumsuz etkilediği ifade edildi.
İşlenmemiş gıda grubundaki fiyat artışları, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve döviz kurunda gözlenen oynaklık kısa vadede enflasyonu olumsuz etkilemeye devam edebileceği dile getirilen özette, enflasyon tahminlerine esas oluşturan varsayımlar ve dışsal koşullar bir arada değerlendirildiğinde, temelde döviz kuru ve petrol fiyatlarındaki gelişmeler göz önüne alınarak 2013 yıl sonu enflasyon tahmininin yukarı yönlü güncellendiği aktarıldı.
Özette, küresel ekonominin zayıf görünümü ve iç talebin ılımlı seyri nedeniyle söz konusun gelişmelerin 2014 yıl sonu enflasyonu üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı tahmin edilerek, bununla birlikte Kurul'un, fiyatlama davranışları üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla ölçülü bir parasal sıkılaştırmaya gidilmesinin gerektiğini belirttiği bildirildi.
Sonuç olarak Kurul'un, fiyat istikrarını sağlamak ve finansal istikrarı desteklemek amacıyla faiz koridorunun üst sınırının yükseltilmesine karar verdiği kaydedilen özette, enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasının temkinli duruşun korunacağı, gerektiğinde ek parasal sıkılaştırmaya gidilebileceği vurgulandı.
Mevcut durumda küresel iktisadi faaliyete dair açıklanan verilerin istikrarlı bir görünüm çizmediği, gelişmiş ülkelerin ekonomi politikalarına ilişkin belirsizliklerin uzun süre devam etmesi halinde gelecek dönemde risk iştahının dalgalı bir seyir izlemesi ve sermaye akımlarındaki zayıf seyrin sürmesi beklenebileceği aktarılan özette, şunlar ifade edildi:
"Bu durum enflasyon ve finansal istikrar görünümü üzerinde risk oluşturabilecektir. Merkez Bankası, böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde döviz kurundaki aşırı oynaklığı azaltmak amacıyla faiz koridorunu ve diğer para politikası araçlarını etkin bir şekilde kullanacaktır. Öte yandan, küresel ekonomideki toparlanmanın gecikmesi ve bunun sonucunda gelişmiş ülke merkez bankalarının uzunca bir süre miktarsal genişlemeye devam etmesi de aşağı yönlü bir risk olarak önemini korumaktadır.
Böyle bir durumda gelişmekte olan ülkelere olan sermaye akımları bir süre için tekrar hızlanabilecektir. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde Merkez Bankası Türk lirası likiditesini bollaştırarak kısa vadeli faiz oranlarını düşük düzeylerde tutarken zorunlu karşılıklar ve rezerv opsiyonu mekanizması aracılığıyla hızlı sermaye girişlerinin finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlayacaktır."
"Finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır"
Bu değerlendirmeler sonucunda Kurul'un, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin ve sermaye akımlarındaki oynaklığın sürmesi nedeniyle Türk lirası likidite politikasının esnekliğinin artırılmasına karar verdiği bilgisi verilen özette, bu doğrultuda, fiyat istikrarını ve finansal istikrarı etkileyen gelişmeler yakından takip edilerek Merkez Bankası tarafından sağlanan Türk lirası likiditesinin kompozisyonunda gereken ayarlamalar yapılacağı görüşlerine yer verildi.
Özette, Kurul'un, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip ettiği belirtilirken, para politikası duruşunun oluşturulmasında maliye politikası ile ilgili olarak Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlenen çerçevenin esas alındığı aktarıldı.
Dolayısıyla gelecek dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı özette, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir. Küresel dengesizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır.
Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi makroekonomik istikrarı destekleyecektir. Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır."
- İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?