Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Önümüzdeki dönemde kredi büyüme hızlarında gözlenen yavaşlamanın kalıcı olması ve döviz kurları üzerindeki yukarı yönlü baskının devam etmesi durumunda, Kurul sıkı likidite politikasını korurken döviz cinsi varlıklara dayalı teminat koşullarını genişletmek suretiyle Türk lirasının değerini ve kredi büyümesini destekleyici yönde adımlar atabilecektir" denildi.
Kurulun, 21 Ekim 2015 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, 2015 yılı üçüncü çeyreğinde enflasyonun, gıda fiyatları ve döviz kuru gelişmeleri kaynaklı olarak Temmuz Enflasyon Raporu tahminlerinin üzerinde gerçekleştiği belirtildi.
Bu dönemde işlenmemiş gıda grubu enflasyonunda artış yaşanırken, Türk lirasındaki birikimli değer kayıplarına bağlı olarak çekirdek enflasyonun yüksek seviyesini koruduğu aktarılan özette, "Enflasyon tahminlerine esas oluşturan varsayımlar ve dışsal koşullar bir arada değerlendirildiğinde, ithalat fiyatlarındaki güncellemeler ve çekirdek enflasyonda gözlenen döviz kuru kaynaklı yükseliş göz önüne alınarak 2015 yıl sonu enflasyon tahmini yukarı yönde güncellenmiştir. Enflasyonun döviz kuru etkilerine bağlı olarak bir süre daha mevcut düzeylere yakın seyredeceği sonrasında ise düşüş eğilimine gireceği öngörülmektedir" denildi.
Özette, enerji fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam ettiği vurgulanarak, yılbaşından bu yana gözlenen birikimli döviz kuru gelişmelerinin enflasyon görünümü üzerindeki olumsuz etkisinin, petrol fiyatlarındaki düşüşle kısmen telafi edildiği dile getirildi.
Gıda fiyatlarında ise temelde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olmak üzere oynaklığın sürdüğüna işaret edilen özette, bu oynaklığın yıl sonu enflasyonu tahminine dair hem aşağı hem de yukarı yönlü risk oluşturduğu ifade edildi.
Özette, Türk lirasındaki birikimli değer kayıplarına bağlı olarak temel mal grubu yıllık enflasyonunun artış sergilediği ve çekirdek enflasyon eğiliminde bir miktar bozulma yaşandığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bununla birlikte, para politikasındaki sıkı duruş ve yurt içi talepteki ılımlı seyir, döviz kuru artışlarının fiyatlara geçişini geçmiş yıllardaki benzer dönemlere kıyasla sınırlamaktadır. Bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul, yurtiçi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir."
"Cari işlemler dengesinde iyileşme eğiliminin süreceği öngörülmektedir"
Özette, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredilerin yıllık büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği bildirildi.
Kurulun, yakın dönemde artan iç ve dış belirsizlikler nedeniyle finansal koşullarda yaşanan sıkılaşmanın da etkisiyle, kredilerin büyüme eğiliminde kayda değer bir düşüş olduğuna dikkat çektiği belirtilen özette, özellikle, yabancı para cinsi ticari krediler ile tüketici kredilerinde ivme kaybının daha belirgin olduğuna işaret edildi.
Özette, kredilerin bileşimine bakıldığında, ticari kredilerin tüketici kredilerine kıyasla daha yüksek bir hızla büyümeye devam ettiğinin görüldüğü belirtilerek, "Bu bileşim, bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken diğer yandan cari açıktaki düzelmeyi desteklemektedir. İktisadi faaliyetteki ılımlı seyrin yanı sıra, kredi faizlerinde yaşanan artışlar ve diğer finansal koşullarda gözlenen sıkılaşma kredi büyümesinin önümüzdeki dönemde de geçmiş yıllar ortalamalarına göre düşük seyretmeye devam edebileceğine işaret etmektedir" değerlendirmeleri yapıldı.
Yılın ilk yarısında büyümenin temel sürükleyicisinin nihai yurt içi talep olduğu aktarılan özette, dış talebin zayıf bir seyir izlediği dile getirildi.
Özette, üçüncü çeyreğe ilişkin göstergelerin iktisadi faaliyette ılımlı bir seyre işaret ettiği, büyüme kompozisyonuna bakıldığında iç talepte bir miktar yavaşlama ve ihracatta ise toparlanma yaşanabileceğinin öngörüldüğü aktarıldı.
Güven endekslerinin düşük seviyesi ve finansal koşullarda yaşanan sıkılaşmanın, özel tüketim ve yatırım talebini sınırladığı belirtilen özette, şu ifadelere yer verildi:
"İç talepteki yavaşlama ve reel kurda gözlenen hareketler ithalatı azaltıcı etki yapmaktadır. İhracat tarafında ise jeopolitik faktörlerin olumsuz etkisine rağmen Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artış ihracatı olumlu etkilemektedir. Bütün bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul, önümüzdeki dönemde büyüme kompozisyonunun kademeli olarak net ihracat lehine değişeceğini öngörmektedir.
Bu gelişmenin cari dengeye olumlu olarak yansıması beklenmektedir. Ayrıca, dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerindeki yavaşlama da cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Bu doğrultuda, cari işlemler dengesinde ağustos ayı verisiyle belirginleşen iyileşme eğiliminin süreceği öngörülmektedir."
Küresel para politikalarının normalleşme sürecinde yol haritası
Özette, küresel para politikalarına dair belirsizlikler ve küresel büyümeye dair endişeler nedeniyle finans piyasalarındaki oynaklıkların sürdüğü vurgulandı.
Bu doğrultuda, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy hareketleri ve risk göstergelerinin de oldukça dalgalı bir seyir izlediği aktarılan özette, "Kurul, TCMB tarafından kamuoyuyla paylaşılan 'küresel para politikalarının normalleşme sürecinde yol haritası' kapsamında alınan ve alınması öngörülen adımların küresel oynaklıklara karşı ekonominin dayanıklılığını artırdığını belirtmiştir. Mevcut politika duruşu enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici niteliğini korumaktadır" değerlendirmeleri yapıldı.
Özette, şunlar kaydedildi:
"Önümüzdeki dönemde kredi büyüme hızlarında gözlenen yavaşlamanın kalıcı olması ve döviz kurları üzerindeki yukarı yönlü baskının devam etmesi durumunda, Kurul sıkı likidite politikasını korurken döviz cinsi varlıklara dayalı teminat koşullarını genişletmek suretiyle Türk lirasının değerini ve kredi büyümesini destekleyici yönde adımlar atabilecektir.
Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeler enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edilmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir."
Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesinin, Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olduğuna işaret edilerek, "Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu mevcut konjonktürde bu kazanımların korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır" ifadeleri kullanıldı.
(Bitti)
Son Dakika › Ekonomi › Merkez Bankası Ppk Toplantı Özeti: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?