Para ve Kur Politikası: Sistemin Fonlama İhtiyacı Kademeli Artırılırken, Tüketici Kredilerinin... - Son Dakika
Ekonomi

Para ve Kur Politikası: Sistemin Fonlama İhtiyacı Kademeli Artırılırken, Tüketici Kredilerinin...

Para ve Kur Politikası: Sistemin Fonlama İhtiyacı Kademeli Artırılırken, Tüketici Kredilerinin...

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2014 Yılı Para ve Kur Politikası'nı açıkladı.

24.12.2013 13:04

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2014 Yılı Para ve Kur Politikası'nı açıkladı. 2014 yılında düzenli döviz satım ihalelerine ihtiyaç duyuldukça devam edileceğini belirten Başçı, rezerv opsiyonu katsayılarının kademeli olarak artırılacağını bildirdi. Sistemin fonlama ihtiyacının kademeli olarak artırılırken, tüketici kredilerinin büyüme hızının yavaşlatılacağını vurgulayan Başçı, kredi büyümesinin tüketici kredilerinden ticari kredilere doğru yönlendirilmesine katkı sağlanacağını dile getirdi.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2014 Yılı Para ve Kur Politikası'nı açıkladı. Başçı, Merkez Banka'sının Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda yaptığı sunuma, "2013 yılının sakin bir yıl olacağını beklediğimizi söylemiştim. Yanılmışım. Erken konuşmamak gerekiyor" sözleriyle başladı. Başçı, tedbir alınması gereken bir durum olması halinde, gereken tedbirleri ölçülü bir şekilde almaktan çekinmeyeceklerini bildirdi.

-"2016 ENFLASYON HEDEFİ YÜZDE 5"-

Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu söyledi. Başçı bu çerçevede 2014-2015 yılları için olduğu gibi 2016 yılı enflasyon hedefinin de Orta Vadeli Program hazırlık sürecinde Hükümet ile varılan mutabakata paralel olarak yüzde 5 olarak belirlendiğine dikkat çekti. Merkez Bankası'nın hesap verme yükümlülüğünün bir unsuru olan belirsizlik aralığının, önceki yıllarda olduğu gibi her iki yönde 2 yüzdelik puan olarak korunduğuna işaret eden Başçı, enflasyonun yıl içinde üçer aylık dönemlerin sonu itibarıyla yılsonu hedefinden 2 yüzdelik puandan fazla farklılaşması durumunda, sapmaya yol açan nedenler ile hedefe ulaşılması için alınan ve alınması gereken önlemlerin Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuna açıklanacağını dile getirdi. Başçı, gerçekleşen enflasyonun yılsonunda belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise Hükümet'e açık mektup yazılacağının altını çizdi.

-ROM'UN OTOMATİK DENGELEYİCİ ÖZELLİĞİ KADEMELİ OLARAK GÜÇLENDİRİLECEK-

Merkez Bankası'nın fiyat istikrarına odaklı para politikası duruşunun ve para politikasındaki öngörülebilirliğin korunduğu bir çerçeveyi esas aldığını belirten Başçı, ayrıca rezerv opsiyonu mekanizmasının otomatik dengeleyici özelliğinin kademeli olarak güçlendirileceğini vurguladı.

-"SERMAYE AKIMLARININ OLUŞTURDUĞU OYNAKLIĞIN SINIRLANMASINA YÖNELİK POLİTİKALARA DEVAM"-

Merkez Bankası'nın enflasyonu hedefle uyumlu seviyelerde tutmayı amaçlarken finansal istikrarı gözetmeye devam edeceğini bildiren Başçı, bu doğrultuda Merkez Bankası'nın sermaye akımlarının yurt içi ekonomi üzerinde oluşturduğu oynaklığın sınırlanmasına yönelik politikalarına devam edeceğini kaydetti. Önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda, geleneksel araçların yanı sıra yeni politika çerçevesi dahilinde geliştirilen araçların da kullanılmaya devam edeceğini dile getiren Başçı, "Ayrıca krediler ve döviz kuru kanallarının daha etkin çalışması için, iletişim kanalı da gerektiğinde destekleyici bir araç olarak devreye sokulacaktır" dedi.

-"TOPLAM TALEP KOŞULLARININ ENFLASYON ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURMASI BEKLENMİYOR"-

Başçı, önümüzdeki dönemde iç talebin artmaya devam edeceğini, ancak finansal koşullardaki sıkılaşma nedeniyle bu artışın ılımlı kalacağının düşünüldüğünü vurguladı. Temkinli para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının daha makul düzeylere geleceğinin öngörüldüğünü ifade eden Başçı, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede, ekonomin ılımlı şekilde büyümeye devam ederken talep bileşenlerinin olumlu yönde dengelenmesi beklenmektedir. Böyle bir kompozisyon altında, toplam talep koşullarının enflasyon üzerinde baskı oluşturması beklenmemektedir" diye konuştu.

-İLETİŞİM ARAÇLARI VE KARAR ALMA SÜRECİ-

Önümüzdeki dönemde Enflasyon Raporu'nun yılda dört defa yayımlanmaya devam edeceğini belirten Başçı, Para Politikası Kurulu'nun önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde aylık olarak toplanmayı sürdüreceğini ve para politikası kararı ile kısa gerekçesi toplantının hemen ardından saat 14.00'te yayımlanacağını ifade etti. Başçı bir soru üzerine iletişim politikalarında 2014 yılında değişiklik olmayacağını bildirdi.

-TÜRK LİRASI LİKİDİTE YÖNETİMİ-

Başçı, Merkez Bankası'nın likidite yönetimi genel çerçevesi hakkında da bilgi verdi. Genel çerçeveyi belirlerken; kısa vadeli faiz oranlarının Kurul tarafından belirlenen faiz koridoru içerisinde uygun görülen düzeyde oluşmasının sağlanması, uygulanan likidite yönetimi stratejisi ile uyumlu şekilde para piyasalarının etkin ve istikrarlı çalışmasının sağlanması ve ödeme sistemlerinin kesintisiz çalışmasının temini gibi amaçların hedeflediğini bildirdi. Ayrıca kullanılan araçların para politikasının etkinliğini desteklemesi, operasyonel yapının piyasalardaki olağandışı gelişmelere karşı yeterli esnekliğe sahip olmasının da amaçlandığını dile getiren Başçı, "Bu amaçlara ulaşmak ve para politikasının etkinliğini artırmak için likidite yönetimi genel çerçevesi belirlenirken, piyasadaki likidite düzeyi ve likiditenin sistem içindeki dağılımı da dikkate alınmaktadır" diye konuştu.

Piyasadaki net likidite açığının 2012 yılı sonunda 19.3 milyar TL düzeyinde iken, 20 Aralık 2013 tarihi itibarıyla 34.5 milyar TL düzeyine yükseldiğini vurgulayan Başçı, Merkez Bankası'nın likidite açığını yılın ilk yarısında bir hafta vadeli miktar ve bir ay vadeli geleneksel repo ihaleleri ile fonladığını belirtti. Başçı, yılın ikinci yarısından itibaren fonlamanın vadesini azaltacak şekilde kompozisyonu değiştirdiğini dile getirdi.

-"2014 YILI BOYUNCA PİYASADAKİ LİKİDİTE AÇIĞININ MAKUL DÜZEYLERDE KALACAĞI ÖNGÖRÜLDÜ"-

Başçı, 2014 yılında piyasadaki likidite koşullarını etkileyecek en önemli faktörler hakkında da bilgi verdi. Merkez Bankası'nın piyasa ile gerçekleştireceği ihracat reeskont kredi kullandırımı dahil Türk lirası karşılığı net döviz alım veya satımı, para tabanı değişimi ve Hazine'nin TL cinsi borçlanma araçları itfa-ihraç farkı işlemlerinin miktarının likidite koşullarını etkileyecek en önemli faktörler olacağına dikkat çeken Başçı, küresel piyasaların görünümünün ve risk iştahının hızla değişebilmesinin Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının dalgalanmasına neden olduğunu belirtti. Buna bağlı olarak, bankalarca ROM'un kullanımına veya Merkez Bankası'nın piyasa ile gerçekleştireceği TL karşılığı döviz alım veya satım işlemlerinin miktarına ilişkin belirsizliklerin 2014 yılı likidite koşullarına ilişkin net bir öngörüde bulunmayı zorlaştırdığını söyleyen Başçı, bununla birlikte 2014 yılı boyunca piyasadaki likidite açığının makul düzeylerde kalacağının öngörüldüğünü ifade etti.

-"AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ PORTFÖY BÜYÜKLÜĞÜ 2014'TE DE AYNI SEVİYEDE KALACAK"-

Başçı, Merkez Bankası'nın her türlü likidite durumu olasılığını dikkate alarak, BIST Repo-Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı'ndaki faiz oranlarını kontrol edebilmesi, likidite yönetimi araç çeşitliliğini ve operasyonel esnekliğini koruyabilmesi için teknik nedenlerle açık piyasa işlemleri portföyünde yeterli miktarda DİBS veya Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi (HMVKŞ) tarafından ihraç edilen Türk lirası cinsi kira sertifikası bulundurması gerektiğine işaret etti. Bu çerçevede oluşturulan Merkez Bankası açık piyasa işlemleri portföyü kıymetlerinin 2014 yılında toplam nominal 3.13 milyar TL'lik kısmının vadesi geleceğini söyleyen Başçı, şu açıklamalarda bulundu:

"Söz konusu DİBS'lerin; 2014 yılında uygun görülen aylarda, ilgili ayın ilk iş günü saat 10.00'da Reuters sisteminin CBTL sayfasında ilan edilecek olan DİBS veya kira sertifikaları ile yenilenmesi, alım ihalelerinin çarşamba ve cuma günleri bir iş günü sonrası valörle gerçekleştirilmesi, her bir ihale tutarının nominal en fazla 100 milyon TL olması, ihalelere ilişkin diğer hususlarda mevcut düzenlemelerin geçerli olması planlanmaktadır. Ayrıca, 2013 yılında operasyonel risklerin en aza indirilmesi amacıyla 9 milyar TL olarak belirlenen açık piyasa işlemleri portföy büyüklüğünün 2014 yılında da aynı seviyede kalması hedeflenmektedir. Bununla birlikte, olası bir likidite sıkışıklığında gerçekleştirilebilecek ilave alım seçeneği saklıdır."

-2014 YILI LİKİDİTE YÖNETİMİ OPERASYONEL ÇERÇEVESİ-

Başçı, konuşmasında Merkez Bankası'nın 2014 yılı likidite yönetimi operasyonel çerçevesinin oluşturulması hakkında da bilgi verdi. Merkez Bankası, bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası'nda tam iş günlerinde 10.00 - 12.00 ve 13.00 -16.00 saatleri arasında, yarım iş günlerinde ise 10.00 -12.00 saatleri arasında gecelik vadede borçlanma ve borç verme faiz oranlarını ilan etmeye devam edeceğini açıklayan Başçı, şunları söyledi:

"Bankalar ihtiyaç duymaları halinde limitleri ile sınırlı olmak üzere teminatları karşılığında Merkez Bankası borç verme faiz oranından (referans faiz olan Marjinal Fonlama Oranı) borçlanabilecekler, likidite fazlalığı oluşması halinde ise limitsiz olarak Merkez Bankası borçlanma faiz oranından Merkez Bankası'na Türk lirası borç verebileceklerdir. Geç Likidite Penceresi (GLP) mevcut uygulamadaki gibi devam edecektir: Bankalar, tam iş günlerinde 16.00 - 17.00 saatleri arasında, yarım iş günlerinde 12.00 - 12.30 saatleri arasında, zorunlu karşılıkların tesis süresinin son iş gününde ise tam iş günü olduğunda 16.00 - 17.15 saatleri arasında, yarım iş günü olduğunda 12.00 - 12.45 saatleri arasında Merkez Bankası'ndan -teminat karşılığı olmak üzere limitsiz olarak borçlanabilecek ya da Merkez Bankası'na borç verebileceklerdir."

-FAİZ KORİDORU UYGULAMASI 2014 YILINDA DA AKTİF OLARAK KULLANILACAK-

Başçı, faiz koridoru uygulamasının 2013 yılında olduğu gibi 2014 yılında da aktif olarak kullanılmasına devam edileceğini açıkladı. "Bu çerçevede, İstikrarlı Fonlama Oranı-1'den gerçekleştirilecek miktar repo ihalesi, İstikrarlı Fonlama Oranı-2'den gerçekleştirilecek piyasa yapıcı repo imkanı ve referans faiz olan Marjinal Fonlama Oranından BIST Repo - Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo - Ters Repo Pazarında ve TCMB Bankalararası Para Piyasası'nda gerçekleştirilecek Türk lirası fonlamanın kompozisyonu gerekli görüldüğünde değiştirilebilecektir" diye konuştu.

-"İKİ KATI OLARAK BELİRLENECEK-

Bir hafta vadeli repo ihaleleri, Kurul tarafından tespit edilen İstikrarlı Fonlama Oranı-1'den miktar ihalesi yöntemiyle gerçekleştirileceğini söyleyen Başçı, Bu çerçevede, 6 Ocak 2014 tarihinden geçerli olmak üzere Açık Piyasa İşlemleri'ne taraf olan her bir kuruluşun ihaleye verebileceği toplam teklifin üst sınırının, kuruluşun tesis etmesi gereken TL zorunlu karşılık tutarının bankaların tesis etmesi gereken toplam TL zorunlu karşılık tutarı içindeki payının iki katı olarak belirleneceğini kaydetti. Banka bazında belirlenen limitler iki tesis dönemi boyunca geçerli olacağını kaydeden Başçı, limitlerin dört haftada bir yenilenecek ve her yeni dönemin başlangıcına tekabül eden rezerv tesis döneminin ikinci iş günü bankalara TCMB Ödeme Sistemleri İhale Sistemi (İhS) aracılığıyla bildirileceğini ifade etti.

Başçı, şunları söyledi:

"Bu çerçevede, 6 Ocak 2014 tarihinde bankalara İhS aracılığıyla gönderilecek olan teklif üst sınırının hesabında, 6 Aralık ve 20 Aralık 2013 yükümlülük tarihlerindeki (son iki rezerv döneminde) tesis edilmesi gereken TL zorunlu karşılık tutarlarının ortalaması esas alınacaktır. Bu çerçevede belirlenen limitler iki rezerv dönemi boyunca (6 Ocak-31 Ocak 2014 döneminde) geçerli olacaktır. Yeni döneme ilişkin limitler, 3 Ocak ve 17 Ocak verileri kullanılarak 3 Şubat 2014 Pazartesi günü yeniden hesaplanacak ve İhS aracılığıyla bankalara bildirilecektir. Bu bağlamda limitler yıl boyunca dört haftalık periyotlarda güncellenerek bankalara bildirilecektir.

TCMB, piyasada fonlama ihtiyacının olduğu günlerde saat 10.00'da o gün gerçekleştirilecek repo ihale miktarını Reuters sisteminin "CBTF' sayfasında ilan edecek, fonlama gereğinin olmadığı günlerde ihale açmayabilecektir. Bir hafta vadeli repo ihaleleri tam iş günlerinde saat 11.00'de, yarım iş günlerinde ise saat 10.30'da gerçekleştirilecek ve sonuçların en geç otuz dakika içinde Reuters sisteminin "CBTG' sayfasında ilan edilmesine özen gösterilecektir. Kuruluşlar, kıymet bildirimlerini tam iş günlerinde saat 12.00'ye, yarım iş günlerinde ise saat 11.15'e kadar tamamlayarak açık piyasa işlemleri yükümlülüklerini tam iş günlerinde saat 16.45, yarım iş günlerinde ise saat 12.45'e kadar yerine getirecektir."

-"91 GÜNÜ AŞMAYACAK ŞEKİLDE GELENEKSEL YÖNTEMLE REPO İHALELERİ AÇILABİLECEK"-

Başçı, koşulların gerektirmesi durumunda vadesi 91 günü aşmayacak şekilde geleneksel yöntemle repo ihaleleri açılabileceğini bildirdi. Gerekli görülmesi halinde geleneksel ihale yöntemi ile bir hafta vadeli "Gün İçi Repo İhalesi" açılabileceğini vurgulayan Başçı, gün içi repo ihalelerine verilebilecek toplam teklif miktarı ilan edilen ihale tutarı ile sınırlı olacağını ifade etti.

Başçı, BIST Repo - Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo - Ters Repo Pazarında faiz koridoru dahilindeki gecelik vadeli faiz oranlarını günlük olarak ilan etmeye devam edeceğini vurgulayarak, "Piyasa yapıcı bankalar, açık piyasa işlemleri çerçevesinde kendilerine sağlanan gecelik vadeli repo imkanından tam iş günlerinde 10.00 - 12.00 ile 13.00 - 16.00 saatleri arasında, yarım iş günlerinde ise 10.00 - 12.00 saatleri arasında yararlanabileceklerdir" dedi.

-"FİNANSAL İSTİKRAR GÖZETİLECEK"-

Yasal görevi fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankası'nın, şimdiye kadar olduğu gibi 2014 yılında da, makroekonomik riskleri de dikkate alarak finansal istikrarı gözetmeye devam edeceğini bildiren Başçı, bu amaçla para politikası ve likidite yönetiminin etkinleştirilmesine yönelik uygulamalarını sürdüreceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın, ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre, şimdiye kadar olduğu gibi, gelecek dönemde de likidite yönetimi stratejisinde değişikliklere gidebileceğine değinen Başçı, bu kapsamda likidite yönetiminin, Merkez Bankası borçlanma ve borç verme faiz oranları koridoru ile zorunlu karşılık uygulaması gibi araçları kullanmaya devam edeceğini kaydetti.

-"TÜKETİCİ KREDİLERİNİN TİCARİ KREDİLERE YÖNLENDİRİLMESİNE KATKI SAĞLANACAK"-

Likidite politikası uygulamaları ile kredi büyümesinin tüketici kredilerinden ticari kredilere doğru yönlendirilmesine katkı sağlanacağını dile getiren Başçı, şunları kaydetti:

"Bu amaçla sistemin fonlama ihtiyacının ROM kullanım oranlarındaki düşüşler ve döviz satışları ile artırılması söz konusu olacağından fonlama vadesi de bir günlük ve bir haftalık olmak üzere kısalmış olacaktır. Ayrıca sistemin fonlama ihtiyacının artması ile birlikte İstikrarlı Fonlama Oranı-1'den sağlanan fonlama da orantılı olarak, faiz öngörüsü ile uyumlu bir şekilde, artırılacağından aracılık maliyetleri de kademeli olarak düşecektir. "

Başçı'nın açıklamasına göre referans faiz olan Marjinal Fonlama Oranı(MFO) Merkez Bankası gecelik borç verme oranı; teminat karşılığında sınırsız ve mevcut oran yüzde 7.75 düzeyinde. İstikrarlı fonlama oranı ise bir hafta vadeli repo ihalesi ile sağlanan fonlama faizi, TL zorunlu karşılıklar ile orantılı, mevcut oran yüzde 4. 50. istikrarlı Fonlama Oranı-2 (İFO-2) ise gecelik vadede piyasa yapıcısı bankalara sağlanan fonlama faizi, piyasa yapıcılığı kapsamında belirlenen formüle göre mevcut oranı yüzde 6.75 olarak ifade edildi.

-DÜZENLİ DÖVİZ SATIM İHALELERİNE İHTİYAÇ DUYULDUKÇA DEVAM EDİLECEK-

Başçı, 2014 yılında düzenli döviz satım ihalelerine ihtiyaç duyuldukça devam edileceğini belirterek, rezerv opsiyonu katsayılarının kademeli olarak artırılacağını söyledi. Böylece sistemin fonlama ihtiyacının kademeli olarak artırılırken tüketici kredilerinin büyüme hızının yavaşlatılmış olacağını söyledi.

Fonlamanın vadesinin 1 hafta veya 1 gün gibi kısa tutulacağını bildiren Başçı, aracılık maliyetlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla sistemin fonlama ihtiyacındaki artışla birlikte, kredi genişleme hızının da dikkate alınarak, Kurul'un yaptığı yönlendirme doğrultusunda istikrarla fonlama oranı-1'den sağlanan fonlamanın artırılacağını bildirdi.

-"KREDİ KULLANIMININ 18 MİLYAR DOLARA ULAŞMASI BEKLENİYOR"-

İhracat reeskont kredi vadelerinin uzatılması ve getirilen diğer uygulama kolaylıklarının etkisi ile 2013 yılında gerçekleşen kredi artışının 2014 yılında da devam etmesi durumunda kredi kullanımının 2014 yılında yaklaşık 18 milyar dolara ulaşması, Merkez Bankası rezervlerine katkısının ise 13-14 milyar dolar civarında gerçekleşmesinin beklendiğini söyleyen Başçı, "Söz konusu ihracat reeskont kredileri ile TCMB döviz müdahale ve ihalelerinin toplam rezerve net etkisi 2002 yılından itibaren 81.5 milyar ABD doları olmuştur" dedi.

-"2014 YILINDA DALGALI DÖVİZ KURU REJİMİ UYGULAMASINA DEVAM EDİLECEK"-

Başçı, 2001 yılından itibaren uygulanan dalgalı döviz kuru rejimi çerçevesinde doğrudan net döviz alımları, ihracat reeskont kredileri ve rezerv opsiyon mekanizması gibi araçlar kullanılarak Merkez Bankası döviz ve altın rezervlerinde birikimli olarak 115 milyar dolar civarında artış sağlandığına dikkat çekti.

Başçı, Merkez Bankası'nın 2014 yılında dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edeceğini belirterek, dalgalı kur rejiminde döviz kurları piyasadaki arz ve talep koşulları tarafından belirlendiğini dile getirdi. Döviz arz ve talebini belirleyen esas unsurların ise uygulanan para ve maliye politikaları, ekonomik temeller, uluslararası gelişmeler ve beklentiler olduğunu vurgulayan Başçı, "Uygulanmakta olan kur rejiminde Merkez Bankası'nın nominal ya da reel herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır. Bununla birlikte TCMB, finansal istikrara yönelik riskleri sınırlamak amacıyla Türk lirasının aşırı değerlenmesi veya aşırı değer kaybına karşı kayıtsız kalmamaktadır" dedi.

-"DÖVİZ DEPO PİYASASI'NIN YÜZDE 10 OLAN FAİZ ORANLARI 2014'TE DE KORUNACAK"-

Bankaların Döviz ve Efektif Piyasaları Döviz Depo Piyasası'nda kendilerine tanınan borçlanma limitleri çerçevesinde Merkez Bankası'ndan alabilecekleri dolar ve euro cinsinden döviz depolarının bir hafta olan vadesi ve yüzde 10 olan faiz oranlarının 2014 yılında da korunacağını dile getiren Başçı, geçmişte olduğu gibi 2014 yılında da döviz piyasasının sağlıklı çalışması ve döviz likiditesinin desteklenmesi amacıyla, döviz arz ve talep gelişmelerini yakından takip ederek gerekli önlemleri almaya devam edeceğini bildirdi.

-"DÖVİZ KARŞILIĞI EFEKTİF İŞLEMLERİNE 2014 YILINDA DA DEVAM EDİLECEK"-

Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi ve aşırı oynaklık durumlarında piyasaya esnek ihaleler yoluyla veya doğrudan müdahale edilebileceğine işaret eden Başçı, ayrıca, Döviz ve Efektif Piyasaları'nda Merkez Bankası ile söz konusu piyasalarda işlem yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine 2014 yılında da devam edileceğini bildirdi.

Finansal istikrarın fiyat istikrarının ayrılmaz ön koşullarından biri olduğunun bilinci ile Merkez Bankası'nın, Türkiye döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi için her zaman gerekli önlemleri aldığını ve almaya da devam edeceğini söyleyen Başçı, ancak, uygulanmakta olan kur rejiminde iktisadi birimlerin kur riskinin piyasada olduğu bir ortamda faaliyette bulunduklarını dikkate alarak bu riski yönetecek mekanizmaları oluşturmaları ve kullanmaları gerektiğinin unutulmamasını istedi.

-DOĞRUDAN ZORUNLU KARŞILIĞA TABİ KALEMLER DİKKATE ALINACAK-

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, para politikası aracı ve makro ihtiyati bir araç olarak kullanılan zorunlu karşılıkların daha sade bir yapıya kavuşturulması amacıyla, 2014 yılından itibaren zorunlu karşılığa tabi yükümlülüklerin hesaplanmasında yurt içi pasif toplamından belirli kalemlerin indirilmesi yöntemi yerine, doğrudan zorunlu karşılığa tabi kalemlerin dikkate alınması şeklinde bir yaklaşım benimsendiğini vurguladı. Bu yaklaşımla, para politikası üzerinde doğrudan etkisi bulunmayan ve operasyonel süreçlerin etkinliğini azaltan küçük tutarlı birçok kalem zorunlu karşılık yükümlülüğü kapsamı dışına çıkarılacağını dile getiren Başçı, 17 Ocak 2014 tarihli yükümlülük döneminden geçerli olmak üzere tesisi 31 Ocak 2014 tarihinde başlayacak olan söz konusu uygulama ile piyasaya sınırlı bir miktarda Türk lirası ve döviz likiditesi sağlanmasının öngörüldüğünü bildirdi. Başçı, zorunlu karşılık düzenlemesindeki sadeleştirme ile piyasaya 1 milyar dolar sağlanacağını vurguladı. Ayrıca ROM ile ilgili ilk adım olarak yüzde 40-yüzde 60 arası dilimler için rezerv opsiyonu katsayılarının 0.4 puan artırıldığını kaydetti.

-ROM'UN OTOMOTİK DENGELEYİCİ ÖZELLİĞİ KADEMELİ OLARAK GÜÇLENDİRİLECEK-

ROM'la sağlanan imkanların bankalarca yüksek oranlarda kullanıldığına dikkat çeken Başçı, likidite yönetiminde etkinliğin sağlanmasında ve sermaye akımlarındaki oynaklığın makroekonomik göstergeler üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılmasında ROM'un katkıda bulunmaya devam etmesinin beklendiğini dile getirdi. Başçı, bu çerçevede, önümüzdeki dönemde ROM'un otomatik dengeleyici özelliğinin kademeli olarak güçlendirileceğini vurgulayarak, bu şekilde finansal sistemin Merkez Bankasından fonlanma ihtiyacı da artırılmış olacağını kaydetti.

-KALDIRAÇ ORANI YÜZDE 3-3.5 OLAN BANKALAR, 2014'TEN İTİBAREN 3 KADEMEDE 1-2 PUAN İLAVE ZORUNLU KARŞILIK TESİS EDECEK-

Bankaların borçluluk düzeyini sınırlamayı amaçlayan kaldıraca dayalı zorunlu karşılık uygulamasının 2013 yılında uygulamaya konduğunu belirten Başçı, sektörün kaldıraç oranı bu dönemde yüzde 7.5 dolaylarında gerçekleştiğini bildirdi. Düzenleme gereği 2013 yılı son çeyrek ortalama kaldıraç oranı yüzde 3 ile 3.5 arasında kalan bankaların 2014 yılından itibaren üç kademede 1-2 puan aralığında ilave olarak zorunlu karşılık tesis edeceğini bildiren Başçı, "Ancak mevcut verilerin aynı şekilde seyri halinde 2014 yılı içerisinde bankalar için ilave zorunlu karşılık doğması beklenmemektedir. Sonraki yıllarda ise ilave olarak zorunlu karşılık oranı uygulanacak kaldıraç oranı üst limiti kademeli olarak yüzde 5'e kadar artacaktır" diye konuştu.

Başçı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından kredilere ve kredi kartlarına ilişkin yapılan son düzenlemeler hanehalkı yükümlülüklerinin kontrol edilerek kredi artışının makul seviyelerde gerçekleşmesine ve finansal istikrarın korunmasına katkı sağlayacağını söyledi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Ekonomi Para ve Kur Politikası: Sistemin Fonlama İhtiyacı Kademeli Artırılırken, Tüketici Kredilerinin... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement