Rekabet Kurumu '2018 Yılı Birleşme ve Devralma Görünüm Raporu'nu Açıkladı

Rekabet Kurumu '2018 Yılı Birleşme ve Devralma Görünüm Raporu'nu açıkladı

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak:

"Toplamda yaklaşık 30.1 milyar TL'lik bir işlem hacmine ulaşılmış durumda"

"2018'in son 5 ayındaki çok ciddi çalkantıya rağmen net yabancı sermaye girişi bakımından çok olumsuz bir tabloyla karşı karşıya değiliz"

"2018'de en az bir tarafı yabancı kökenli yatırımcı olan toplam 155 adet işlemi inceledik"

ANKARA - '2018 Yılı Birleşme ve Devralma Görünüm Raporunu'nu açıklayan Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, "Toplamda yaklaşık 30.1 milyar TL'lik bir işlem hacmine ulaşılmış durumda" dedi.

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, '2018 Yılı Birleşme ve Devralma Görünüm Raporu'nu açıkladı. Basın mensuplarıyla bir araya gelerek raporu açıklayan Torlak, "Toplu olarak bakıldığında gerek Türk firmaları arasındaki birleşme devralma rakamlarının, gerekse yabancı sermayenin Türkiye ekonomisine, Türk firmalarına ilgisinin çok fazla olumsuz etkilenmediğini görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.

İşlem sayısı açısından toplamda son 6 yılın rakamlarıyla kıyaslandığında son en fazla ortalamanın gerçekleştiğini kaydeden Torlak, şöyle devam etti:

"2018'de 223 adet birleşme devralma dosyasını tamamladık. Bunlardan 204 tanesi birleşme devralma dosyası, 13 adet özelleştirme dosyası, 4 adet kapsam dışı ve 2 adet de süreç içerisinde tarafları tarafından geri çekilen dosya var. İşlem sayısı bakımından son 6 yılın en yüksek rakamı. Türkiye adresli işlemler ve Türkiye sınırları içerisindeki ilgili ürün pazarlarına etkileri bakımından yapılan müracaatlarla işlemin kendisini yurt dışında küresel ölçekte gerçekleşen işlemler olarak ayırıyoruz. 223 adet işlemin 85'i 2018'de Türkiye adresli işlemler. Bunların tüm tarafları Türk olan 38 adet, Türk ve yabancı sermayeli olan 44 adet ve tüm tarafları yabancı olan da 3 işlem var. Tüm tarafları Türk olan işlemlerin işlem hacmine bakıldığında yaklaşık 10.6 milyar TL'lik bir işlem hacmi var. Taraflardan en az birinin Türk veya yabancı olduğu 44 adet işlem değerinin de 18.96 milyar TL olduğunu görüyoruz. Tüm tarafları yabancı olan işlemler ise yaklaşık 500 milyon TL civarında. Toplamda yaklaşık 30.1 milyar TL'lik bir işlem hacmine ulaşılmış durumda."

"2018'in son 5 ayındaki çok ciddi çalkantıya rağmen net yabancı sermaye girişi bakımından çok olumsuz bir tabloyla karşı karşıya değiliz"

"Türkiye işlemlerini o yılın döviz kuruna çevirdiğimizde dolar cinsi olarak baktığımızda 2017'de 6.11 milyar dolar olan işlem hacmi, 2018'de 6.24 milyar dolara ulaştı" diyen Torlak, "Yıllık ortalama döviz kuru bakımından da olumsuz anlamda kötü bir durumun olmadığını söyleyebiliyoruz. Tüm tarafları Türk olan işlemlerde 2018'in 2017'ye göre birleşme devralma işlemlerinde işlem hacmi bakımından yaklaşık yüzde 100 bir artışla tamamlandığını, işlem sayısı bakımından da 31'den 38'e çıktığını söyleyebiliriz. Taraflardan herhangi birinin Türk veya yabancı olan işlemlere baktığımızda da işlem sayısı bakımından bir miktar azalma olduğunu, 54'ten 44'e düştüğünü görüyoruz. Fakat Türk Lirası bakımından işlem değerinde yaklaşık yüzde 75-80'e yakın bir artış olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 11 milyar TL'den 19 milyar TL'ye çıktı. Tüm tarafları yabancı olan işlemlerdeyse bir azalma olduğunu söyleyebiliriz. 2018'in son 5 ayındaki çok ciddi çalkantıya rağmen net yabancı sermaye girişi bakımından çok olumsuz bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Küreselleşen dünyada Türkiye ekonomisinin de bu küreselleşmeyle paralel bir görünüm arz ediyor" şeklinde konuştu.

"2018'de en az bir tarafı yabancı kökenli yatırımcı olan toplam 155 adet işlemi inceledik"

2017'de en az bir tarafının yabancı olduğu işlemlerde Hollanda'nın ilk sırada yer aldığını belirten Torlak, "Bu sene ise işlem adedi bazında yapılan sıralamada İtalyan kökenli firmalar ilk sırada yer alıyor. Devamında Almanya, Hollanda, İsviçre ve Lüksemburg kökenli firmalar yer alıyor. İşlem hacmi bakımından ise ilk sırada Danimarka, ikinci sırada ise Çin yer alıyor. 2018'de en az bir tarafı yabancı kökenli yatırımcı olan toplam 155 adet işlemi inceledik. Bunlar Türkiye adresli ve Türkiye'yi kapsamayan işlemlerin tamamı dahil. Yabancı yatırımcıların küresel ölçekte hangi sektörlerle ilgilendiğini ve bize bildirilen işlemler bakımından değerlendirdiğimizde geçen yıllarla da uyumlu olduğunu gördüğümüz temel kimyasal maddeler, plastik ve sentetik kauçuk imalatları görülüyor. İkinci sırada da değerli ana metallerin imalatı ve üçüncü sırada da kimyasal ürün imalatını görüyoruz. Türkiye işlemlerine baktığımızda en fazla işlemin gerçekleştirildiği sektörler olarak elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı alanları karşımıza çıkıyor. İşlem hacmindeyse ulaştırma ve depolama, toptan ve perakende ticaret ve bilgi ve iletişim alanları yer alıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Somut olarak böyle bir şey bizden talep edilirse biz görüşümüzü iletiriz"

Raporu sunduktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Torlak, "Son günlerde sinema sektöründe meydana gelen tartışmalara ilişkin bir inceleme düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Olayın mal vermeyi reddetme boyutu var. Bir de sinema salonlarındaki hakim durumdan kaynaklanan piyasayı kapama gibi şeyler var. Bu tek taraflı bir olay değil. Bir diğeri de tüketiciye sunulan ürünlerin alternatifleri. Patlamış mısır gibi promosyon uygulamalarının yapılması. İşin özünde yapımcılarla salon işletmecileri arasındaki sözleşmeden kaynaklanabilecek rekabet ihlalleri söz konusu. Bütün bunlar rekabet hukukuyla olan kısımları bakımından bizim radarımızda. Fakat buna ilişkin sektör raporumuzda ilgili kamu kurumlarıyla yaptığımız görüşmeler de zaten var. Şu aşamada somut olarak böyle bir şey bizden talep edilirse biz görüşümüzü iletiriz" yanıtını verdi.

"Arama motorundaki hakim durumun diğer bir pazarda kötüye kullanılması konusunu kapsayan bir soruşturma"

Son günlerde gündemde olan Google soruşturmasına yönelik soruya ise Torlak, "En son ilan ettiğimiz Google soruşturmasındaki konumuz, arama motorundaki hakim durumun diğer bir pazarda kötüye kullanılması konusunu kapsayan bir soruşturma. Son dönemdeki soruşturmalarımızın tamamlanma süreleri 14 ay civarında. En iyi ihtimalle 2019 sonu ya da 2020 başlarında bu soruşturmaların tamamlanabileceğini görüyoruz" cevabını verdi.