Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, "Olumlu gelişmelere rağmen, makro istikrarı sağlayan politika araçlarının son tahlilde yapısal nitelikte veya kalıcı bir çözüm sağlayamayacağının da unutulmaması gerekiyor" dedi.
Green Park Otel'de düzenlenen "Yeni Teşvik Sisteminin 1. Yılı-Yatırım Teşvikleri Zirvesi" değerlendirme toplantısında konuşan Yılmaz, teşvik programının dostluk ve kardeşlik havası içerisinde konuşulmasını çok önemsediğini söyledi.
Türkiye ekonomisinin geçtiğimiz 10 sene içerisinde büyük bir mesafe kaydettiğine dikkati çeken Yılmaz, bu süre içerisinde gerçekleştirilen makro önlemlerle Türkiye'nin mali disiplinini sağladığını ve enflasyon rakamlarının tek hanelere düşürüldüğünü bildirdi.
Kamu maliyesi, sosyal güvenlik, bankacılık ve sağlık alanlarında da önemli reformlar gerçekleştirildiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Küresel kriz ertesinde büyük ölçüde dış talebe kayan ve aşırı ısınan ekonomimizde son iki yıldır uygulanmakta olan politikalar neticesinde yumuşak iniş sağlanarak, talep yapısının yeniden dengelenmesi yönünde de önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu makro istikrar anlamında büyük önem taşımaktadır. Nitekim, Türkiye ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmeler ve küresel kriz ortamında ortaya konulan basiretli ve gerçekli makro ekonomik yönetim anlayışı en nihayetinde kredi derecelendirme kurumları tarafından da fark edildi. Bu manada Türkiye'ye not artışları geldi. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen, makro istikrarı sağlayan politika araçlarının son tahlilde yapısal nitelikte veya kalıcı bir çözüm sağlayamayacağının da unutulmaması gerekiyor."
Bütün bu çalışmaların orta ve uzun vadede mikro reformlarla desteklenmesi ve buna dayalı sanayi politikaları ile desteklenmesi halinde ancak başarılı olacağını bildiklerini vurgulayan Yılmaz, "Bu doğrultuda büyüme stratejisinin söz konusu sorun etrafında yeniden şekillendirilmesi neticesinde 2010 yılından itibaren dinamik bir yapıda ele alınan teşvik yapısı ve 2012'de kamuoyu ile paylaşılan yeni teşvik paketi başta olmak üzere sanayi ve girdi tedarik stratejisi gibi sanayi için çok değerli uygulamalar ve çalışmalar önem taşımaktadır. Bu çalışmalar rehber kabul edilerek, sanayideki dönüşümün hızlandırılması ve yatırım ortamını iyileştirecek eylem planlarının hızla ortaya konulması sürdürülebilir bir büyüme politikasına uluşmamıza olanak sağlayacak tek yol" şeklinde konuştu.
-"Yatırım çeşitliliğine olan ilginin hızla artığını görmekten memnuniyet duyuyoruz"
Yılmaz, 2010 yılından sonra sanayinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanan teşvik sisteminin küçükten ortaya ve ortadan büyük ölçeğe geçiş başta olmak üzere, ölçek ekonomisi ve kümelemeyi ön plana çıkardığını dile getirdi.
Bölgesel kalkınma ve gelişme açısından daha ayrımlı ve esnek yapı getirildiğine değinen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Yeni teşvik paketinin yürürlüğe girmesinden bu yana 1 yıl geride kaldı. Bu süre zarfında arzu edilen şekilde yatırım çeşitliliğine olan ilginin hızla artığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Nisan 2013'e kadar toplam 68 milyar lira değerinde yatırım öngören 4 bin 269 teşvik belgesi düzenlendiği bilgisine sahibiz. Yeni yatırım teşvik paketinin en önemli amaçlarından biri olan bölgesel kalkınma bakış açısıyla teşvikleri değerlendirdiğimizde 5 ve 6. bölgelere yapılması planlanan yatırımların çok önemli bir miktara ulaştığı ve toplamın yüzde 17'si seviyesine ulaştığı görülmektedir. Yüzde 112 bir artışı göstermesinden dolayı da önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçekleştirilecek yatırımların kazandıracağı ivmenin ve barış sürecinin bu bölgedeki yatırımların daha da artmasına katkıda bulunacağına inanıyorum. Barış süreci başlamıştır, yatırımlar başlamıştır. Bu yatırımlar bizzati kendileri çekiş yaratacaklardır ama barış ve çözüm sürecinin devamıyla bir sıçrama yapacağını da biliyoruz."
Yılmaz, TÜSİAD olarak 25 Haziran'da Cizre'de yatırım iradesini açıklamak üzere bir toplantı yapacaklarını da sözlerine ekledi.
-"Zor bir coğrafyada olduğumuzu biliyoruz"
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak da Gezi Parkı odaklı gelişmelere değinerek, "Son günlerde Gezi Parkı'ndaki gençlerin çevreci protestolarını ülkede siyasi bir krize çevirme heyecanına kapılanların iştahla Türkiye'de sorun çıkarma potansiyellerine de bakarak bugün rahatlıkla söyleyebiliriz ki çözüm sürecini bu kadar net desteklemekle gerçekten de iyi yapmışız, haklıymışız. Çünkü bu sürecin olumlu havası ve sonuçları sadece bölgeyi değil Türkiye'nin tamamını ilgilendiriyor" diye konuştu.
Senelerdir yeterli yatırım yapılmadığı için bölgede terör olduğunu ve bölgenin geri kaldığı tezlerini konuştuklarını anlatan Olpak, şöyle devam etti:
"Terör varken kimin burada yatırım yapabileceği, hem de bu yatırımları yapabilecek imkanlara erişememiş bir Türkiye'nin nasıl burada terörü bitirebileceği noktasındaydı. Bugün hamd olsun Türkiye terörü bitirip, huzuru getirebilecek, hem de bölgeye daha fazla yatırım yapabilecek. Sadece refahı değil insan onuruna yaraşır bir hayat için gerekli tüm unsurları da sağlayabilecek bir konuma gelmiştir. Zor bir coğrafyada olduğumuzu biliyoruz. Tarihsel açıdan kuvvetli arka plana sahip bu topraklar, az önceki sebeplerle neredeyse ülkemiz için geri kalmışlığın bir göstergesi olarak ifade edilir hale geldi. Barış ortamında ön görülen yatırımların da gerçekleşmesiyle geri kalmışlığın değil, refahın ve zenginliğin toprakları haline gelecek bir bölgeyi konuşuyoruz."
-"Diyarbakırlı işadamlarının buralara gelmesini çok istiyoruz"
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Hasan Sert ise yeni teşvik paketinin bölgeye olağanüstü bir hareket getirdiğini, çözüm süreciyle yatırımcıların korkulu rüyasının bittiğini ve artık bu bölgeye gelmelerinin farz haline getirdiğini belirtti.
Daha önce ziyaret ve gözlem için geldikleri bu bölgelere şimdi yatırım ve istihdamı artırmak için gelmeleri gerektiğini hep birlikte düşünmek zorunda olduklarına işaret eden Sert, "Son dönemlerde meydana gelen eylemlere yönelik tepkileri de ret ettiğimizi ve durmanın bize yakışmayacağını, eylemlerin bize yakışmayacağını, çatışmaların bize engel çıkartacağını söylemek istiyorum. Gezi Parkı'ndaki başlayan eylemleri hem kınamak istiyorum hem de orada durmanın bize bir fayda veremeyeceğini, konuşmanın fayda vereceğini söylemek istiyorum. Özellikle Diyarbakırlı işadamlarının buralara gelmesini çok istiyoruz. Bizim de buralara çok ciddi manada yatırımcı arkadaşlarımızı getirmenin gerekli olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca da ASKON olarak batıdaki insanın tokluktan, doğudaki insanın açlıktan ölmek zorunda olmadığını, birlik ve beraberliği muhafaza etmek gerektiğini vurguladı.
Koca, bölgenin yüzyıllarca geri kaldığına dile getirerek, "Biz bunu bu birlik ve beraberlik fotoğrafıyla 2023'e kadar Türkiye'yi bu bölgenin Ortadoğu'nun lider ülkesi, Afrika'nın örnek ülkesi haline getirebiliriz. Dostlarımızı sevindirip, düşmanlarımızı da çatlatabiliriz diye düşünüyorum" dedi.
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut ise ekonominin iki ayağından birinin para, diğerinin üretim ve yatırım olduğunu vurgulayarak, "Parayla oynamak çok kolay, paradan para kazanmak ta çok kolay ama üretim ve yatırıma dönüştürmek çok zor. Bunun için de teşvikler gerekiyor, bu teşvikleri de sayın bakanım ve hükümet yetkilileri, kamu, sivil toplum, iş dünyası işbirliğiyle hayata geçirmeye çalışıyoruz. Gerçekten Türkiye çalışıyor. Bakanıyla başbakanıyla iş dünyasıyla sivil toplum kuruluşlarıyla çalışıyor. Çalışmanın olduğu yerde bozgunluk ve fitne olmaz. Boş duran insanlar ancak fitneyi yaratır, toplumu birbirine düşürür. Onun için biz iş kadınları olarak hiç de teşviki beklememiştik. 2008 yılında Gaziantep'ten başlayarak, Diyarbakır ve Batman'a kadar gelmiştik" diye konuştu. - Diyarbakır
Son Dakika › Ekonomi › Yatırım Teşvikleri Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?