Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye'nin Gümrük Birliği'nin karar mekanizmalarında olması gerektiği konusunda AB ile mutabık kaldıklarını söyledi.
AB Komisyonu'nun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Johannes Hahn, ticaretten sorumlu üyesi Cecilia Malmström ve ulaştırmadan sorumlu üyesi Violeta Bulc ile görüşen Zeybekçi, basın toplantısı düzenledi.
Bakan Zeybekçi, "Gümrük Birliği'nin karar oluşturma mekanizmasında oy hakkımız yok ama fikir birliğiyle karar alınan bir yere Türkiye'nin girmesi söz konusu hale geldi. Bugünkü toplantılarımızın en önemli başarısı budur. Bu bizim önümüzdeki yol haritamız yani AB ile Türkiye'nin karar oluşturma mekanizmasının içinde olması gerektiği ve bunun üzerinde çalışılması gerektiği konusunda uzlaştık. Yeni bir kurum yaratıyoruz. Oy hakkı yok ama kararların görüş birliğiyle alındığı bir mekanizmayı bugün sağlamış olduk" dedi.
Zeybekçi, Türkiye'nin Gümrük Birliği'nin karar oluşturma mekanizmasına dahil edilmesi önerisinin Johannes Hahn'dan geldiğini ve bunu, görüştüğü diğer AB komiserleriyle de ele aldıklarını dile getirdi.
Türkiye ve AB arasında 1996 başında yürürlüğe giren Gümrük Birliği anlaşmasının, belki o zamanın şartları açısından doğru olsa da bugün bakıldığında "çarpık ve haksız bir yapı ve asimetrik bir durum oluşturduğunu" belirten Zeybekçi, AB ile serbest ticaret anlaşması imzalayan Cezayir ve Meksika gibi ülkelerin bu yolla Türkiye'ye gümrüksüz mal satma imkanı elde ederken Türkiye'nin aynı şartlarda bu pazarlara erişim sağlayamamasının adil rekabetin ihlali anlamına geldiğine dikkat çekti.
AB ile STA imzalayan bazı ülkelerin benzer bir anlaşmayı Türkiye ile imzalamaya yanaşmamasından kaynaklanan bu maliyete bir ölçüde katlandıklarını, fakat bu durumun müzakereleri halen süren AB-ABD ticaret ve yatırım ortaklığı anlaşması için geçerli olamayacağını belirten Zeybekçi, Türkiye'nin bir şekilde TTIP'e dahil edilmemesi ya da ABD ve Türkiye arasında eş zamanlı bir anlaşma imzalanmaması durumunda, Gümrük Birliği'nin sürdürülemeyeceğini vurguladı.
Zeybekçi, "Eğer Türkiye TTIP yürürlüğe girdiğinde, içinde değilse ya da eş zamanlı olarak ABD ile anlaşma olmazsa Gümrük Birliği sürdürülemez hale gelir. Biz bunu seçenek olarak görmüyoruz. Üç taraf akılla hareket ederse mutlaka bir yol bulacağız" dedi.
Nihat Zeybekçi, Türkiye'nin TTIP'e dahil edilmesi gereği konusunda hem AB hem de ABD tarafında herhangi bir tereddüt bulunmadığını, TTIP müzakerelerinin 2-3 yıl sürmesinin beklendiğini ve bu süreçte Türkiye'nin hangi yöntemle anlaşmaya dahil edileceği konusunda mutabakat sağlanmasının beklediğini ifade etti.
TTIP'e dahil olmaması ve Gümrük Birliği'nde kalması halinde Türkiye'nin karşılaşacağı maliyeti şimdiden hesaplamanın pek mümkün olmadığını belirten Zeybekçi, "Buna o gün bakmak lazım. O günkü zararı şöyle söyleyebilirim: Ticari anlamda tam anlamıyla bir işgal demeyeceğim ama ürünler anlamında istila olur. O gün geldiğinde Türkiye zarar görecekse biz bağımsız bir devlet olarak onu askıya alırız. Sürdürülemez hale gelir derken bunu kastediyorum. Türkiye'nin zarar görmesine izin vermeyiz" şeklinde konuştu.
Zeybekçi, "TTIP görüşmeleri bittiğinde eğer Türkiye orada değilse Gümrük Birliği anlaşması sürdürülemez hale gelir, bu kibarcası. Doğrudan, Gümrük Birliği anlaşması ölür" dedi.
Böyle bir gelişme beklemediğini belirten Zeybekçi, "Böyle bir noktaya gelmeyeceğiz ve gelmeyi istemiyoruz. Türkiye'nin hedefi bellidir" ifadesini kullandı.
Bakan Zeybekçi, Türkiye'nin TTIP'e dahil edilmesi konusunda geçen bir yıl öncesine göre çok daha iyimser olduğunu belirterek, "Bir yıl önce asla konuşmayız denilen her şey şu anda konuşulur halde" dedi.
AB temaslarında Gümrük Birliği'nin modernizasyonu konusunda mutabık kaldıklarını belirten Zeybekçi, bu kapsamda Gümrük Birliği anlaşmasının tarım ürünleri, hizmetler ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesinin, Türkiye'nin Gümrük Birliği'nin karar alma mekanizmalarına ve AB'nin üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmalarına dahil edilmesinin söz konusu olduğunu ve bunun yöntemleri üzerinde mutabakat arayacaklarını söyledi.
Zeybekçi, Türkiye ve AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması'nın yürürlüğe girmesi nedeniyle AB'den azami 3 yıl içinde Türk vatandaşlarına vize muafiyeti beklediğini ifade etti.
"Türkiye'nin bir haftada yaşadığı gündemi, diğer ülkelere bir yılda yaşayın diye versek, o ülkeler darmadağın olur" diyen Zeybekçi kuzeyde Ukrayna-Rusya krizi, doğuda İran'a uygulanan ambargolar, güneyde topraklarının yüzde 40'ı bir terör örgütü tarafından kontrol edilen Irak, Suriye'deki kriz, Mısır'daki olumsuzluklar ve Libya'nın karmakarışık görüntüsüne ve Yunanistan'daki siyasi risklere rağmen tüm bunların ortasındaki Türkiye'nin geçen yıl ihracatını yüzde 5 artırdığını, yüzde 3 büyüdüğünü ve cari açığını yüzde 38 daraltmayı başardığını sözlerine ekledi. - Brüksel
Son Dakika › Ekonomi › Zeybekçi'nin Brüksel'deki Temasları - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?