Otizmli Genç Yaşadıklarını Gözyaşlarıyla Anlattı

Otizmli genç yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı

Otizmli gencin konuşması salondakileri ağlattı

Otizmli 16 yaşındaki Mustafa Çağrı Çekim: "Öğretmenim beni dövüyordu ama ben onu çok seviyordum"

"Keşke sorun sadece geç konuşmam olsaydı baba"

MANİSA - Manisa'da düzenlenen otizm farkındalık etkinliğinde konuşan 16 yaşındaki otizmli genç Mustafa Çağrı Çekim, yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatırken salondakileri de ağlattı.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Türk Kızılayı Topluğu öğrencileri ve Manisa Otizm Derneği işbirliği ile Manisa CBÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde otizm farkındalığını arttırmak için "O Benim Dünyam" adlı etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Türk Kızılayı Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Yurdabekçi, Manisa Şubesi Başkanı Cemal Kahraman, Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Konan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Genç, Otizm Derneği Başkanı Arife Güngör, öğretim üyeleri ve otizmli çocuklara aileleri katıldı. Etkinliğin drama eğitmenliğini yapan ZİÇEV Manisa Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nursemin Akkaş, Türkiye'de 2005 yılından bu yana otizmle ilgili büyük gelişmelerin olduğunu ancak hala yapılması gerekenlerin bulunduğunu belirterek, "Bizim çocuklarımızın kullandıkları ilaçlardan dolayı mide ve bağırsak filolaları sebebiyle bizimle birlikte beslenme uzmanlarının çalışmasına ihtiyacımız var. Beden eğitimi öğretmenlerimizin, üniversitelerimizin akademi bölümlerinin bizimle çalışmasına ihtiyacımız var. Dans eğitmenlerinin bizimle çalışmasına ihtiyacı var. Müzik o kadar önemli ki, onlar için müzik ruhun gıdası. Çocuklarımızın bir çoğu akademik başarı gösteremiyorlar ama sanatın ve müziğin bir çok alanında başarı gösterebiliyorlar. Dolayısıyla öğretim müfredatlarının içine müziğin, dansın, fizyoterapilerin, konuşma terapilerinin girmesine ihtiyacımız var. Bütün bunları yapabilmek için de akademik genç zihinlere ihtiyacımız var" diye konuştu.

"Yaşamayan hayal bile edemez"

Otizm Derneği Başkanı Arife Güngör ise otizmli bir çocukla ilgilen menin güçlüğüne değinerek, toplumdan destek beklediklerini belirtti. Güngör, "Dünyada her 68 çocuktan biri otizm tanısı alıyor.Hiç istemesek de çocuğunuz otizmi tanısı alabilir. Farklı çocuklara saygı duymayı öğrenemezsek başımıza geldiğinde çok büyük üzüntü yaşarız. Otizmi bilen insanlar arttıkça enerjimizi çocuklarımıza harcayacağız. Otizmin ağırlığını yaşamayan hayal bile edemez. Çocuklarınıza küçük yaşlardan itibaren bu farkındalığı verin. Toplum içinde çocuklarımız ve biz destek göreceğimiz, yargılanmadan yaşayacağımız günlerin hayalini kuruyoruz" dedi.

Otizmli çocukların anneleri yaşadıklarını anlattı

Etkinlikte otizmli çocukların anneleri üniversiteli gençlerle birlikte sergiledikleri oyunla çocuklarına bakarken yaşadıklarını anlattı. Annelerin sergilediği oyun tiyatrocuları aratmazken, salonda duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu.

Otizmli genç hem ağladı hem ağlattı

Etkinlikte 16 yaşındaki otizmli genç Mustafa Çağrı Çekim yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı. Çekim yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ailem çok sevindi erkek oldu diye. Ama ben bunu bilmiyordum. Sevmişler, geceleri uykusuz kalmışlar, hastanelerde sabahlamışlar ama ben bilmiyordum. Büyümüşüm, konuşma zamanım gelmiş geçiyormuş ama ben konuşamıyormuşum. Diğer çocuklar gibi bilindik tepkiler vermiyormuşum. Annem üzülüyormuş ancak babam 'Zamanla olur' diyerek ümitle bekliyormuş Fakat ben bilmiyordum. Son doktorlara 'Bir soralım' demişler. Doktor doktor, hastane hastane dolaşmışlar gerçeği öğrenmek için. Kimisi dil altı var, kimi kemik gelişimini tamamlamamış, kimisi kansız demiş. Ben bunu da bilmiyordum. Üniversite hastanelerine gidilmiş. Ruh ve sinir hastalıkları hastanelerine gidilmiş. Bir gün doktorun biri 'Sizin çocuğunuz otistik' demiş. Annem ve babam da bunu bilmiyorlarmış. Otizmin ne demek olduğunu bilmiyorlarmış"

"Keşke sorun sadece geç konuşmam olsaydı"

Babasıyla ilgili yaşadıklarına yer veren Çekim, "Babam arkasından 'Baba' diye bir çocuk sesi duyunca ben sanıp heyecanlanıyormuş. Ama ben olmadığımı görünce oturup ağlıyormuş. Ben bunu bilmiyordum. Bilseydim, sen ağlamayasın diye daha erken konuşurdum baba. Keşke sorun sadece geç konuşmam olsaydı baba. İşte ne güzel konuşuyorum. Senin bütün sorunun buysa şimdi 'Artık sorunumuz yok' diyebilseydim baba" dedi.

"Öğretmenim beni dövüyordu ama ben onu çok seviyordum"

Okulda yaşadıklarını anlatan Çekim, "Okumaya herkesten önce geçtim. Benim zeki ama farklı olduğumu söylüyorlardı. Ben zeki ne demek, farklı ne demek bilmiyordum. Bir de hiperaktif diyorlardı. Bazı çocuklar da bana 'Deli' demişlerdi. Anneme 'Deli ne demek?' diye sordum. Çünkü ben bunu da bilmiyordum. Sorunlar çıkmaya başlayınca beni farklı bir okula götürdüler. Eski okulumu çok seviyordum halbuki. Öğretmenim beni çoğu kez dövüyordu ama ben onu da çok seviyordum. Beni neden dövdüğünü de bilmiyordum" diye konuştu.

Otizmli Çekim'in konuşması salondakilere de duygu dolu anlar yaşadı. Başta 16 yaşındaki Çekim'in annesi Şimşek Çekim olmak üzere salondakiler gözyaşlarını tutamadı. Çekim konuşmasının ardından annesinin yanına giderek annesine sarıldı.

Lise 2'inci sınıf öğrencisi olan ve yüzmede birçok şampiyonluklar elde eden Mustafa'nın annesi Şimşek Çekim ise oğlunun yüzmede milli takıma davet edildiğini söyledi. Hayatları boyunca çok büyük zorluklar yaşadıklarını söyleyen anne Çekim, oğlunun kimya mühendisi olmayı hedeflediğini belirtti.

(AY-