2010- KPSS'nin Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinin iptal kararının ardından yaşanacakların ÖSYM'nin tek başına uhdesinde olmadığı, ilgili kurumlarla bir araya gelinerek gerekli açıklamaların yapılacağı bildirildi.
Ankara 1. İdare Mahkemesinin 2010-KPSS'nin Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinin iptalinin ardından Devlet Personel Başkanlığı (DPB) yönetimi toplandı.
Toplantıda, mahkemenin kararını ve gerekçelerini inceleyecek olan DPB yönetimi, söz konusu iptal kararının 2010-KPSS ile atanan kamu personellerini nasıl etkileyeceğini ele alıyor.
ÖSYM Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilileri ise karara ilişkin, "Bundan sonraki süreç, ÖSYM'nin tek başına uhdesinde olmayıp, ilgili kurumlarla bir araya gelinerek gerekli açıklama yapılacaktır." ifadesini kullandı.
"Kopya çekildiğine ilişkin birtakım istatistiksel verilere ulaştık"
Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Hasan Can Oktaylar, idare mahkemesinin iptal kararını AA muhabirine değerlendirdi.
KPSS'de soruların sızdırıldığı yönündeki bilgilerin ortaya çıktığı yıl, sınav sonuçlarına ilişkin çeşitli istatistiksel çalışmalar yaptıklarını ve iptal edilen Eğitim Bilimleri oturumu dışındaki Genel Yetenek ve Genel Kültür testlerinde de toplu kopya çekildiğine ilişkin birtakım istatistiksel verilere ulaştıklarını anlatan Oktaylar, bu veriler ile 2010-KPSS'de toplu kopya çekildiği yönündeki ilk bilgileri medya ile paylaştıklarını söyledi.
Ölçme istatistiklerinde, 2010-KPSS'de toplu kopya yapıldığı yönünde bilgilere ulaşıldığını aktaran Oktaylar, Isparta'dan bir adayın bilgisayarında ilk bulgunun elde edilmesinin ardından, istatistiki veriler ve öğrencilerden gelen bu bilgilerin, toplu bir kopya olduğunu doğruladığını ifade etti.
ÖSYM tarafından 2010-KPSS'de Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilerek yeni bir sınav yapıldığını hatırlatan Oktaylar, ancak o yılki KPSS'de öğretmen adaylarının girdiği Genel Kültür, Genel Yetenek ve Eğitim Bilimleri oturumunda, en çok puanın Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerinden geldiğini belirtti.
Bunun sonucu olarak birinci sınavda kopya ile yüksek puan alanların, ikinci sınavda düşük alsalar bile yine sonucun avantajlarına olduğunu ifade eden Oktaylar, "O dönem yoğun uğraşlar sonucunda sınavın tümünün iptal edilmesi gerekirken sadece Eğitim Bilimleri oturumu iptal edilmiş, daha sonra Eğitim Bilimleri oturumuna bağlı olarak puan hesaplamasında da hesaplama hataları yapılarak puan ağırlıklandırılması düşürülmüş, iptal edilmeyen birinci oturumdaki (genel yetenek-genel kültür) kopya başarılarına göre, yine kopyacılar atanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"9 bin kişi belirlenmeli"
Oktaylar, 2010-KPSS3 puanıyla B grubu kadrolara yaklaşık 30 bin civarında memur, KPSS10 puanıyla ise 40 binin üzerinde öğretmen atandığını söyledi.
2010'da yaptığı istatistiki çalışmalar ve analizlerin, kopyanın hem Genel Kültür, Genel Yetenek oturumlarında ve Eğitim Bilimleri oturumunda sistematik bir şekilde çekildiğini gösterdiğini ifade eden Oktaylar, şunları kaydetti:
"Buna bağlı olarak 3 bine yakın öğretmen adayının, 6 bin civarında da B grubu kadrolara, sadece Genel Kültür ve Genel Yetenek oturumundan gelen KPSS3 puanıyla kopya çekerek yerleşen aday bulunduğunu hesaplamalardan tahmin ediyoruz.
Bununla birlikte, B grubu kadrolarına (tüm devlet memurluğu kadroları) atamalar, KPSS3 puanı ile yapılmaktadır. Bu KPSS3 puanı sadece Genel Yetenek ve Genel Kültür oturumundan oluşmaktadır. Genel Yetenek ve Genel Kültür oturumunda da ortaya koyduğumuz kopya iddiaları kabul görmediği için bu sınavın sonucuna bağlı haksız yolla atanan 6 bine yakın da devlet memuru kadrolarının doldurulduğunu o dönemki istatistiklerden ortaya koymuştuk."
Ankara 1. İdari Mahkemesinin iptali kararına bağlı olarak 2010 yılındaki KPSS'de Genel Kültür, Genel Yetenek oturumlarında da kopya çektiğini iddia ettikleri 9 bin kişinin belirlenerek, görevlerine son verilmesi gerektiğine dikkati çeken Oktaylar, "Fakat, o yıllara ait delil niteliğindeki soru kitapçıklarının ve cevap anahtarlarının imha edildiğini biliyorum, çünkü o yıllarda soruşturmayı yapan adli görevlilerin olayı örtbas ettiği düşüncesindeyim." dedi.
"Kopyaya bulaşmış olanların tespiti savcılık tarafından yapılmalıdır"
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise o dönemde 2010-KPSS'ye ilişkin iddiaları savcılığa illettiğini ve kamuoyuyla bilgileri paylaştığını anımsattı.
Bunun üzerine herkesin üzerine geldiğini ifade eden Koncuk, sözlerini şöyle südürdü:
"Bundan sonraki süreç 6 yıl atanmış insanları etkilememeli. Zaten savcılık tarafından, bizim 2010'da açtığımız dava sonucunda, KPSS soruşturması şu anda sürdürülüyor. Bunlar bu yolla tespit edilebilir. Zaten birçok tespit, savcılık tarafından yapılmış durumda. Savcılığın elinde listeler var, bunlar aşağı yukarı belli. Bunların kamuyla ilişiği elbette kesilmelidir. Bundan sonra artık kopyaya bulaşmış olanların tespiti savcılık tarafından yapılmalıdır. 6 yıldır atanmış, hakkıyla sınavı kazanan insanları etkileyecek bir sonuç doğurmamalıdır."
Hukukun 6 yıl geriye yürümesinin vicdani yönden kabul edilemez olduğu görüşünü dile getiren Koncuk, "Mesela bazı sınavlar, sorular iptal ediliyor ama bu öğrencilerin o okulla ilişiğinin kesilmesi sonucunu doğurmaz. Hükümet burada da benzer yöntemi takip edebilir. KPSS soruşturması yürüten savcı bu tespitleri yapıyor. Bu hırsızlığa bulaşmış olanlar tespit edilip, onların meslekle ilişiği kesilebilir." diye konuştu.
"İdari işlemlerde iptal kararları geçmişe etkili"
Ankara Barosu avukatlarından Baykal Doğan, 2010-KPSS'de Genel Yetenek ve Genel Kültür bölümlerinin de iptal edilmesi nedeniyle bu sınavla ataması yapılanların memuriyetlerine son verilmesi gerektiğini belirterek, idari işlemlerde iptal kararlarının geçmişe etkili olduğunu söyledi.
Doğan, Ankara 1. İdare Mahkemesinin kararının temyiz edilebileceğini, temyiz isteminin Danıştay tarafından inceleneceğini belirtti. Doğan, ancak Danıştay herhangi bir karar verinceye kadar bu kararın geçerli olduğunu vurguladı.
Avukat Doğan, KPSS'nin idari işlem olduğunu, bu nedenle geçmişe yönelik olarak iptal edilmiş sayılacağını aktardı.
İptal kararının sadece yüzde 100 doğru cevap verip kopya çektiği belirlenen kişileri değil sınavda başarılı olup ataması yapılan herkesi kapsadığını dile getiren Doğan, "Çünkü genel işlem iptal edilmiş oluyor. İdari işlemlerde iptal kararları geçmişe etkilidir. Baştan itibaren iptal edilen işlemi yok sayar." diye konuştu.
"FETÖ, KPSS'de suçüstü yakalandı"
Avukat Fidel Okan da FETÖ'nün kendi elemanlarını kamu kurumlarına yerleştirmek için en çok başvurduğu yöntemin sınav sorularını çalmak olduğunu söyledi.
Örgütün, 2010'daki KPSS skandalını, yargıya ve emniyete yerleştirdiği elemanları vasıtasıyla örtbas etmeye çalıştığını belirten Okan, "O dönem soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan da bunlardan bir tanesiydi. Yaptıkları her şeyle soruşturmayı kapatmaya çalıştı. Örgüt üyesi olan Sakınan, soruşturmayı kapatmak için birçok yöntemi ortaya koydu." dedi.
FETÖ'nün 2010'daki KPSS sınavı ile suçüstü yakalandığını belirten Okan, söz konusu sınavla ilgili ortaya çıkacak delillerin örgütün çözülmesini hızlandıracağına işaret etti.
Okan, hakkıyla sınavı kazananların mağdur edilmemesi gerektiğini de kaydetti.
Son Dakika › Güncel › 2010-Kpss Genel Kültür ve Genel Yetenek Testlerinin İptali - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?