AB Konseyi Liderler Toplantısı

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, İtalya ve Yunanistan'da bulunan yaklaşık 40 bin göçmenin AB ülkelerine dağıtımında Bulgaristan'ın "özel" bir durumunun söz konusu olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Brüksel'deki AB Konseyi Liderler Toplantısı'na katılan Borisov, Bulgaristan Ulusal Radyosu'na (BNR) yaptığı açıklamada, Türkiye ile sınır komşuluğundan dolayı Bulgaristan'ın daha yoğun bir sığınmacı akınına maruz kaldığını ifade etti.

İngiltere ve Almanya'nın "kota bazında" sığınmacı yollanması konusunda Bulgaristan'ın itirazını anlayıp desteklediğini söyleyen Borisov, "Toplantı sırasında 5 dakikalık ara verilmesini istedim. Gidip Angela Merkel ve David Cameron ile görüştüm. Bulgaristan'ın sığınmacı kabulü konusundaki olabilecek özel statüsü nihai belgede kayda alınacak" diye konuştu.

Yunanistan ve İtalya sığınmacı konaklama merkezlerindeki Suriyeli ve Eritreli 40 bin sığınmacının ülkelere belirli kotalara göre dağıtımı yapılmadan önce Bulgaristan'ın "koşul koyduğunu" aktaran Borisov, "Bizce kota belirlemeye gerek yok. Ülkelere göre dağıtılacak sığınmacı sayısı mecburi olmamalı. Bulgaristan'a göre 'mecburi' sözcüğünün de hiçbir yeri yok" dedi.

Temmuz ayından sonra Bulgaristan'ın AB'deki merkezlerden sığınmacı kabul edip etmeyeceği konusunu da yorumlayan Borisov, şu ifadelere yer verdi:

"Bakınız, bizim şu anda bile yeteri kadar sığınmacımız var. Akdeniz'de göçmen akınlarına karşı artık koca bir gemi filosu ile önlem alınıyor. Tüm sığınmacı akını Türkiye ile olan ortak kara sınırımıza doğru yönlendirilmiş bulunuyor. Bundan dolayı Bulgaristan'a özel statü verilmesini istedim çünkü gelen sığınmacıların nüfusu her an değişebilir."

Borisov, Bulgaristan'ın sığınmacılar konusundaki üzerine düşen görevini yerine getirdiğine de işaret ederek, "Ülkemizde son bir haftada 3 bin sığınmacının Avrupa'ya gitmesini engelledik" diye konuştu.

Avrupa Birliği'nin en yoksul ülkesi olan Bulgaristan'da 15 bine yakın sığınmacı bulunuyor. Sığınmacı kabulünden sorumlu Devlet Mülteciler Ajansı (DAB) ise ülkenin kaldırabileceği yıllık kapasitesini daha şimdiden doldurulmak üzere olduğunu savunuyor.