İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Açık Kapı" biriminin, 81 ilde, 48 ilçede faaliyet gösterdiğini, projenin başladığı 15 Aralık 2017'den 12 Ekim 2018'e kadar 44 bin 717 başvuru alındığını belirterek, "33 bin 598'ini olumlu neticelendirdik, bin 354'ünün ise işlemleri devam ediyor. Uyuşturucu maddeyle ilgili 648 başvurudan 449 tanesiyle esas itibarıyla ilgilenilmiş ve sonuçlandırılmıştır." dedi.
Bakan Soylu, Kızılcahamam'da düzenlenen Açık Kapı Eğitim Programı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, özellikle 2013'ten itibaren arka arkaya şiddetli hamlelere maruz kaldığını, ülkeyi tümden yormak ve
yıpratmak istenen bir sürecin yaşandığını belirterek, "Bunlar, esasen
küresel bir hesaplaşmanın içinde payı ve yeri olan hadiselerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bu sırada hükümet modelini değiştirmek gibi zorlu bir adımı başarıyla attığını, bunun içeriden ve dışarıdan çok ciddi itirazlara,
örtülü veya açık baskılara rağmen hayata geçirildiğini vurgulayan Soylu, yeni dünya düzeninin hızlı karar almayı,
etkin ve verimli bir devlet yapısını, vatandaş odaklı bir kamu düzenini zorunlu kıldığını söyledi.
Soylu, "Artık bir kanun için aylarca bekleyecek vaktimiz yok. Çünkü vatandaşların ve bireylerin beklentileri gün geçtikçe artıyor." ifadesini kullanarak, vatandaş odaklı yönetimin bir lütuf veya ihsan değil, 21. yüzyılın en önemli zorunluluklarından biri olduğuna işaret etti. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oy veren, vergi veren insanlar, haklı ve doğal olarak
süreçlerin merkezinde bulunmak, verdiklerinin karşılığını
kanunlar çerçevesinde tam olarak almak istiyorlar. Bunu hem kendilerine karşı yönetimin kurduğu birebir ilişkilerde hem de ülke genelindeki işlerde açık bir şekilde görmek istiyorlar.
Teröre karşı önlem alacaksınız, uyuşturucuya karşı
önlem alacaksınız, ekonomi yönetiminde adımlar atacaksınız ve bu arada küresel oyunlarda ülke menfaatlerini koruyacaksınız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi insanın merkeze alındığı, karar süreçlerini hızlandıran, halkın yetkilendirilmesine en geniş ölçüde alan açan bir sistemin adıdır."
"Devlet ve millet işinde yorgunluk olmaz"
Soylu, süreçleri yönetmeyi, zamanın ve kaynakların doğru kullanımını kolaylaştıran, vatandaşla doğrudan iletişim kuran,
çözüm üreten, vatandaşı kapı kapı gezdirmeyen bir yaklaşımın gerekliliğine işaret etti.
"Açık kapı" uygulamasının, vatandaş memnuniyetinin yanı sıra geleceğe ait politika belirleme imkanı da verdiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Şu ana kadar 81 il valiliğimizde ve 48 ilçe kaymakamlığımızda Açık Kapı
birimlerimiz faaliyet gösteriyor. Projeye başladığımız
15 Aralık 2017'den 12 Ekim'e kadar toplam 44 bin 717
başvuru aldık. Bu azımsanacak bir sayı değildir. Bunların 33 bin 598'ini olumlu neticelendirdik, bin 354 tanesinin işlemleri ise devam ediyor. Uyuşturucu maddeyle ilgili
toplam başvuru sayısı ise 648 olmuştur ve bunlardan 449'uyla esas itibarıyla ilgilenilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Yani günlük konuşma diliyle söylersek, 'Altından bir şey çıkmış' ve emniyet, sağlık ve sosyal yardımlaşma birimlerimiz, sosyal hizmetlerimiz bunlarla ilgilenmiş ve bir sonuç oluşturmuştur.
Görev alanlarının ve muhataplarının, devletinden şikayet eden vatandaş olduğunu, onun her derdiyle ilgilenme zorunluluğu bulunduğunu vurgulayan Soylu, "Kamunun her biriminde ona kendi sorununu çözebilmek adına temas ettirebilme kabiliyetine sahip olmalıyız. Masasında oturan kaymakam ve valimizle bizim bu meseleleri çözmemiz mümkün değildir. Devlet ve millet işinde yorgunluk olmaz. Devlet ve millet işinde 'yaptım' olmaz. Devlet işinin ardında milletin duası vardır." dedi.
Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalar ve projelerle KADES, GAMER, İDEKOM, Biz Anadoluyuz gibi birçok marka ürettiklerini anlatan Bakan Soylu, çocuklarda trafik farkındalığını oluşturabilmek için "Kırmızı Düdük" projesini de hayata geçirdiklerini söyledi.
"Yaya öncelikli trafik"
Soylu, trafik cezalarının artırılmasını öngören teklifin, TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesine de değinerek, şunları kaydetti:
"Kanunlar çıkabilir ama işin esasının eğitim olduğunu bilmeliyiz. Anaokuldan başlayarak. Yaya masumdur, arabalı olan avantajlıdır ve güçlüdür. Altında bir motor var. Etrafı donatılmış bir araç var. Yayanın bir bedeni iki de ayağı var. Bütün dünyada bütün ülkeler yaya öncelikli trafiği seçmektedir. Bizde de sağa bakacağız, sola bakacağız tekrar sağa bakacağız adımımızı da öyle atacağız. Tedbiren doğrudur. Ama bunun hukuki karşılığı şudur; eğer yaya geçidinden kendisine ayrılan zamanlar içinde geçmemişse ve bir kaza olmuşsa kusur payı ona da verilir. Türkiye bu sabah itibarıyla bir devrime imza attı. Devrim şu çok açık ve net. Artık Türkiye'deki trafik, yaya öncelikli bir trafik olarak kanun çerçevesi içerisine alınmıştır. Artık kusur yayada olmayacaktır. Yaya geçişini gören araç sürücülerinin tamamı dikkatli olmak ve aynı zamanda oradan geçen yayaya hangi şartta olursa olsun öncelik vermek zorundadır. Bu modern ülkelerin en önemli kurallarından biridir."
"Projeyi danışma bankosu olarak görmeyin"
Açık Kapı projesinin önemine işaret eden Soylu, bunun basit bir "danışma bankosu projesi" olarak görülmesini istemediklerini vurguladı. "Bu işin birkaç yıl sonrasında çok büyük bir yapı hedefliyoruz" diyen Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak hem kapasite anlamında hem de
personel tecrübesi ve bilgisi noktasında
bunu başarabileceklerini söyledi.
Projenin, valiliklerin imkanlarıyla hayata geçtiğini dile getiren Soylu, "Bu büyük bir projedir. Maliye hazinesinden bir tek kör kuruş almayarak bu projeyi gerçekleştirdik. Valiliklerimizin kendi imkanlarıyla oluşturduğu bir adımdır. Açık Kapı'ya bütçede bir kalem ayrılmış değildir." diye konuştu.
Açık Kapı Aksaray Koordinatörü Nur Banu Koyuncu ve İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı Yunus Sezer'in de birer konuşma yaptığı programda, Bakan Soylu katılımcılarla aile fotoğrafı çektirdi.
İçişleri Bakanı Soylu, Açık Kapı Eğitim Programı'nın açılışının ardından Kızılcahamam Belediye Başkanlığını da ziyaret etti.
Son Dakika › Güncel › Açık Kapı Eğitim Programı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?