Adalet Şurası - Son Dakika
Güncel

Adalet Şurası

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "FETÖ başta olmak üzere güvenliğimizi tehdit eden, ülkemizin dirliğine ve birliğine kastetmeye yeltenen bütün terör örgütleriyle mücadelenin yargı eliyle yürütülen kısmında bugüne kadar sergilenen gayret ve kararlılığı önemle vurgulamak isterim.

10.01.2018 14:24

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "FETÖ başta olmak üzere güvenliğimizi tehdit eden, ülkemizin dirliğine ve birliğine kastetmeye yeltenen bütün terör örgütleriyle mücadelenin yargı eliyle yürütülen kısmında bugüne kadar sergilenen gayret ve kararlılığı önemle vurgulamak isterim. Bunca fedakarlığa rağmen yargı mensuplarının görevleri gereği çıkıp rahat bir şekilde konuşamamasını fırsat bilenlerin itibar suikastlarını, yargıyı kategorize etmelerini reddediyor, bu tavrı asla doğru bulmuyoruz." dedi.

Bakan Gül, Adalet Bakanlığı tarafından yargı hizmetlerinin etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adalet Şurası'nın açılışında yaptığı konuşmada, ilk kez düzenlenen Adalet Şurası'nın hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyaset ve devlet hayatı boyunca gücün ve güçlünün yanında değil, Hakk'ın ve haklının yanında duran liderlik anlayışının, kendileri için daima ilham kaynağı olduğunu belirten Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öncülüğünde, Türkiye'nin her alanda olduğu gibi adalet hizmetlerinde de çok önemli değişim ve dönüşüm yaşadığını ifade etti.

Bakan Gül, geçen yıl 16 Nisan'da yapılan referandumda Türk milletinin onayıyla kabul edilen anayasa değişikliğinin, tarihi bir değişimin hayata geçmesini sağladığını kaydetti.

Bu kapsamda Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısı ve üye seçim sisteminin yeniden düzenlendiğini anlatan Bakan Gül, şunları söyledi:

"Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Kurul üyelerinin seçiminde üstlendiği rol, yargı üst yönetiminin demokratik meşruiyetini güçlendirmiştir. Sivil-askeri yargı ayrımına son verilmiş, tartışması on yıllara uzanan yargı ikiliği meselesi böylece çözülmüştür. Yine bu son değişikliklerle, yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığı da anayasal bir vurguya kavuşmuştur. Son 15 yılda hükümetlerimizce, adalet alanında daha önce hiçbir dönemde görülmemiş yatırımlar ve hizmetler yapılmıştır.

Hakim-savcı ve personel sayısından niteliğine, özlük haklarından teknik ve teknolojik imkanlara ve tam donanımlı adliyelere kadar tüm alanlarda büyük bir atılım süreci yaşanmıştır. Hükümetlerimiz döneminde personelimizin çalışma koşulları iyileştirilmiştir. Son olarak 25 Ağustos 2017 tarihli KHK ile Hükümetimiz ceza infaz kurumlarında görev yapan çalışanlarımızın yıllardır beklediği fiili hizmet süresi zammını gerçekleştirmiştir. Personel sayımızı ihtiyaçlar doğrultusunda artırmak ve özlük haklarını iyileştirmek, hedeflerimiz arasındadır."

2016'da adli yargıda İstinaf Mahkemeleri'ni 9 bölgede faaliyete geçirdiklerini hatırlatan Gül, bu yıl mahkeme sayısını 15'e çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.

2002'de 354 olan adliye sayısını 764'e çıkardıklarını, halen 40 adliye binası inşaatının sürdüğünü, her ile kurulan adli tıp hizmetlerini ülke genelinde yaygınlaştırdıklarını anlatan Gül, onarıcı adalet anlayışını ve alternatif uyuşmazlık çözümlerini geliştirmeye, arabuluculuk ve uzlaşma kurumlarını güçlendirerek uygulama alanlarını genişletmeye devam ettiklerini vurguladı.

Bakan Abdulhamit Gül, "1 Ocak itibarıyla uygulanmaya başlanan iş uyuşmazlıklarında arabuluculukta, 10 günde 203 dosyanın 187'si anlaşma ile sonuçlanmıştır. Bu rakamlarla yüzde 92'lik bir başarı yakalanmıştır. Böylece çalışma barışı kazanmış, işçi ve işverenin hakkına süratle kavuşmasının yolu açılmıştır." dedi.

Ceza davalarında, uzlaşma uygulamasında da önemli bir aşama kaydedildiğine işaret eden Gül, şu bilgileri verdi:

"1 Ocak itibarıla son bir yılda 256 bin dosyanın 208 bininde taraflar uzlaşmaya varmıştır. Bu alandaki başarı oranı da yüzde 81'in üzerinde gerçekleşmiştir.

Önümüzdeki süreçte alternatif çözüm yollarını çeşitlendirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Halkımızın, sulh yoluyla mahkemeye gitmeden uyuşmazlıklarını çözecekleri bir hukuk kültürü oluşturmayı hedefliyoruz.

Böylece bu reformlarımız ile hukuk ve ceza davalarında iş yükü azalırken vatandaşlarımızın uyuşmazlıkları da etkin ve hızlı bir şekilde çözüm bulacaktır.

Yargılamaların uzamasına neden olan bilirkişilik sisteminde gerçekleştirdiğimiz reform da büyük önem taşımaktadır. Bu da yine 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe giren uygulamalardan birisidir."

Gül, 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile "lekelenmeme hakkını" güçlendirdiklerini belirterek, vatandaşları soyut ve mesnetsiz ithamlar karşısında koruduklarını, vatandaşların basit bir ihbarla lekelenmelerinin önüne geçtiklerini bildirdi.

Önümüzdeki dönemde koruyucu hukuk uygulamaları üzerinde daha fazla yoğunlaşacaklarını, Türkiye'de yeni olan hukuki himaye sigortasının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışacaklarını vurgulayan Gül, elektronik tebligatı yaygınlaştırarak masraf ve zamandan tasarruf sağlayacaklarını ifade etti.

Bakan Gül, "Küçük alacaklarda vatandaşlarımızın yolunu icra dairesine düşürmeden borcun hızlı ve masrafsız tahsili için yeni bir takip usulü üzerinde çalışıyoruz. Bunu yaparken, borçlu ile alacaklı arasındaki hassas dengeyi de gözeteceğiz. Adli iş süreçlerinin kısaltılması amacıyla adliyeler ve diğer kamu kurumları arasındaki UYAP bilişim entegrasyonunu yaygınlaştıracağız. Mağdur haklarını koruyan ve geliştiren, mağdur odaklı bir ceza adaleti için çalışmalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu.

"Yargı mensupları için etik kuralları yazılı hale getirdik"

Gül, Cumhuriyet tarihinde ilk kez yargı mensupları için uygulanacak olan etik kuralları "Türk Yargı Etiği Bildirgesi" ile yazılı hale getirdiklerini, etik kuralların, hazırlıkları tamamlandıktan sonra HSK tarafından kamuoyuna ilan edileceğini bildirdi.

Yargı mensupları ve personelin sayısal artışının yanında niteliklerini de yükselttiklerini kaydeden Gül, Türkiye Adalet Akademisi, HSK ve Bakanlık olarak hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerle, yurt dışında yabancı dil ve akademik programlarla "sürekli eğitim" anlayışını sürdürdüklerini vurguladı.

Gül, yargılamanın temel unsurlarından olan avukatlık mesleğinin koşullarının iyileştirilmesi için çalışmalara hız vereceklerini açıkladı.

"Hakim ve savcılarımız 'adalet nöbetini' sürdürmeye devam ediyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletle bütünleşerek darbelere ve vesayet odaklarına karşı durmayı, demokrasiye, Cumhuriyet'e, bayrağa ve devlete sahip çıkmayı, 15 Temmuz'da bir kez daha cesaret ve dirayetle gösterdiğini anlatan Gül, Erdoğan'ın, "Milli iradenin üstünde hiç bir güç tanımam" diyerek gösterdiği duruşun, kendileri ve adalet teşkilatı için adaletin tecellisi, hakkın teslimi ve zalimlere karşı mücadelede daima pusula olduğunu ve olmaya devam edeceğini ifade etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin püskürtülmesinde, Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara koşan Türk milleti ile beraber görevlerini layıkıyla yapan yargı mensuplarının da önemli payının bulunduğunu kaydeden Gül, şu görüşlerini paylaştı:

"O gece hem hain darbe girişimine karşı duran hem de darbe ve terör örgütü yargılamalarını büyük özveriyle sürdüren hakim ve savcılarımıza huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Milletimiz meydanlarda demokrasi nöbeti tutarken, hakim ve savcılarımız ile adliye çalışanlarımız da 15 Temmuz gecesi başladıkları adalet nöbetini hala sürdürmeye devam etmektedirler."

Bakan Gül, mesleğine ihanet edenlerin, cübbelerini örgüt rütbelerini gizlemek için kullanan ve o gece Türk milletine büyük acılar yaşatanların şu an hukuk önünde hesap verdiklerini belirterek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ başta olmak üzere güvenliğimizi tehdit eden, ülkemizin dirliğine ve birliğine kastetmeye yeltenen bütün terör örgütleriyle mücadelenin yargı eliyle yürütülen kısmında bugüne kadar sergilenen gayret ve kararlılığı önemle vurgulamak isterim.

Bunca fedakarlığa rağmen yargı mensuplarının görevleri gereği çıkıp rahat bir şekilde konuşamamasını fırsat bilenlerin itibar suikastlarını, yargıyı kategorize etmelerini reddediyor, bu tavrı asla doğru bulmuyoruz. Türk yargısı, hiçbir grubun, hizbin, ideolojinin yargısı değildir. Türk yargısı yalnızca ve yalnızca Türk milletinin yargısıdır, bunun böyle bilinmesi lazım.

Türk yargısı, Anayasa'ya, hukuka ve vicdana bağlılıkla, Türk Milleti adına çalışmaya devam etmektedir.

Bu süreçte herkesin sorumlu davranması, yargıyı yıpratacak, adalete güveni zedeleyecek adımlardan imtina etmesi önem taşımaktadır. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısına, hukuk dışı müdahale çabaları, haksız ithamlar ve karalamalar asla kabul edilemez."

Ana teması "adalet ve toplum" olan Adalet Şurası'nda adalet hizmetleri ve yargıya ilişkin konuların ele alınacağını ve geleceğe dönük bir perspektif oluşturulması için çalışılacağını, 6 oturumda 27 akademisyen, medya mensubu ve uygulamacının sunumlar yapacağını aktaran Gül, şuranın, Bakanlık için bir tür danışma kurulu ve fikir üretme platformu olacağına inandığını, şura sonuçlarının, reform sürecindeki yol haritası olan Strateji Belgesi'nin güncellenmesinde ve 2023 hedeflerinin gerçekleşmesinde önemli katkıları olacağını vurguladı.

Şuraya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, yüksek yargı organlarının başkanları, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ve Hakan Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın yanı sıra çok sayıda yargı mensubu da katıldı.

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement