NEŞET KARADAĞ - Adana Valiliği otoparkına 24 Kasım 2016'da park edilen bombalı aracın infilak ettirilmesi sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesi, 33 kişinin de yaralanması olayıyla ilgili soruşturma sonunda hazırlanan iddianame kabul edildi, iddianamede saldırının hazırlık ve gerçekleştirilme süreci detaylıca anlatıldı.
Valilik otoparkı içerisinde park halinde bulunan 33 KKP 24 plakalı bomba yüklü aracın 24 Kasım 2016'da sabah saatlerinde patlatılması sonucu Kadir Kırbaş ve Gökhan Aygül'ün ölmesi, çoğu valilik personeli 33 kişinin de yaralanması olayıyla ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı.
Bu arada, aynı gün 01 GH 589 plakalı ikinci bir bombalı araçla düzenlenecek saldırının da aracı kullanan PKK'lı teröristin ölü ele geçirilerek engellenmesi olayı da aynı soruşturma kapsamında değerlendirildi.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, bir yıl süren soruşturma sonrası iddianame hazırladı.
Savcı, tutuklu şüpheliler Mehmet Emin Vural, Eyüp Çelik, İhsan Taşdelen, Ali Sarıgül, Hasan Vural, İbrahim Ortaç, Mehmet Çelik, Nuri Bağış, Selahattin Ortaç, Vedat Bağış, Veysi Tan ve Zahir Yeşilgöz ile haklarında yakalama kararı bulunan Çiçek Karabulut, Adnan Çoban, Hüseyin Ortaç, Medya Ortaç, Mehmet Sıddık Yılmaz, Mülkiye Tekin ile 10 tutuksuz kişinin de aralarında olduğu toplam 28 şüphelinin "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma, patlayıcı madde kullanarak kamu malına zarar verme, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması, taşınması, bulundurulması, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, bombalama yolu ile kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme, bombalama yolu ile kasten öldürmeye teşebbüs, örgüte bilerek isteyerek yardım etme, silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından yargılanmalarını istedi.
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi.
İddianamede, aralarında saldırıda ölenlerin yakınlarının da bulunduğu 252 müşteki yer aldı. İddianamede, valilik otoparkına bombalı aracı bırakıp patlatan Çiçek Karabulut, saldırıyı organize ettiği öne sürülen Mehmet Emin Vural, Eyüp Çelik ve İhsan Taşdelen'in üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 732'şer yıl hapis cezaları ile cezalandırılmaları istendi.
Bombalı araçları satın aldığı ileri sürülen Mehmet Sıddık Yılmaz ve firari Adnan Çoban'ın ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıkların ise 15'er yıl hapis cezaları ile cezalandırılmaları talep edildi.
Bu arada, sanıklardan Çiçek Karabulut'un geçtiğimiz günlerde Mardin'de terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda etkisiz hale getirilmesi nedeniyle yargılama sürecinde dosyasının ayrılıp davasının düşeceği öğrenildi.
Saldırı talimatı "Derveş" kod adlı teröristten
Toplam 180 sayfalık iddianamede Adana Valiliğine yapılan saldırı ile diğer saldırının nasıl engellendiği ayrıntılı olarak anlatıldı.
Bombalı araçlarla eylem talimatını "Derveş" kod adlı PKK/KCK terör örgütünün sözde özel birlik komutanının verdiği belirtilen iddianamede, sanıklar Mehmet Emin Vural ile "Halo" kod isimli Eyüp Çelik'in "Derveş" kod adlı terörist ile Mardin'in Ömerli ilçesinde bir köyde buluştukları ve eylemleri kararlaştırdıkları aktarıldı.
Öte yandan, "Derveş" kod isimli sözde örgüt yöneticisinin, yeni eylem stratejisinin HDP belediyelerine kayyum olarak atanan vali ve kaymakamlar ile örgüt üyeleri hakkında tutuklama kararı veren savcı ile hakimlere yönelik olduğunu söylediği de iddianamede yer alırken, Adana'daki saldırılardan birinin mutlaka Valilik binasına yapılmasını istediği de aktarıldı.
Valilikten sonra ikinci hedef polis servisiymiş
İddianamede, sanıkların bombalı araçla valiliğe yapacakları saldırının ardından gerçekleştirecekleri ikinci eylemle ilgili Adana'da kiraladıkları çiftlik evinde yaptıkları görüşmeler hakkında da bilgilere yer verildi.
İhsan Taşdelen'in koyun otlatırken bir yıldır özel harekat polislerinin servisinin keşfini yaptığını ve servise yönelik saldırı yapılabileceğini veya Adana Adliyesinin yakınındaki çay ocağında yunus polislerinin yoğun olarak beklediği için burada da eylem yapılabileceğini söylediği kaydedilen iddianamede, Vural'ın adliye yakınındaki bir eyleme sıcak bakmadığı için ikinci saldırının polis servisine yönelik olmasına karar verildiği ifade edildi.
Eylemlerde kullanılacak iki aracın "Abdulrezzak" kod isimli Mehmet Sıddık Yılmaz tarafından oto pazarından satın alındığı ifade edilen iddianamede, bombalı araç eylemlerini gerçekleştirecek olan Çiçek Karabulut ile Musa Özdemir'in karı koca gibi davranarak çiftliğe girip çıktıkları aktarıldı.
İkinci saldırıyı polis engelledi
İddianamede 23 Kasım 2016'da araçlara bomba düzenekleri yüklenip patlamaya hazır hale getirildiği, 24 Kasım 2016 günü saat 07.00'de Mehmet Emin Vural'ın kendi aracı önde gidecek şekilde Çiçek Karabulut'u bomba yüklü araçla valiliğe kadar götürdüğü belirtildi.
Teröristlerin Valilik yakınlarındaki kadın doğum hastanesine kadar önlü arkalı şekilde gittikleri, Vural'ın aracı ile hastane bahçesine girdiği, Karabulut'un ise valilik bahçesine gidip aracı park ettikten sonra patlatarak eylemi gerçekleştirdiği kaydedildi.
Karabulut'un bombalı aracı patlattıktan sonra taksiye binip Vural'ın yanına gidip birlikte Adana'dan kaçmak için buluşma yeri olan İbrahim Ortaç'ın evine gittikleri belirtildi.
Saldırının ardından valilik otoparkında patlatılan aracın Mehmet Sıddık Yılmaz adına kayıtlı olduğunun belirlendiği ve Yılmaz'ın satın aldığı plakası tespit edilen diğer aracın aranmaya başlandığı da iddianamede aktarılırken, şüpheli aracın Sarıhamzalı Mahallesi'nde tespit edildiği, İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli bir polisin yavaşlayan aracın yanına yaklaşıp terörist Musa Özdemir'e polis olduklarını belirtip durması için ikazda bulunduğu, Özdemir'in durmayarak aracı polisin üzerine sürdüğü belirtildi.
Polis memurunun, ikaza uymayıp kaçmaya çalışan Özdemir'in kullandığı aracın torpido gözünün üzerinde bomba düzeneğini ateşlemeye yarayan kablo ve piller olduğunu görünce "Araçta bomba var" diye bağırarak diğer polisleri uyardığına dikkati çekilen iddianamede, bomba uyarısı üzerine kaçan Özdemir'in açılan ateş sonucu etkisiz hale getirildiği, üzerinden "Mahsum Aktaş"a ait sahte nüfus cüzdanı çıktığı ifade edildi.
Polis memurlarının dikkati sonucu ikinci bombalı araçla eylemin yapılmasının engellendiği vurgulanan iddianamede, sanıkların savunmalarına de yer verildi.
Saldırı bir gün ileri alınmış
İddianamede savunması yer alan Mehmet Emin Vural, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek, itiraflarda bulundu.
Valiliğe saldırının Adıyaman Valisi'nin Adana Valisi'ni ziyaret ettiği 23 Kasım 2016'da yapılmasının planlandığını ancak "Kaymakam" kod isimli devlet kurumunda çalışan bir kişinin verdiği bilgi üzerine eylemin 24 Kasım 2016'ya ertelendiğini ifade eden Vural, şöyle devam etti:
"Adıyaman Valisinin Adana Valisini ziyaret edeceği bilgisini 'Kaymakam' 'Halo' kod adlı Çelik'e vermiş. 'Kaymakam' arayıp 24 Kasım 2016'da Adana'da Türkiye Enerji Zirvesi'nin yapılacağını, bu zirveye Azerbaycan ve KKTC gibi farklı ülkelerden temsilciler ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın katılacağı bilgisini verdi. 23 Kasım 2016 günü valilere saldırmaktansa 24 Kasım 2016 günü Enerji Zirvesi varken saldırı yapmanın dünyada ve Türkiye'de çok ses getireceği görüşünde karar aldılar. Adana'da bir kurumda görev yapan 'Kaymakam' kod isimli şahıs kurum içinden örgüte bilgi aktarmakta. Bu kişinin kim olduğunu ve nerede görev yaptığını bilmiyorum."
Bu arada iddianamede, Adana Valiliğine yapılan saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında PKK/KCK terör örgütünün kentte gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemler için 3 ayrı yere gömdüğü mühimmatların da ortaya çıkartıldığı bilgisine yer verildi.
Son Dakika › Güncel › Adana Valiliği Saldırısının Detayları İddianamede - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?