Adnan Oktar organize suç örgütü davası yeniden görülmeye başlandı

Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik yargılamada hükmün istinaf tarafından usülden bozulmasının ardından 72'si tutuklu 215 sanığın yeniden yargılandığı davada sanıkların bozma ilamına karşı beyanları alındı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmaya, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ile bir kısım tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Sanık Oktar, duruşma salonundaki en ön sandalyede tek başına otururken, tutuklu erkek sanıklar Oktar'ın arkasında yer aldı. Tutuklu kadın sanıklar ise sanık sandalyelerinin en arka sırasında oturdu.

Salona alındıktan sonra birbirlerine el sallayıp zaman zaman sohbet eden sanıklar, izleyici koltuklarındaki yakınlarına ve arkadaşlarına el salladı.

İstinafın bozma ilamına karşı diyecekleri sorulan sanık Adnan Oktar, "Hak, adalet yerini buldu. Yıllardır uğraşılan kumpas tam bir rezalet oldu. Bu durumdan çok memnunum. İstinafa teşekkür ediyorum, korkmadılar, çekinmediler. Cesur hakimler varmış. Ufak tefek yanlış gördüğüm hususlar var. Onlarda da hayır olduğu düşüncesindeyim. Türk milliyetçisiyim. Vatanımın, devletimin, milletimin her zaman hizmetinde oldum. Devletimiz bu oyunları daha önce bozmuştu şimdi de bozdu. Korkmayan yiğit hakimlere teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Aynı suçlamalarla 1999 yılında da yargılandığını söyleyen tutuklu sanık Altuğ Müştak Berker ise davanın kumpas olduğunu öne sürdü.

Tutuklu sanık Ali Emre Bukağılı, "Emniyette, savcılıkta geçen bütün işlemler usulsüzdür. Olmayan bir davayla ilgili burada yargılanıyoruz. Bizim talebimiz adil yargılanmak." dedi.

"En şeffaf topluluklardan biriyiz"

Soyut iddialarla yaklaşık 4 yıldır tutuklu olduklarını öne süren Tarkan Yavaş da "İstinafın delillerin hiçbirinin toplanmadığını söyleyerek mahkemenize de hukuka dayalı delil toplanması, beraat ve tahliyeyle süreci sonlandırılması gerektiğini söylediğini anlıyorum." iddiasında bulundu.

Tutuklu sanık Oktar Babuna, Adnan Oktar'ı canlarından çok sevdiklerini belirterek, "Davanın hukuka uygun bir şekilde devam etmesini umuyoruz, bunun için dua ediyoruz." dedi.

Tutuklu sanıklardan Ulviye Didem Ürer, "Amaç, Adnan Oktar ve arkadaş grubumuzun dağıtılmasıdır. 33 yıl tüm güzel ahlakına şahit olduğum Adnan Bey ve arkadaşlarımı çok seviyorum. Değil 4 yıl, müebbet hapis verseler kılım kıpırdamaz. Türkiye'de 40 yıldır göz önündeyiz. En şeffaf topluluklardan biriyiz." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Alev Babuna ise İstinaf kararına katıldığını belirterek, "Cezaevinde 4 seneden fazla tutulmamızın ve yargılanmamızın nedeni, isnat edilen suçlar değil, Adnan Bey'i sevmemizdir. Bizlerin görüşmemesini istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar Adnan Bey'e olan sevgimiz asla azalmaz. Bu benim açımdan imkansız. 5 sene değil, 50 sene cezaevinde kalsam fikrim değişmez. Aramızdaki dostluk hiyerarşiyi göstermez. Kişilerin yaşam tarzı ve tercihleri ceza hukuku olamaz." şeklinde konuştu.

Söz alan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.

Duruşma, beyanda bulunmayan tutuksuz sanıkların bozma ilamına karşı beyanlarının alınması için yarına ertelendi.

Davanın geçmişi

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, örgüt yöneticisi olmak suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'ya ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.

Mahkeme 107 sanığa "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 20 sanığa da "örgüte üye olmak", "gerçeğe aykırı mal bildirme", "örgüte yardım etme", "suçluyu kayırma", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası vermişti.

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa "örgüte üye olmak" suçundan 11'er ay hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı.

Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu'nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı.

Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatına hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti.

Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatını kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.

İstinaf Mahkemesi kararı bozmuştu

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik aralarında Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu.

İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti. Alınan kararda, suç örgütü lideri Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti.

Kararda, suç örgütü elebaşı Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk halinin devamına hükmedilmişti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin "usul ve yasaya aykırı" olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti.

İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu.

Söz konusu itirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasına hükmetmişti.

Haklarında yakalama kararı çıkartılan 61 sanıktan 50'si gözaltına alınmalarının ardından tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti.