Holding bünyesinde kurulan Nimaş AŞ isimli şirket; altın, bakır, gümüş, krom başta olmak bir dizi değerli madenin rezerv tespitini yapacak. Ekonomik değeri resmi raporlara ortaya konulan madenler Nimaş AŞ'nin Borsa İstanbul üyeliği ile halka açılacak.
Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, İstanbul'da düzenlediği toplantıda maden sektöründe yapacakları çalışmaları anlatı. Nimaş Niziplioğlu Maden Arama Ve İşletme San. Ve Tic. AŞ'yi kurduklarını ifade eden Niziplioğlu, ağırlıklı olarak altın çıkaracaklarını ifade etti. NİMAŞ AŞ'nin halka açık olacağı bilgisini veren Niziplioğlu, 6 ay ile 1 sene arasında halka arz planladıklarını açıkladı.
TRİLYONLARCA DOLARLIK REZERV VAR
Maden arama konusunda Türkiye'de özel sektör olarak bir ilki başarmak üzere, uzun yılları bulan araştırmalar sonrası yola çıktıklarına vurgu yapan Ömer Niziplioğlu, ''Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) birçok konuda aramalarını yapıyor. Biz, özel sektör olarak maden arama konusunda bir ilke imza atmak ve bunu başarmak istiyoruz. Önceliğimiz Türkiye'deki madenlerin aranması. Ülkemizdeki madenler aranmadan istediğimiz ekonomik güce ulaşamayız. Şirketimiz, arama ağırlıklı çalışacak, bulduğu madenlerin rezerv tespitini yaparak halkla paylaşılmasını sağlayacağız. Nimaş, halka açık bir şirket olacak. 6 ay ile 1 yıl arasında halka arzı planlıyoruz. Bu yöndeki hazırlıklarımız SPK ile görüşmelerimiz sürüyor" dedi.
MADEN ARANMADAN BULUNMAZ
"Türkiye'deki madencilikte çok ciddi bir potansiyel var" diyen Niziplioğlu, açıklamasını devamında " Trilyonlarca dolarlık rezerv olduğunu düşünüyoruz. Bunun ekonomiye katılması için öncelikle aramanın bilimsel bir biçimde yapılması gerekiyor. Maden, aranmadan bulunmaz... Öncelikle bunu yapacağız. Öncelikle madenlerimizin rezerv tespitini yapacağız. İkinci aşamada bu madenlerin ülke ekonomisi dahil edilmesi için çıkarılması yönünde çalışmalar yapacağız. Kısa adı UMREK olan Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonunun onayından sonra uluslararası piyasada da geçerli bir raporlama söz konusu olmuş olacak. Üç-dört aşamalı bir süreç var önümüzde. Rezerv tespiti yapılan, ekonomik değeri resmi raporlarla ortaya konulan madenlerimiz için uluslararası piyasada halka arz etme yöntemi de gündeme gelebilir. Halka arz ettikten sonra bulunan kaynaklarla madeni çıkarma ve işleme aşamasında ortak bulma yöntemiyle süreç ilerleyecek'' şeklinde konuştu.
ÖNCELİĞİ ALTINA VERDİK
Hangi madenlerin aranmasına öncelik vereceklerine ilişkin de bilgi veren Niziplioğlu, ''Dünyada en değerli maden altın olduğu için onun üzerine duracağız. 10 tane sahamızın olduğunu düşünüyoruz. Ağırlıklı olarak altından başlayarak daha sonra gümüş, demir, bakır, nikel ve her madeni arama yönünde ilerleyeceğiz. Türkiye'de arama yapılıyor ama daha çok destek verilmesi gereken konu olduğunu düşünüyoruz. Çünkü dünyada madencilik aramayla başlayıp aramayla biter. Arama konusunda sahada çalışıyoruz. Üniversitelerde hocamız, yurt içi ve ve yurt dışından çok sayıda kişi ve kurumla istişare halindeyiz" şeklinde konuştu.
YATIRIMCI ANLIK TAKİP EDECEK
Niziplioğlu, yürüttükleri çalışmalarda şeffaflığın büyük önem taşıyacağına vurgu yaparak "Halka arzdan sonra mevcut sahalarımızı açıklayacağız. Yürüttüğümüz sürecin her aşaması açık şeffaf olacak. Yatırımcı da yürüttüğümüz süreci anı anına takip etme imkanına sahip olacak. Bu açıkladığımız sahalar üzerinde de nereleri arayacağımızı ilan edeceğiz. İlan ettikten sonrada aramalarımızı yapacağız. Bulduğumuz arama sonuçlarını online kanalımızda halkımızla paylaşacağız
1950'li yılların sonlarında SEAT otomobillerin direksiyon simidi, sürücünün sadece manevra yapmasını sağlayan sert, ince bir halkaydı. Gösterdiği gelişimle birlikte konfor, güvenlik ve ergonomi de direksiyon simidinin özelliklerine eklendi. Günümüzde, ellerinizi direksiyondan kaldırmadan sürüş hızını, araç içi sıcaklığını ayarlayabiliyor veya rota seçebiliyorsunuz.
Otomobillerin direksiyon simidinin şekli ve işlevi tarih boyunca gelişim kaydetti. Direksiyonu daha sağlam kavrayabilmek ve hatta ellerimiz zarar görmesin diye eldiven taktığımız zamanlardan; gözlerimizi yoldan ayırmamıza gerek kalmadan sürüş hızını, müzik seçimini veya telefonumuzu kontrol ettiğimiz zamanlara ulaştı. SEAT modellerine bakarak, direksiyon simidinin 70 yıllık öz geçmişinde nasıl değiştiğine ve geliştiğine bir göz atalım:
1950'ler: Bu on yıllık süre zarfında direksiyon simidi, sentetik reçineden yapılmış büyük sert bir halkadan ibaretti ve sürüş deneyimini adeta idmana dönüştürmekteydi. Amerikan arabalarından esinlenerek tasarlanan SEAT 1400 gibi lüks modeller, bakır logo veya far açma kolu gibi direksiyon simidine monte edilmiş detaylara sahipti. Vites kolu bile direksiyon kolonu üzerinde bulunuyordu.
1960'lar: SEAT 600 gibi orta sınıf tarafından satın alınan modeller, basit ve sade bir direksiyon simidine sahipti. Bu dönemin direksiyon simitleri sadece tekerlekleri döndürmek için tasarlanmıştı. Üzerinde logo ya da kontrol düğmeleri bulunmuyordu, diğer sürücüleri ve yayaları uyarmak için sadece bir korna eklenmişti.
1970'ler: Direksiyon simidi giderek küçüldü ve sürücü konforunu ve güvenliğini artırmak için yeni, dolgulu, sentetik malzemelerden yapıldı. SEAT 850 Spider 1970'lerde piyasaya sürüldü ve bu dönemde spor model direksiyonlar göz alıcı birer ifade unsuru oldu. Üreticiler direksiyon simidi kolları üzerinde metal kullanmaya başladı ve klasik yuvarlak delikler eklendi. Ahşap çerçeve direksiyon simidine lüks bir hava verdi ve direksiyon simidi yarış arabasının görünümünü veren iki adet delikli kolla donatıldı. SEAT 124 gibi modellerde 70'lerin sonuna doğru korna artık ortada değil, iki yatay kolun yan tarafındaydı ve başparmak ile kullanılıyordu.
1980 ve 1990'lar: Hidrolik direksiyon sisteminin gelmesiyle, direksiyon simidinin çapı daha da küçüldü, daha fazla konfor ve güvenlik sağlamaya başladı. SEAT Ibiza'nın ilk modellerinde, bu parça daha önemliydi ve kauçuk benzeri bir malzemeden üretilmişti, bu da direksiyon simidinin daha ergonomik olmasını sağladı. İlerleyen yıllarda yeni fonksiyonlar eklendi. 90'larda üretilen bir sonraki nesil Ibiza daha sonra bir hava yastığıyla donatıldı, bir sonraki nesilde ise sürücü radyo kanallarını seçebilmekte ve sesi direksiyon simidinden kontrol edebilmekteydi.
Günümüz: Park ve şerit kontrol asistanları ve tüm bilgilerin hemen elimizin altında olması. Bunlar günümüzde sürücüler için mevcut olan özelliklerden sadece bazıları. SEAT Ateca, Arona veya Ibiza gibi modeller, araç içi sıcaklığını kontrol etmemizi, dilediğimiz müziği seçmemizi, rota belirlememizi, sürüş hızını veya mesafesini seçmemizi ve hatta direksiyon simidinden bir telefon araması yapmamızı bile sağlıyor. Sürücünün dikkatinin dağılmasını önlemek için tüm bilgiler gösterge panelinde görüntüleniyor.
Geleceğin direksiyon simitleri: Sürücüler, ellerini direksiyon simidinden kaldırmadan araç üzerinde giderek daha fazla kontrole sahip olacaklar. Bununla birlikte, otomatik sistemlerle donatılan araçlar için harcanan zaman ve kaydedilen ilerleme direksiyon simidinin tamamen yok olmasını da sağlayabilir.
Son Dakika › Güncel › Altını Tespit Edip Halka Açacak - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?