Avrupa'nın Gözü Merkel-Çipras Görüşmesinde

BERLİN/ Aleksis Çipras'ın, Yunanistan Başbakanı olarak yarın yapacağı ilk Almanya ziyareti Avro Bölgesi'nin istikrarı açısından önem taşırken, ziyarette borç krizinin ve iki ülke arasındaki tartışmalı konuların ele alınması bekleniyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in daveti üzerine pazartesi günü başkent Berlin'e gelecek Çipras, Başbakanlık'ta askeri törenle karşılanacak. Merkel-Çipras görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek.

Merakla beklenen görüşmede Yunanistan'ın borç krizi ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin neden olduğu zararlara karşılık Almanya'dan tazminat talebinin gündemin üst sıralarında yer alması bekleniyor. Görüşme, Avro Bölgesi'nin istikrarı açısından da önem taşıyor.

Çipras hükümeti göreve geldikten sonra iki ülke arasında birçok konu siyasi ve ekonomik gerilime yol açtı. Yunanistan'ın içinde bulunduğu borç krizi ülkenin avrodan çıkmasını da gündeme getirdi. Birçok ekonomi kuruluşunun dile getirdiği Yunanistan'ın avrodan çıkma ihtimali, liderlerin bir araya gelip görüşmesinin ardından piyasalarda daha az konuşulmaya başladı.

Liderler borç krizinin aşılmasına yönelik zaman zaman olumlu açıklamalar yapsa da Çipras, hükümetin Yunan halkından aldığı talimat doğrultusunda memorandumlara ve kemer sıkma politikalarına son vermekte kararlı olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Yunanistan'dan reform listesi bekleniyor

Bu süreçte Çipras, Almanya Başbakanı Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Avrupa Birliği (AB) kurumlarının başkanlarıyla 20 Mart'ta Brüksel'de düzenlenen bir zirveye katıldı.

Zirvede, kullanılmayan AB kalkınma fonlarından 2 milyar avroya kadarının, Yunanistan'ın kullanımına açılması kararı alınken, bu karar piyasalarda Çipras'ın AB ve AB'de etkili karar vericilerden Almanya arasındaki gerilimi azalttığı şeklinde algılandı.

Tüm bu gelişmelerin ardından Merkel, AB zirvesinde Yunanistan'ın gelecek günlerde nihai ve ayrıntılı reform listesini sunacağını belirterek kalan kredi dilimlerinin ancak bu listenin AB kurumları ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından onaylanmasıyla serbest bırakılacağını söyledi.

Nakit darlığı içindeki Yunanistan, kalan kredi dilimlerinin daha erken serbest bırakılmasını isterken, Avro Bölgesi yetkilileri bunun için Atina'nın nihai reform listesinin AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'den oluşan "Troyka" tarafından onaylanmasını şart koşuyor.

Yunanistan savaş tazminatı talebinde ısrarlı

İki ülke arasındaki ilişkileri geren bir diğer konu da Almanya'nın Yunanistan'a savaş tazminatı ödemesi gerektiğine ilişkin tartışmalar oldu.

Akdeniz ülkesi Yunanistan, 1980'li yıllardan bu yana devam eden tartışmada, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin neden olduğu zararlara karşılık Almanya'dan yaklaşık 200 milyar avro tazminat ödemesi ve savaş sırasında çalındığı iddia edilen tarihi eserleri iade etmesi talebinde bulunuyor.

Almanya ise savaş sonrasında müttefik ülkelerle yapılan anlaşmalarla bu konunun siyasi ve yasal olarak kesin şekilde kapandığını savunuyor.

Çipras'ın partisi SYRIZA'nın kardeş partisi olarak anılan Alman Sol Parti temsilcileri ise Yunanistan'ın tazminat talebinin hukuka uygun olduğunu öne sürdü.

İki ülkenin maliye bakanları arasındaki tartışmalar

Ekonomik ve siyasi sorunların yanında iki ülkenin maliye bakanları arasında da bazı tartışmalar gündeme geldi. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble'nin Yunan mevkidaşı Yanis Varufakis hakkında sarf ettiği iddia edilen "medya ile olan ilişkilerinde aptallık derecesinde safça davranıyor" ve "kendine düşman arıyor" sözleri, iki ülke arasında diplomatik gerilime sebep oldu.

Bakanlık yetkilileri, Schaeble'nin Varufakis'e hakaret etmediğini ifade etse de Yunan hükümeti Berlin Büyükelçisi aracılığıyla Almanya Dışişleri Bakanlığı'na protesto notası verdi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, protesto notasının içeriği hakkında bilgi vermezken, Schaeuble'nin bu ifadeleri kullanmadığını ve bunların gazetecinin tercüme hatasından kaynaklandığını ileri sürdü.

Öte yandan, Varufakis'in "orta parmağını" gösterdiği iddiası da en çok konuşulan konulardan oldu.

Alman televizyon kanalı ARD'de yayınlanan bir programda Varufakis'in 2010 yılında Zagreb'de yaptığı bir konuşma sırasında Almanları hedef alarak hakaret olarak algılanan "orta parmağını" gösterdiği öne sürülmüştü. Aynı televizyon kanalının programına katılan Varufakis, iddiaları reddederek bunun montaj olduğunu savundu.