Bakan Cevdet Yılmaz: Çözüm Süreci Sadece Siyasi Bir Olay Değil - Son Dakika
Güncel

Bakan Cevdet Yılmaz: Çözüm Süreci Sadece Siyasi Bir Olay Değil

Bakan Cevdet Yılmaz: Çözüm Süreci Sadece Siyasi Bir Olay Değil

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin sadece siyasi bir olay olmadığını vurgulayarak, "Ekonomiyle, refahla da çok yakından ilgili Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin sadece siyasi bir olay olmadığını vurgulayarak,"...

29.09.2013 09:05

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin sadece siyasi bir olay olmadığını vurgulayarak, "Ekonomiyle, refahla da çok yakından ilgili Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecinin sadece siyasi bir olay olmadığını vurgulayarak, "Ekonomiyle, refahla da çok yakından ilgili. Özel sektör ortamdan çok etkileniyor. Güven ve huzur ortamının olmayışı, bölgenin imajının yeterince iyi olmayışı özel sektör yatırımcıları için hep bir handikap oluşturdu. Tam arzu ettiğimiz ölçüde özel sektör yatırımları gelişmedi. Halbuki bu çözüm süreciyle birlikte yeni bir ortama giriyoruz. Yaklaşık 30 yıldır kullanılmayan bir potansiyeli bir anda kullanma imkanı ortaya çıkıyor. Bu hem ülkemizin hem de bölgemizin kalkınması açısından çok önemli" değerlendirmesinde bulundu.

BM'nin 68. Genel Kurul'u için geçtiğimiz hafta New York'ta bulunan ve ikili görüşmeler gerçekleştiren Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Posta212'nin sorularını yanıtladı. Yılmaz "Ülkemizin 10 yıllık tecrübesi ilgi çekiyor. 230 milyar dolarlık ekonomimizi 800 küsur milyar dolara çıkardık" dedi.

-TÜRKİYE İNSANI YARDIMLAR BAKIMINDAN 4.ÜLKE OLDU-

"Bu yıl Birleşmiş Milletler'de yaptığınız çalışmalar verimli geçti mi?" sorusunu yanıtlayan Bakan Yılmaz, "Çok verimli geçti. Türkiye bu tür uluslararası platformlarda özellikle son 10 yılda yaptığı reformlar, kalkınma sürecinde geldiği yer ile iki açıdan ilgi görüyor. Ülkemizin bu son 10 yıllık tecrübesi cidden ilgi çekiyor. Türkiye 230 milyar dolarlık bir ekonomiyi 800 küsur milyar dolara çıkardı. Bunu yaparken sosyal dengeleri iyileştirdi, çevresel mevzuatını geliştirdi ve uluslararası anlamda etkinliğini artırdı. Bütün bunlar Türkiye'ye olan ilgiyi artırıyor. İkinci bir boyut ise, Türkiye'nin maddi imkanlarının daha da gelişmesiyle uluslararası kurumlar da, tek tek birçok ülke de bizden daha fazla beklenti içine girdiler. Geçen yıl itibariyle, Türkiye insanı yardımlar bakımından dünyada dördüncü oldu. Resmi kalkınma yardımlarında da dünya on beşincisi oldu.

-SURİYE'DE MUAZZAM BİR TAHRİBAT YAŞANDI-

Yılmaz, "Türkiye Suriye krizinde de önemli bir rol üstlendi. Son aşamada, Suriye'yle ilgili çözüm Türkiye'nin çıkarlarıyla örtüşüyor mu?" sorusuna şu yanıt verdi:

"Bu konularda epeydir çalışmalar yürüyor. ABD ile Rusya bir takım görüşmeler, anlaşmalar yaptılar, çabalar sarf ediliyor. BM'den çıkan nihai metin elimizde değil. Bu konuda müzakerelerin devam ettiğini biliyoruz. Biz BM Güvenlik Konseyi'nin çok iyi bir sınav vermediğini görüyoruz. 110 bin insan hayatını kaybetti, Suriye'de muazzam bir tahribat yaşandı. Maalesef dünya bu konuda hızlı ve gereken etkin tavrı alamadı. Bu durumun böyle devam etmesi ne bizim ne de bölgenin menfaatine. Dünyanın ve BM'nin bu konuda daha hızlı ve etkin bir karar alması gerekir."

Bence Suriye'yle olan ekonomik ilişkilerin abartılacak boyutlarda olmadığına değinen Yılmaz, "Suriye'nin ekonomik büyüklüğü belli zaten. Krizden önce de ekonomik büyüklüğü belli olan bir ülke. Büyük zenginlikleri olan bir ülke değil malum. O anlamda her hadisenin birtakım ekonomik etkileri olur ama böyle abartılacak bir etkisi olduğundan ben doğrusu bahsedemem. Suriye meselesinin insani etkisi daha ön planda tabii ki" ifadelerini kullandı.

-HUZUR SÜRECİ İYİCE GELİŞTİĞİNDE KALKINMA İVME KAZANACAK-

"Kalkınma Bakanlığı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile ilgili bakanlık olarak planlarınız nelerdir?" sorusuna Yılmaz, "Doğu ve Güneydoğu'ya yatırımların artması için huzur ortamı önemli, güven ortamı çok önemli. Malum, çözüm süreci devam ediyor. Çok şükür bu sene çok daha farklı bir ortam yaşandı. Bunun etkilerini şimdiden görüyoruz. Ama orta vadede bu çözüm süreci iyice pekiştiği zaman, huzur süreci iyice geliştiği zaman kalkınmanın da ivme kazandığını hep birlikte göreceğiz" cevabını verdi.

Çözüm sürecine yönelik olarak ise "Bu çözüm süreci sadece siyasi bir olay değil" değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, "Ekonomiyle, refahla da çok yakından ilgili. Kamu yatırımları her durumda işliyor. Biraz belki gecikmeli oluyor, ama devlet olunca hedefinizi koyuyorsunuz ve gerçekleştiriyorsunuz. Fakat özel sektör ortamdan çok etkileniyor. Güven ve huzur ortamının olmayışı, bölgenin imajının yeterince iyi olmayışı özel sektör yatırımcıları için hep bir handikap oluşturdu. Tam arzu ettiğimiz ölçüde özel sektör yatırımları gelişmedi. Halbuki bu çözüm süreciyle birlikte yeni bir ortama giriyoruz. Yaklaşık 30 yıldır kullanılmayan bir potansiyeli bir anda kullanma imkanı ortaya çıkıyor. Bu hem ülkemizin hem de bölgemizin kalkınması açısından çok önemli" şeklinde konuştu.

"Batıda bulunan işadamları, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yatırım yapmakta hala endişeliler mi? Ellerini taşın altına sokmak istemiyorlar mı?" sorusu üzerine "İyi bir hava var" karşılığını veren Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

"O bölgeler için teşvik belgesi isteyenlere ve başvurulara bakarsanız çok hızlı bir artış var. Ama bu henüz sahada tam yansımasını bulmuş değil. Ben inanıyorum ki önünüzdeki dönemde bu huzur ve güven ortamı iyice pekiştiği zaman, özel sektör geleceğe tam bir güvenle baktığı zaman çok daha büyük bir ivme kazandığını göreceğiz."

-TÜRKİYE ENERJİ BAĞIMLISI BİR ÜLKE-

Yılmaz, "Cari açık sorunu için ne gibi önlemler alınıyor?" sorusunu ise şöyle cevaplandırdı:

"Şimdi cari açık Türkiye'de bugünün meselesi değil. Uzun zamandır cari açık meselesi var Türkiye'nin. Bu su anlama da geliyor aslında: Bazı tasarruflarımız bizim kendi yatırımlarımızı finanse etmemize yetmiyor. Hızlı gelişen bir ülke olarak Türkiye'nin dış dünyanın tasarrufuna ihtiyacı var Türkiye'nin. Bir taraftan da Türkiye enerji bağımlısı bir ülke. Cari açığımızın daha fazlasını biz enerji olarak ithal ediyoruz. Geçen seneye baktığımızda cari açığımız 47,5 milyar dolar, enerjiye ödediğimiz para 60 milyar dolar. Yani enerji ithalatına ödediğimiz para cari açığımızdan daha yüksek. Dolayısıyla Türkiye önümüzdeki yıllar için bu konulara yoğunlaşmış durumda. Çeşitli politikalar geliştiriyoruz. Cari açığı sıfırlamak pek mümkün değil; doğru da değil belki. Türkiye gibi ülkeler belli oranda cari açık vermek durumunda çünkü dünyanın tasarrufunu kullanıp daha hızlı gelişmemiz lazım. Bunun dozajı önemli tabii. 2011 yılında büyük bir artış yaşamıştı, 2012 yılında da büyük ölçüde düşürdük bu açığı. Yüzde 30'ların üstünde bir düşüş sağlandı. Bunu belli bir düzeyde tutmayı ve aşama aşama düşürmeyi düşünüyoruz. Burada enerji politikalarımız son derece önemli. Yerli enerji kaynaklarını da önümüzdeki yıllarda etkin kullanacağız kömür başta olmak üzere. Nükleer enerji konusunda birtakım çalışmalar yapıyoruz. Diğer taraftan yenilebilir enerjiye önem veriyoruz. Bunlar aslında cari açığı azaltıcı tedbirler. Bunun dışında tabii tasarruf oranını artırıcı çalışmalar yapmaya başladık. Özel sektörde özellikle tasarrufları artırmaya çalışıyoruz. Yeni bazı finansal enstrümanlar geliştiriyoruz. Mesela emeklilik gibi konularda adımlar attık. Tüketim her zaman kötü bir şey değil, ekonominin canlı olması açısından önemli ancak tüketimi aşırıya götürmemek önemli. Bu açıdan da tabii makro ihtiyat dediğimiz tedbirler alınıyor. Tüketici kredilerinden ziyade, ticari kredileri yatırım kredilerini cazip kılan bazı tedbirler alınıyor."

-HESAPLARDA NET HATA VE NOKSAN OLUR-

"CHP'nin Ali Babacan'a bir soru önergesi oldu. 4.8 milyar dolarlık nereden geldiği belli olmayan bir para var" hatırlatması üzerine de Bakan Cevdet Yılmaz, "Bu net hata ve noksan dediğimiz bir durum. Hesaplarda net hata ve noksan olur. Bazen artı olur bazen eksi olur. Çünkü ticari alışverişle para ve alışveriş her zaman üst üste gelmez. Mesela malı bugün gönderirsiniz bazen parasını 3 ay sonra alırsınız. Bazen tam tersi olur. Bunun etkilerini 3-5 ay sonra yaptığınız analizlerde daha iyi görürsünüz. Ödemeler dengesini biliyorsunuz Merkez Bankası takip ediyor. Bu gerçekleştikten 6 ay sonra hesabı para kaynağı ve meblağı olarak daha iyi takip edebiliyorsunuz. Merkez Bankamız bu konularla ilgili bir süre sonra daha net açıklamalarda bulunacaktır" dedi. - Ankara

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Bakan Cevdet Yılmaz: Çözüm Süreci Sadece Siyasi Bir Olay Değil - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement