Barış Zirvesi - Son Dakika
Güncel

Barış Zirvesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olayları konusundaki Ermeni iddialarına ilişkin, "Maalesef uzattığımız bu samimi barış eli hep havada kaldı.

23.04.2015 22:45

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 olayları konusundaki Ermeni iddialarına ilişkin, "Maalesef uzattığımız bu samimi barış eli hep havada kaldı. Şu da bir gerçektir ki bugün Ermeni iddialarına destek veren ülkelerden ve siyasetçilerden hiçbiri, bu konularda Türkiye kadar masum, Türkiye kadar temiz sicile sahip değildir" dedi.

Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. yılı kapsamında, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Barış Zirvesi'nde katılımcılara hitap eden Erdoğan, yarın Çanakkale'de iştirak edecekleri törende verecekleri barış ve dostluk mesajları ne kadar doğruysa, aynı tarihte dünyanın pek çok yerinde Ermeni iddiaları üzerinden sergilenecek düşmanca tavırların da o kadar yanlış olduğunu söyledi.

Erdoğan, hiçbir zaman mazlumun kökenine, inancına, diline, rengine bakmadıklarını vurgulayarak, "Dün de yaklaşımımız buydu, bugün de aynı. 700 yıl önce bu topraklara sevgi ve hoşgörü tohumları saçan Yunus Emre'nin deyimiyle biz, yaratılanı Yaratandan ötürü sevdik" ifadelerini kullandı.

Geçen yıl kendisinin, bu yıl da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Ermenilere barış eli uzatan mesajlar yayımladığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarın benim de bir ikinci mesajım yayınlacak. Maalesef uzattığımız bu samimi barış eli, hep havada kaldı. Şu da bir gerçektir ki bugün Ermeni iddialarına destek veren ülkelerden ve siyasetçilerden hiçbiri, bu konularda Türkiye kadar masum, Türkiye kadar temiz sicile sahip değildir. Diyaloğun, barışın ve dostluğun değil de kinin, husumetin, düşmanlığın arkasında duranları bulundukları yeri gözden geçirmeye davet ediyorum. Biz bu konudaki vicdanı ve insani duruşumuzu muhafaza ediyoruz. Bu iddiaları soruşturmak siyasetçilerin veya parlamentoların işi değildir. Bu, 1870'lerde başlayıp, 1920'ye kadar devam eden dönemi inceleyecek olan tarihçilerin meselesidir. Ermeni iddialarına destek vererek, onların yaşadıkları acıları paylaştıklarını söyleyenleri, aynı dönemde hayatını kaybeden 4 milyon üzerindeki kardeşimizin acısını da paylaşmaya davet ediyorum. Aynı şekilde 1970'li yıllardan 1990'lara kadar süren Ermeni teröristlerin saldırılarında hayatını kaybeden 40'ı aşkın diplomatımızın ve ailelerinin acısını da unutmamalarını istiyorum."

"Ermeni toplumuyla dün olduğu gibi bugün de herhangi bir sorunumuz yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Ermeni ASALA terör örgütünün tehditler savurduğunu dile getirerek, "Ya diyor Ermenistan'a geleceksiniz, eğer Türkiye'ye giderseniz akıbetinizi bilemeyiz. Şu hale bak. İşte bütün mesele bu. Uluslararası terörün karşısında hep birlikte dayanışma içinde olmamız şart ki mazlumların gerçekten hakkını koruyalım ve bu dünyada adalet egemen olsun, hakikat egemen olsun" diye konuştu.

Ermeni iddialarını tarihi hakikat olarak kabul edip, aksi yöndeki görüşleri yasaklayan anlayışın ne demokrasilerde ne de hukukta yeri olmadığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim Ermeni toplumuyla dün olduğu gibi bugün de herhangi bir sorunumuz yok. Sorun nereyle biliyor musunuz? Bu işi bir istismar meselesi yapan, bir siyasi rant meselesi haline getiren Ermeni diasporasıyladır. Sağduyu sahibi Ermenistan yöneticileriyle ortak bir geleceği inşa etmek için görüşmeye, konuşmaya daima hazırız. Bizim bu noktada bir sıkıntımız yok. Çünkü acımız ortaktır. Aramızdaki meseleleri başkalarıyla değil, Ermeni toplumuyla oturur, konuşuruz. Bunu başardığımızda insani ve vicdani olarak ortak bir yerde buluşacağımıza da samimiyetle inanıyorum."

"Bu savaşta karşı cephede yer alan hiçbir topluma husumet beslemedik"

Erdoğan, yarın İstanbul'da Ermeni Patrikhanesi'nde bir tören yapılacağını hatırlatarak, törene Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır'ın katılacağını söyledi.

Kendisinin de törene mesajıyla katılacağını aktaran Erdoğan, "Çünkü yabancı değiliz. Sürekli olarak belediye başkanlığımda İstanbul'da, sürekli olarak şu anda hasta yatağında olan Mutafyan'la biz bu konuları görüşürdük. Yabancı değiliz. Bu noktada mesafeli de değiliz. Biz bu denli samimiyken birileri bizim aramıza duvarlar örmenin gayreti içerisine giriyor" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözünü burada sizlere hatırlatmak istiyorum. Gazi Mustafa Kemal şunu söylüyor; 'Bir milletin hayatı tehlike ile karşı karşıya kalmadıkça savaş bir cinayettir.' Türkiye olarak bugün de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Çanakkale Savaşları, bizim için mukaddesatımızı, vatanımızı ve şerefimizi koruduğumuz bir nefsi müdafaaydı. Düşünebiliyor musunuz, lise çağındaki çocukların bile askere alındığı bir savunma. Tüfeğinin kabzası yerde sürünüyor. Bunları dahi askere almak zorunda kalan bir mücadeleydi. Bu savaşta karşı cephede yer alan hiç kimseye, hiçbir topluma karşı husumet beslemedik. Nitekim bugün Çanakkale'de yer alan Anzak, İngiliz ve Fransız mezarlıkları bunun en açık ispatıdır. Kendi şehitliklerimize gösterdiğimiz saygıyı, bu mezarlıklardan asla esirgemedik. Kendi şehitlerimize gösterdiğimiz tazimi, bu mezarlarda yatan farklı milletlerden askerlerin hatıraları için de sergiledik."

"İnsanlığın ortak geleceği için mücadele verdiğimizin inancıyla hareket etmeliyiz"

Erdoğan, yüz yıl önce Gelibolu'da verilen mücadele sırasında cephedeki kahramanların birbirlerine karşı gösterdikleri centilmenliği, onların hatıraları önünde bugüne kadar kesintisiz devam ettirdiklerini vurgulayarak, "Anzaklar gibi bu savaşı milli tarihlerinin çıkış noktası haline getirenlere karşı sevgimizi, sempatimizi, saygımızı büyüterek sürdürdük. 'Çanakkale ruhu' diye tarif ettiğimiz anlayış, en zor şartlarda dahi başarıya inanmak ve bu doğrultuda tüm imkanlarınızı seferber etmektir. Şayet hedefimiz samimi olarak barışı tesis etmekse, karşımızdaki zorlukların, sıkıntıların büyüklüğü bizi asla yıldırmamalı. Sadece kendimiz ve ülkemiz değil, insanlığın tamamının ortak geleceği için mücadele verdiğimizin inancıyla hareket etmeliyiz. Biz savaşın, terörün, şiddetin yerine barışı, huzuru ve insani değerleri ikame edene kadar bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız. Buradaki her bir dost ve kardeş ülke temsilcilerinin de aynı duygular içinde olduğunu ümit ediyorum. İstanbul Barış Zirvesi'ni, bir Dünya Barış Zirvesi haline dönüştürmek için her birimizin üzerimize düşenleri yapacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

"57. Alay Anısına Çanakkale Yüzüncü Yıl Senfonisi"

Barış Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma yaptığı oturuma, Birleşik Krallık Galler Prensi Charles, Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum, Avustralya Başbakanı Tony Abbott, Yeni Zelanda Başbakanı John Key'in de aralarında yer aldığı çok sayıda devlet ve hükümet başkanı katıldı.

Erdoğan'ın konuşması, İstanbul Kongre Merkezi'ne gelen vatandaşlarca da izlendi. Oturumda, Can Atilla'nın bestelediği "57. Alay Anısına Çanakkale Yüzüncü Yıl Senfonisi" dünya prömiyeri yapıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da katıldığı zirvede, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de yer aldı.

(Bitti)

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement