Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "üçüncü seçim" iddialarına ilişkin, "Şu anda bu ihtimaller üzerine değerlendirme yapmak millete saygısızlıktır. Millet üç gün sonra gidecek ve iradesini ortaya koyacak. Seçim olmadan başka bir seçim konuşmak, bunlar doğru şeyler değil" dedi.
Akdoğan, Haber Türk'te çıktığı programda gündeme dair soruları yanıtladı.
Ankara'da meydana gelen terör saldırısından sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı açıklamanın sorulması üzerine Akdoğan, terörün amacının siyaseti baskı altına alıp, dizayn etmek olduğunu söyledi.
Akdoğan, bu saldırıdaki amacın son 3 haftaya gölge düşürmek ve siyaseti baskılamak şeklinde nitelendirildiğini belirtti. Burada özellikle AK Parti'ye olumsuzluk yapılmaya çalışıldığını aktaran Akdoğan, "AK Parti'den kurtulursak Türkiye'nin hem iç siyasetini dizayn ederiz hem de dış politikasını dizayn ederiz" yaklaşımının hakim olduğunu kaydetti.
Diğer partilerin seçim çalışmaları kapsamında arazide olmadığını vurgulayan Akdoğan, çalışan tarafın kendileri olduğu için saldırıdaki amacın AK Parti'yi engellemek olduğunu, bu yüzden kampanyalara sekte vurulduğunda AK Parti'nin bundan etkilendiğini bildirdi.
Akdoğan, "Bu olayı gerçekleştiren, tetiği çeken kişinin kim olduğunun çok bir önemi yok. O nasıl bir networkün parçası, nasıl bir amaca hizmet ediyor. Hepsini kullanan başka bir üst akıl, bunları paravan bir şekilde de değerlendirebiliyor. Böyle baktığımızda bu eylemi yapan şahıs, örgüt vesaire bunu hafifletmek için söylemiyorum, IŞİD de olsa PKK da olsa teröristtir, hepsi kötüdür, Türkiye'nin düşmanıdır" değerlendirmesinde bulundu.
"Güvenlik açığının giderilmesi gerekiyor"
Çözüm Süreci'nin devamlılığının AK Parti'nin tek başına iktidarına bağlı olup olmadığına ilişkin soruyu da Akdoğan, "Bunu kim yapabilir? Bu sürecin sahibi, lokomotifi, mimarı AK Parti'dir" şeklinde cevapladı.
Akdoğan, sürekli çözmeye çalışanın, reform yapanın, bölge halkını kucaklayanın hep AK Parti, bunu sürekli sabote edenin ise örgüt ve yandaşları olduğunu vurguladı.
Süreci zehirleyen bir örgütün bulunduğuna dikkati çeken Akdoğan, "Buna karşı güvenlik politikalarıyla siz bunu devre dışı bırakmazsanız sürece dönemiyorsunuz. Kobani olaylarında süreç koptu. Sonra sürece dönülebilmesi için 'bunlar Türkiye'yi terk etsin, tam anlamıyla eylemsizliğe geçilsin' denildi. 'Tamam' dediler ama yapmadılar. Bu güvenlik açığının giderilmesi gerekiyor. Bu yüzden operasyonlar önem taşıyor" diye konuştu.
Akdoğan, "Türkiye üçüncü bir seçimi zorlar mı?" sorusuna, "Şu anda bu ihtimaller üzerine değerlendirme yapmak millete saygısızlıktır. Millet üç gün sonra gidecek ve iradesini ortaya koyacak. Seçim olmadan başka bir seçim konuşmak, bunlar doğru şeyler değil" cevabını verdi.
" Hükümet'in değil yargının bir tasarrufu"
Koza İpek Holding ve şirketlerine kayyum atanmasını muhalefetin "siyasi bir karar" olarak değerlendirdiğinin ifade edilmesi üzerine Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bu siyasi bir karar değil. Hükümet ile de hiçbir ilgisi yok. Bu Hükümet'in tasarrufu değildir. Bu, yargının bir tasarrufu. Yani savcılığın talebi ve hakim kararıyla bir uygulama bu. Burada idari bir tasarruf da söz konusu değil. O kayyum, Hükümet'in emrinde çalışmıyor, hakimin denetimine tabi. Devam eden soruşturma bağlamında birtakım tedbir uygulanması gerekiyorsa, bu tedbirler devam eden soruşturmanın bir parçası yapılmaktadır.
Daha önce başka soruşturmalarda da benzer tedbirler uygulanmıştır. Bunu Hükümet'e fatura etmek doğru değildir. Bu sadece sanki bir medya kuruluşu basılmış gibi sanki hukuksuz bir durum varmış gibi takdim ediliyor, bu da yanlış. Burada birçok alanda faaliyet gösteren bir şirketler grubu söz konusu. Bu medyaya bulaştığı anda, medyanın dokunulmazlığı, kutsal bir tarafı yok. O da yasalara tabi. Bir şey yapılması gerekiyorsa, adli bir süreç varsa onların da buna rıza göstermesi gerekir."
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?