Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Kamu düzeninin üzerine bu çözüm süreci inşa edilecektir. Bu, temel zemindir. Bunu görmek lazım. 'Burada söz geçiremiyoruz, bağımsız bir yapı var.' Bu çocuk kandırmak olur" dedi.
Akdoğan, Kanal 7'de yayınlanan "İskele Sancak" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Paralel yapıya mensup bazı kişilerin Charlie Hebdo'ya yapılan saldırı sonrasında, Cumhuriyet gazetesinde bu karikatürleri yayınlayan köşe yazarlarına, sosyal medya üzerinden 'yanınızdayız' diye twetler attıklarının" aktarılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine Akdoğan, ülkesine ihanet eden, ülkesini kötüleyen, Müslüman olsun olmasın birçok insana zulmeden ve hak hukuk tanımayan bu tür anlayışlar için bunların sadece kullanılacak bir araç olduğunu dile getirdi.
Paralel yapının herkesle işbirliği yapabileceğini ve herkese kötülükte bulunabileceğini, bunun için bu durumun şaşırtıcı olmadığını ifade eden Akdoğan, "Yani MİT tırını durduran ve kendi ülkesini teröristlere yardım yapan bir ülke gibi göstermeye çalışan bir anlayış, ülkesine de ihanet eder, peygamberine de ihanet eder. Onlar çünkü her şeyi araçsallaştırırlar" diye konuştu.
Akdoğan, bu yapının AK Parti kaybetsin diye her yolu mübah gördüğünü vurguladı.
Son zamanlarda paralel yapının deşifre olması ve bu yapıya güvenin azalmasının önemli bir kazanç olduğunu aktaran Akdoğan, "Burada kendilerini kullandırtan bir yapı var, istihbarat şebekesine dönüşen ve dışarıdan bir şekilde ihale alarak, içeride belli bir hakimiyet kurma, söz sahibi olma adına, karşılığında birilerinin amacına hizmet eden, amiyane tabirle uşaklık yapan, tetikçilik yapan bir yapı. O yüzden o başkalarının aklıyla hareket eden bir durumdur. İçeride bu kadar tertip, komplo, fırıldak yapmaları bir akıla sahip olduklarını göstermiyor. Öyle olsaydı, duvara toslamazdı" değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun klasik vesayetçi odakların işbirliği anlayışı olduğunu belirten Akdoğan, bu tür odakların farklı güçlerle hareket etseler de içerisinde halk bulunmadığı için netice alamadıklarını söyledi.
Bu işbirlikleri ve ittifakların seçimlerde görüldüğünü anlatan Akdoğan, ittifak zemininde hareket eden bu yapıların kaybettiklerini vurguladı.
-"Bu devlete diz çöktürme operasyonudur"
"Paralel yapının 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yapılmak istenen operasyon sonrasında konuşulmaya başlandığını ancak son zamanlarda geçmişte birçok olayda da yapının adının geçtiğinin" ifade edilmesi üzerine Akdoğan, 7 Şubat'ın sembol bir tarih olduğunu ancak sürecin bir zincirin halkaları şeklinde görülebileceğini belirtti.
"Ama doğrudan MİT Müsteşarına saldırıda bulunmaları bu devlete diz çöktürme operasyonudur" diyen Akdoğan, bunun amaçlarından birinin çözüm sürecini sabote etmek, diğerinin MİT'i hakimiyete alma çabası, bir diğerinin ise hükümeti devirme girişimine zemin hazırlanması olduğunu vurguladı.
- Cizre'de yaşanan olaylar
Cizre'de 12 yaşındaki çocuğu kimin öldürdüğünün sorulması üzerine Akdoğan, konuya ilişkin soruşturmanın devam ettiğini söyledi.
HDP heyetiyle dün kendisinin bugün ise İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görüştüğünü anımsatan Akdoğan, heyettekilerin görüşme sonrasında olaya ilişkin polis ve mülkiye müfettişlerin görevlendirildiği söylediğini dile getirdi. Akdoğan, "Bu görüşmeyle alakalı bir görevlendirme değil. Bu çok öncesinde, olay olur olamaz bu görevlendirmeler otomatik olarak yapılıyor" ifadesini kullandı.
Olayın üzücü olduğuna işaret eden, "Hem bir insanın, bir çocuğun hayatını kaybetmesi açısından üzücü hem de süreci bir şekilde akamete uğratmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmesi. Bu, açık bir provokasyon. Ne zaman, buradaki istikrarsızlaştırıcı faktörler devre dışı bırakılmaya çalışılsa böyle bir olay meydana geliyor" dedi.
Hatip Dicle'nin, Abdullah Öcalan'ın "yüzü kapalı eylem yapılmaması ve kepenk kapatılmaması" yönündeki mesajını okumasının ardından vurulma hadisesinin yaşandığına dikkati çeken Akdoğan, burada karanlık bir el bulunduğunu dile getirdi. Akdoğan, "Bunun arkasından, bu tür bir hadisenin yaşanmış olması, burada açık bir sabote etme girişimi var" diye konuştu.
Akdoğan, HDP heyeti ve farklı bileşenlerden yapılan açıklamalar ve çağrılara rağmen bu olayların devam etmesinin "Kandil, diğer bileşenler, eş başkanlar, HDP, bunların hepsi etkisiz eleman mı? Dediklerinin kıymeti harbiyesi yok mu?" düşüncesini akla getirdiğini söyledi.
"Eğer öyle ise bu, vahim bir durum. Muhataplık vasfını kaybeder bütün bu yapılar" diyen Akdoğan, "Süreç devam etsin ama biz yol keselim, adam kaçıralım" şeklindeki bir durumu kabul etmeyeceklerini ve üzerine gideceklerini vurguladıklarını belirtti.
Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buna karşı, 'Cizre gibi, yani süreç devam ederken böyle bir dayatma unsuru da kenarda dursun. Bunun üzerinden bir dayatmada bulunalım veya böyle pilot bölgeler, bu pilot bölgeleri küçük küçük böyle bir mesafe alalım, tırtıklayarak bir yere belki gidebiliriz. Süreç devam etsin ama bir taraftan da bunu bir zorlayalım.' Böyle bir şey murat ediliyorsa bu da beyhudedir. Bunu biz kabul etmeyiz. Buna müsamaha da göstermeyiz, göz de yummayız. Bunun üzerine gideriz. Bu, kabul edilebilir bir durum değildir. Burada sıkıntı olan birkaç mahalle var. Devlet acziyet içerisinde değil. Askeriyle polisiyle burada gereken şeyi sağlar. Bir duyarlılık var elbette. İçeride sivil insanlar var. Yani sivil kayıp olmasın, can kaybı olmasın, insanlar ölmesin. Bir şekilde bir şans veriliyor. HDP heyeti, başka yapılar gitsinler bir şekilde bu sorun devre dış kalsın diye bir şans veriliyor. Bu şans verilmesi acziyetten kaynaklanmıyor. Kayıplar olmasın ve süreçte bir kırılganlık meydana gelmesin hassasiyettir. Temenni ederiz ki bunlar bir netice alırlar ve bir şey çıkmaz yoksa Başbakanımız bugün çok açık vurguladı. Bunlara biz müsamaha göstermeyiz, devlet gerekeni burada yapacaktır. "
Ne kadar iyi niyetli olunursa olunsun bazen müdahalelerde sivil kayıpların yaşanabildiğini dile getiren Akdoğan, burada çok haksız suçlamaların da ortaya çıkabildiğini belirtti.
Paris'teki müdahalede bir teröristin etkisiz hale getirildiğini ancak 4 sivilin de hayatını kaybettiğini hatırlatan Akdoğan, "Bu, temenni edilecek bir şey değildir. Ama bu tür bir operasyonların böyle şeyleri de vardı. Bu, mesela Türkiye'de olsaydı yer yerinden oynardı. Olayın kendisi bir tarafa bırakılır, yerden yere vurulurdu. Şu anda bu tür hassasiyetler, sivil kayıp olmasın, can kaybı olmasın, süreç bundan olumsuz etkilenmesin... Bu, bir iyi niyet durumudur. Bu hassasiyeti kötüye yormak istismar etmek bu doğru bir şey olmaz" diye konuştu.
-"Kamu düzeni üzerine çözüm süreci inşa edilecek"
Devletin kamu düzenini sağlamak konusunda ne gerekiyorsa yapacağını vurgulayan Akdoğan, herkesin bunu anlaması gerektiğin söyledi.
Akdoğan, "Kamu düzeninin üzerine bu çözüm süreci inşa edilecektir. Bu, temel zemindir. Bunu görmek lazım. 'Burada söz geçiremiyoruz, bağımsız bir yapı var' şimdi bu çocuk kandırmak olur" değerlendirmesinde bulundu.
Örgütlü bir yapı varsa bunun bir yerlerden talimat aldığını ifade eden Akdoğan, bunun örgüt içerisindeki bir yapının başka bir yerden yönlendirildiği anlamına geleceğini ifade etti.
KCK'nın içerisinde bir paralel yapı olup olmadığının sorulması üzerine Akdoğan, bu tür örgütlere sızma olabileceğini, bunun sadece paralel yapı meselesi olmadığını, farklı ülke ve odakların da birtakım yönlendirmelerinin bulunabileceğini söyledi.
Akdoğan, örgüt nasıl Cizre'yi pilot bölge olarak görüyorsa başka birtakım odakların da burayı manipüle etmek istediklerini gördüklerini belirterek, arka planda farklı işbirliklerinin olabileceğini vurguladı.
Yalçın Akdoğan, seçim öncesinde AK Parti'ye zarar vermek için istikrarsızlaştırıcı olayları tahrik eden, terör olaylarının meydana gelmesi ve çözüm sürecinin kırılganlık içerisine girmesini isteyen yapıların işbirliklerinin bulunabileceğini düşündüklerini vurguladı.
Bunlara karşı tedbir almak gerektiğini, bu yönde de çalışmaları bulunduğunu bildiren Akdoğan, şunları kaydetti0
"Cizre'de baktığımızda örgüt veya başka birtakım yapılar, kim varsa bunların birtakım manipülasyonlarla işi tırmandırma eğilimi içerisine girdiklerini görüyoruz. Buna karşı HDP'nin de diğer yapıların da bu oynanan oyunu görmesi ve buna müdahale etmesi gerekiyor. Devlet içerisinde de güvenlik bürokrasisi içerisinde de zaman zaman bu süreçte yapması gereken işi yapmayarak veya yanlış yaparak, gerilim üreterek süreci sabote etmek isteyenler olduğunu gördük. Bütün bu yapılarda, yani devlet tarafında da farklı yapıların içerisinde de kötü niyetli olarak burada istikrar bozucu etkilerde bulunanlar olabilir. Buna karşı da mesela bu çocuk vurulma hadisesinde de hemen İçişleri Bakanı soruşturma açtı. Yani burada savunmacı davranmak değil, kim yapıyorsa, nereden geliyorsa onun tespit edilmesi çok büyük önem taşıyor. Bu noktada biz açık yüreklilikle samimi bir şekilde bunların üzerine gidiyoruz."
İki çocuğun da ölüm şeklinin hatırlatılmasına karşılık Akdoğan, "O karanlık el dediğimiz el, acımasız bir el. Biliyor hangi eylemi yaparsa sonrasında ne tür olaylar olur. Düşünün Kandil çağrı yapıyor, Öcalan çağrı yapıyor, buna rağmen örgütün karşı eylemler yapmasını ve bu hiç yokmuş gibi tavır takınmasını gerektirecek olayları tetikleyen eylemler bunlar" dedi.
- Ankara
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Akdoğan Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?