Başbakan Binali Yıldırım, "PKK terör örgütünün Kürtler gibi bir sorunu yok. Kürtlerin en büyük sorunu PKK terör örgütüdür. Dolayısıyla bu sorundan vatandaşlarımızı kurtarmak da bizim boynumuzun borcudur." dedi.
Yıldırım, CNN Türk- Kanal D ortak yayınındaki "Gündem Özel" programında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Adalet Bakanlığının, ABD'ye FETÖ ele başı Fethullah Gülen'e ilişkin gönderdiği acil tutuklama talebine dair soru üzerine Başbakan Yıldırım, Gülen'in kaçması veya delil karartılmasına karşı böyle bir talepte bulunulduğunu söyledi.
Bunun hukuki ve makul bir talep olduğuna işaret eden Yıldırım, "Ümit ederim Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri bunu hassasiyetle dikkate alırlar." ifadesini kullandı.
Bakanların ABD'ye gidişine ilişkin bir tarih bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Yıldırım, "Hayır. Hazırlıklar yapılıyor" yanıtını verdi.
15 Temmuz öncesine yönelik 4 dosyanın ABD'ye gönderildiğini belirten Yıldırım, "15 Temmuz artık biraz daha bütün her şeyin ayan beyan ortada olduğu bir iş olduğu için bizim düşüncemiz bunlar da şekillensin elleri daha da kuvvetli olarak arkadaşlarımız oraya gitsin diye düşünüyoruz." dedi.
"Zamanlamayı Türkiye mi belirleyecek?" sorusu üzerine Yıldırım, "Tabii. Elimiz dolu gitmemiz lazım. Var da zaten onları yeterli görmüyorlar, anladığımız kadarıyla. Daha ne istiyorlarsa onu da göstereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
ABD Genelkurmay Başkanının Türkiye ziyareti
Yıldırım, ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford'un Türkiye'ye geldiğini, TBMM'de bomba atılan yerleri ziyaret ettiğini hatırlattı.
"Şaşırdı mı, ne dedi?" sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, "Gayet tabii şaşırmaz olur mu?" karşılığını verdi.
Başbakanlıkın, darbe girişiminin olduğu geceye ilişkin hazırladığı 10 dakikalık bir filmin Dunford'a izletildiğini aktaran Yıldırım, Dunford'un kendisine "Bunu ancak siz yapardınız, bu millet yapardı" dediğini aktardı.
Dunford'un darbe girişiminin bir terör olayı olduğunu net şekilde ifade ettiğini aktaran Yıldırım, "Hiçbir tereddüttü yok." diye konuştu.
ABD'li bazı komutanların açıklamalarına ilişkin Dunford'un özür dileyip dilemediğinin sorulması üzerine Yıldırım, "Hayır. O konu gündeme gelmedi. Zaten onun cevabını biliyorsunuz en sert şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız verdi. Ben de 'Bu bir itiraf mı acaba?' dedim. Tabii Cumhurbaşkanımız daha keskin söyledi. Daha sonra da onlar çıktılar, 'Biz böyle bir şey demedik' falan diye düzeltme yaptılar, biliyorsunuz. Biz açmadık onlar da söylemedi." yanıtını verdi.
"Üst akıl kim?"
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in darbe girişimin arkasında ABD'nin olduğuna dair güçlü şüpheleri olduğununu söylediğinin hatırlatılması ve Dunford'un darbeyle ilgileri olup olmadığı yönünde kendisine bir açıklama yapıp yapmadığının sorulmasına karşılık Yıldırım, "Ne diyecek? Biz resmi bilgilere, beyanlara itibar ederiz. Biz bu darbenin Fethullah Gülen tarafından planlandığını biliyoruz. Ama Fethullah Gülen'in kapasitesi bu darbeyi planlamaya yeter mi yetmez mi? Soru bu. Bu konuda tartışmalar devam ediyor. Bunun bir üst aklı mutlaka var. Onu da biliyoruz. Bunu biliyoruz ama bunu ispatlamak gerekir." karşılığını verdi.
"Üst akıl kim?" sorusu üzerine de Yıldırım, "Onu henüz bilmiyoruz. Ülke midir, bir kuruluş mudur, bir gurup mudur; bunların hepsi ortaya çıkacak. Bu tartışmaları ABD'nin sona erdirmesi için eline altın bir fırsat geçti, ABD üzerindeki soru işaretlerinin kalkması için. O altın fırsat nedir? Darbenin görünen ismi bellidir. Bunu Türkiye'ye teslim eder, o zaman da bu tartışmalar tamamen ortadan kalkmış olur. Böylelikle iki stratejik ortak arasında da sıkıntı kalmamış olur." ifadelerini kullandı.
Amerikalı üst düzey bir yetkilinin bu ay içerisinde Türkiye'ye geleceği yönünde duyum alındığın belirtilmesi üzerine Binali Yıldırım, "Buyursun gelsin. Öyle bir şey var, 20-21 veya 22-24 Ağustos'ta." dedi.
"Kerry mi, Biden mi?" sorusu üzerine de Yıldırım, "Bilmiyorum. Şu anda Dışişleri karşılıklı konuşuyorlar, gelsin kim gelirse gelsin, gelenler, gelsin görsünler. Ne görmek istiyorlarsa" şeklinde konuştu.
"Engellilere de gerekli kontenjanı vereceğiz"
Öğretmen atamalarında da engellilere yer verilip verilmeyeceği konusunda Başbakan Binali Yıldırım, "Onlara müjde var. Tabii ki engellileri bu işte ihmal edecek değiliz. Engellilere de gerekli kontenjanı vereceğiz, rahat olsunlar. Engelliler her zaman toplumun en fazla üretken en fazla yaratıcı kesimleri. " yanıtını verdi.
"Biz herhangi bir ayrımcılık yapmadık"
"3 siyasi parti bir aradasınız. 4'üncüsünün olması çok mu zor? HDP... Bir araya gelmek için şart nedir?" diye sorulması üzerine Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Yok. Şart şu. Bir kere öyle bir talep yok. Onlardan talep geldi, o talebi, değerlendirdik. Biz herhangi bir ayrımcılık yapmadık. Ama HDP'nin
bir şeye karar vermesi lazım. Yani bölücü terör örgütüyle ilişkilerine karar vermesi lazım. Terör örgütüyle bağları kesip açıkça 'Hem PKK hem PKK'nın arkasındaki diğer terör örgütlerini lanetliyorum, bölgede yaptıklarını onaylamıyorum ve bu terör örgütüyle hiçbir alakam yok. Ben parti olarak, biz Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünden yanayız. Asla ve asla bölgede ayrı bir devlet kurma gibi bir hayalimiz, hedefimiz yok'. Bütün bunları söyleyebilseler o zaman işler kolaylaşacak. Bunu söylemediğiniz zaman tabii ki biz, büyük bir mücadele veriyoruz, şehitler veriyoruz, gazilerimiz var. Dolayısıyla terör örgütüne karşı sesini yükseltemeyen, dolaylı olarak da terör örgütünün işine yarayacak bir pozisyon alan, bir tutum alan partiyle nasıl bir araya geleceğiz, nasıl bu konuları konuşacağız?"
"Kürtlerin en büyük sorunu PKK terör örgütüdür"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Yeni bir döneme girdik, yeniden Çözüm Süreci'ne dönülmeli" sözlerinin aktarılması ve bu yeni dönemde şartların değişip değişmediğinin sorulması üzerine Yıldırım, şunları kaydetti:
"Yeni dönemden kastı nedir, bilmiyorum ama onlar bakımından yeni bir dönem yok. Şöyle Çözüm Süreci şu; bizim Çözüm Süreci'nden anladığımız, vatandaşlarımızla devlet arasından terör örgütünün tamamen çekilmesi, yok olması. Terör örgütünü bu ülke gündeminin dışına çıkarmadan o silahları alıp yerin en derinliğine kadar gömmeden herhangi bir şey, konuşacak bir şey yok. Biz konuşacaksak vatandaşımızla konuşacağız. Terör örgütüyle ne konuşacağız? Böyle bir şey yok. PKK terör örgütünün Kürtler gibi bir sorunu yok. Kürtlerin en büyük sorunu PKK terör örgütüdür. Dolayısıyla bu sorundan vatandaşlarımızı kurtarmak da bizim boynumuzun borcudur."
Köln'deki "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi"
FETÖ'nün darbe girişimi sonrası Avrupa'dan gerekli desteğin gelmemesi ve Almanya'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Köln'de düzenlenen Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'nde halka video konferans aracılığıyla hitap etmesinin engellenmesinin anımsatılması üzerine Yıldırım, bu ülkelerin, Türkiye'de bir şey olunca
yüksek perdeden "insan hakları, demokrasi, kişi hak ve özgürlükleri, ifade ve basın özgürlüğü" gibi konularda büyük laflar ettiğini belirtti.
Yıldırım, "Ama nasıl oluyor, bir günde 3 tane mahkeme peş peşe hemen Anayasa Mahkemesine gidiyor, oradan karar çıkıyor. Yani Cumhurbaşkanımızın oradaki mitinge katılanlara hitap etmesi Almanya'nın içini karıştıracak bir şey mi? Yani bunu kime inandırabilirsin? Akla ziyan işler. Doğrusu büyük bir hayal kırıklığı yaşadık." dedi.
Orada, AK Parti, CHP, MHP gibi siyasi partilerin sempatizanları ile Atatürkçü Düşünce Derneği ve diğer sivil toplum kuruluşları mensuplarının darbeye karşı Türkiye ile dayanışma için bir araya geldiğini aktaran Yıldırım, bundan Almanya'nın endişe duymasına ve abartarak tedbir almasına gerek olup olmadığını sorarak, "Bunu açıkçası biz yadırgadık ve hoş karşılamadık" dedi.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yıldırım: (7) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?