Bilecik Belediyesi Hizmet Binasındaki Minyatür Tabloların Kaldırılması

Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, belediye hizmet binası olarak kullanılan tarihi binadaki minyatür tablonun kaldırılmasına ilişkin, "Çok çok değerli bir bina. Bu manada buranın ayakta kalmasını sağlayan insanlara da teşekkür ediyorum. Bana Türkiye'nin en güzel belediye binasını bıraktılar, bu anlamda teşekkür ediyorum ama ben hem işim hem mesleğim gereği burasını orijinaline uygun, tarihsel değerini, gerçek değerini tekrar verecek hale getireceğim." dedi.

Şahin, yaptığı açıklamada, 1905 yılında 2. Abdülhamid döneminde inşa edilen bu binanın, Türkiye'nin en güzel belediye binası olduğunu söyledi.

Binadaki bazı unsurları kalite anlamında düşük bulduğunu belirten Şahin, "Binaya ilk girildiğinde sağlı sollu, bir sanatsal değeri olmayan, herhangi bir sanatçı değil; yapan da yevmiyeyle çalışan, benim bir arkadaşım. Alçı kalıplarla üzerine birtakım figürler işlemiş ve bunları asmışlar. Burası öyle bir bina ki buraya, dünyanın en iyi sanatçılarının yaptığı minyatür sanatıysa minyatür sanatı... Bizim iki marka değerimiz var: Biri mermer, diğeri Osmanlı'nın kuruluş kenti olmamız. Bunlarla ilgili gerçek sanatçıların yaptığı gerçek sanat eserleriyle birlikte bir giriş yapacağım." diye konuştu.

Bu tür binalara çivi bile çakmak istendiğinde Anıtlar Kurulu'ndan izin alınması gerektiğine işaret eden Şahin, şöyle devam etti:

"Bu tür bir izin var mı diye sordum, 'yok' dediler. Sanatçısı kim dedim, 'yok' dediler, 'Bilmiyoruz' dediler. 'Elden para verdirdik, yaptırdık. 100-200 liraya gibi.' Tabii bu kadar değerli bir binaya işporta türü bir işin yapılması beni rencide etti, tüm Bilecik'i de rencide edeceğine inanıyorum. Tüm tarih bilimcilerini de rencide edeceğini biliyorum. Bunları kaldırdım çünkü bize yakışmayan bir şey. İlave olarak Anıtlar Kurulu'ndan izin alınmadan yapıldığı için 2863 sayılı yasa gereği ağır cezada yargılanmayı gerektiren bir şeydir. Böyle tarihi eser binada kafanıza göre istediğiniz bir şey yapamazsınız.

Bu çerçevede ben onu kaldırıp, orijinal haline getirttim çünkü benim kendi işim restorasyon ve bu tür tarihi eser yapılara çok özen gösteririm. Yıllarca da bu işi yaptım. Bu binada mesela dışı da boya, boyalı olmaması lazım. Bu bir taş mekteptir. Bu yüzden en mükemmelini, en iyisini, en iyi tabloları, ne figür olursa olsun, Osmanlı tablosu koyacaksak birinci sınıf olacak ve sanat eseri olacak. Tescilli sanat eseri olacak. Başka bir şey koyacaksak, o da öyle olacak. Çok çok değerli bir bina. Bu manada buranın ayakta kalmasını sağlayan insanlara da teşekkür ediyorum. Bana Türkiye'nin en güzel belediye binasını bıraktılar, bu anlamda teşekkür ediyorum ama ben hem işim hem mesleğim gereği burasını orijinaline uygun, tarihsel değerini, gerçek değerini tekrar verecek hale getireceğim."

"Medeniyetimize yapılmış bir haksızlıktır"

AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı ise Bilecik'i, "Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun beşiği" olarak nitelendirdi.

Bilecik'i yıllarca böyle tarif ettiklerini belirten Yağcı, kendisinin belediye başkanlığı döneminde, metruk halde bulunan 2. Abdülhamid döneminden kalma belediye hizmet binasını restore ederek halkın hizmetine sunduklarını hatırlattı.

Halkın 31 Mart'ta verdiği karara saygılı olduklarını anlatan Yağcı, şu ifadeleri kullandı:

"Bilecik'imizde yapılması gereken daha birçok olay varken ilk icraat olarak bir ideolojik saplantıyla bir medeniyet düşmanlığı anlayışı içinde ve Abdülhamid zamanında yapılan bir binanın içinde o dönemi çağrıştıran bazı figürlerin, minyatürlerin öncelikli olarak işgalci bir anlayışla hiçbir yerden izin almadan kaldırılması gerçekten üzüntü verici. Böyle bir faaliyeti gerçekleştiren yönetimi üzüntüyle kınıyorum. Şehrimizde paylaşacağımız ve birlikte yapacağımız birçok iş var."

Yağcı, belediyenin yeni yönetimine, göreve başlar başlamaz, tarihi bir binanın misyonuna uygun, medeniyeti anımsatan minyatürleri kaldırma girişimini yakıştıramadığını ifade etti.

"Bir taraftan Abdülhamid'in yaptığı tarihi binalarda oturmaktan gocunmayacaksınız, diğer taraftan o dönemi çağrıştıran minyatürlerden rahatsızlık duyacaksınız. Bu, gerçekten medeniyetimize yapılmış bir haksızlıktır." ifadelerini kullanan Yağcı, geleceği kucaklamak, bunu yaparken de geçmişi asla unutmamak gerektiğini anlattı.

Bu olayı hem medeniyete hakaret hem de ideolojik saplantı olarak gördüğünü dile getiren Yağcı, şunları kaydetti:

"Osmanlı dönemine ait minyatür, bugünün insanına ne zarar verebilir? Tarihimizin içinde güzide bir parça. 'Geleceği kapatalım, Cumhuriyet dönemi olmasın' demiyoruz, 'Diriliş, kuruluş ve kurtuluş beşiği' diyoruz. Bilecik aynı zamanda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, İsmet Paşa'ya 'Siz orada sadece düşmanı değil, Türk ulusunun makus talihini de yendiniz' dediği topraklar. Birileri inatla bu anlamda bazı değerleri önlerine perde yaparak, özellikle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü önlerine perde yaparak, arkadan bizim medeniyet değerlerimize, sinir uçlarına dokunma noktasında ciddi bir gayret içindeler. Biz buna karşıyız. Bu memlekette tarihimiz de Selçuklu da Osmanlı da Cumhuriyet dönemi de bizlere aittir. Abdülhamid de bizim gönlümüzdedir, Mustafa Kemal Atatürk de gönlümüzdedir. Bunu birbirinden ayırt etmek, farklı görmek mümkün değil."