Budak'tan Konyaaltı Tepkisi Külotla Denize Girilmez

Antalya'da kent kültürüne ilişkin önemli mesajlar veren Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, 'Konyaaltı sahilinde adam gelmiş kilimi sermiş, piknik tüpüyle yemek yapıyor, öbür tarafta biri mangal yapıyor, bir diğeri afedersiniz külotla denize giriyor. Denize girmenin de kentte yaşamanın da kuralları vardır dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Haziran ayı meclis toplantısı İzzet Bayar'ın başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, kent gündemindeki sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Budak, Büyükşehir ve Döşemealtı belediyelerine ve başkanlarına teşekkür etti.

AVM REDDİNE TEŞEKKÜR

Geçen hafta Büyükşehir meclisinde bir AVM yapımına ilişkin kararın oy birliğiyle reddedildiği olayı hatırlatan Başkan Budak, bu karar nedeniyle teşekkür etti. Budak, 'Kamuoyunun ve bizlerin duyarlılığımızın dikkate alınmasından mutluluk duyduğumuzu ve artık her zaman böyle oy birliğiyle güzel uzlaşma kararları alınmasını diliyorum dedi.

ANTALYASPOR'A TAHSİS VE ÖZEL İDARE BİNASI

Döşemealtı Belediyesi'nin Antalyaspor'a 256 bin metrekarelik arazi tahsisi ile Antalyaspor ve amatör branşlara güç katacağını belirten Budak, böylesine önemli ve değerli bir karardan dolayı başta Döşemealtı Belediyesi Başkanı Turgay Genç olmak üzere tüm meclis üyelerini tebrik etti.

Uzun yıllardır tartışılan ve ucube olarak nitelendirdiği İl Özel İdare Binası'nın yıkım kararı nedeniyle Büyükşehir Belediyesi'ne de teşekkür eden Budak, etrafındaki alanlar ve Orduevi'nin de büyük meydanla buluşturulması noktasında işbirliğinin sürmesini diledi. Budak, Başkan Türel'in, alanın yeşil alana dönüştürüleceği yönündeki kararının da alkışlanacak bir karar olduğunu kaydetti.

TURİSTE ULAŞIM VE ALIŞVERİŞ ÖZGÜR OLMALI

Turizmin diğer tarafında halen çözülmeyen konular olduğuna dikkat çeken Budak, taksiciler arasında yaşanan kavga olaylarını hatırlatarak, 'Sanki Teksas gibi yol kapatılabiliyor. Hak arama yolları farklıdır, herkes kendi başına bir eylem yaparsa yaşanabilir kent olur mu, imkansız. Turist, ister ulaşım, ister alışveriş için özgür olmalıdır. Turisti kolundan çekiştiren kim olursa olsun haksızdır. Antalya'da artık bazı şeylerin değişmesi gerekir. Buradan sayın valimizden, belediye başkanlarımızdan, emniyet müdürümüzden, esnaf odalarımızdan bir ricada bulunuyorum. Antalya'da turistin özgürlüğünü, rahatını azaltacak hiçbir uygulama, kim tarafından yapılırsa yapılsın kabul edilemez dedi.

TURİSTİN KENT MERKEZİNE ULAŞIMI SAĞLANMALI

Turizm merkezleriyle kent ve havalimanı arasında düzenli, konforlu ulaşım sağlanması gerektiğini belirten Budak, 'Antalya'da toplu ulaşım kalitesi turizm için olmazsa olmaz bir koşuldur. Bazen caddelerde 15- 20 kilometre hızla duruyor gibi yavaş giden, her kaldırıma yaklaşan minibüsler görüyoruz, bu şekilde trafiği de olumsuz etkiliyorlar. Bunlara bir disiplin gelmeli. Ayrıca ilçelerle, turizm merkezleriyle kent merkezi arasındaki ulaşım da düzenli ve konforlu olmalı. Turist şehir merkezine gelebilmeli ama geldiğinde de taciz eden işportacı, ayakkabı boyacısı gibi çirkin manzaralardanda kurtulmalıyız diye konuştu.

KÜLOTLA DENİZE GİRİLMEZ

Konyaaltı Sahili'nde nihayet bir düzenleme yapıldığını ve hizmete girdiğini belirten Budak, Antalya'ya yakışan kaliteli, turist de çekecek biçimde hizmet verilmesi ve özellikle kullanım kuralları konusunda da disiplin getirilmesine vurgu yaptı. Sahilde gördüklerini anlatan Budak, şöyle konuştu

'Adam gelmiş kilimi sermiş, piknik tüpüyle yemek yapıyor, öbür tarafta biri mangal yapıyor, bir diğeri afedersiniz külotla denize giriyor. Burada dikkat edilmesi gereken şeyler var. Günde 100 bin kişinin kullandığı, 11 kilometrelik bir yer. Bunları söylemek zorundayız. Halkımızın burada denizi kullanmak hakkıdır ama kuralları olmalı. Mangal yapılacak yer değildir. Denize girmenin de kentte yaşamanın da kuralları vardır. Sahile battaniye serilip yatılmaz. Her yeri poşet yapıp piknik yapılmaz, tüpgaz yakılıp yemek yapılmaz. İnsanlar denize düzgün mayo ile ve temiz girmelidirler. Bu konuda da kurallar olmalıdır.

KORNALI KUTLAMA TEPKİSİ

Caddelerde korna çalarak sünnet veya başka eğlence yapan otomobil konvoylarının arttığını kaydeden Çetin Osman Budak, 'Otomobil konvoylarıyla tur atmak bu devirde kentlerde olacak iş değildir. Eskiden otomobil, fayton lüks iken böyle kutlamalar yapılırdı. Ama artık büyük kentte herkes böyle yaparsa kent gürültüden yaşanmaz hale geliyor. Bir tarafta izinsiz gösteri diyoruz, diğer tarafta 10 otomobil trafiği tıkayıp ortalığı ayağa kaldırıyor ve kimse bir şey söylemiyor dedi.

KENTTE ÜSTÜ ÇIPLAK DOLAŞILMAZ

Antalya'nın sıcak bir kent olmasının kimseye kentin caddelerinde üstü çıplak dolaşma hakkı vermeyeceğini belirten Başkan Budak, 'Özellikle gençler ve erkekler üstü çıplak gezmeyi seviyorlar. Sahilde olur, ama kent içinde şık değil, aynı şekilde beyaz atlet ile dolaşanlar da oluyor. Belediyeler kent kültürünü her araçla geliştirmelidir. Zabıta kuralları kent kültürü için de vardır. Bu görüntüler Antalya'ya yakışmıyor diye konuştu.

YAYA GEÇİTLERİNE RİAYET EDİLMELİ

Çevreyolu, Yüzüncü Yıl Bulvarı gibi büyük caddelerdeki yaya geçitlerine hiçbir sürücünün dikkat etmediğini belirten Budak, şunları kaydetti

'Hatta havalimanındaki yaya geçitlerine bile saygı gösteren yok. Yaya geçidinden geçecek kişi yarım saat bekliyor veya koşmaya başlıyor. Haydi vatandaş alıştı diyelim, ama bir turist kendi ülkesindeki gibi sanıp yanlışlıkla 100. Yıl'da yaya geçidinden geçmeye kalksa, Allah göstermesin! Bu nedenle ya birisi denetim yapsın, ya o yaya geçitleri iptal edilsin ya da turistleri gelirken uyaralım, diyelim ki, bizde bazı şeylerin görüntüsü vardır, sakın güvenmeyin.

ÖNEMLİ CADDELER PAZAR YERİNE DÖNDÜ

Birçok cadde ve sokaklarda araçların park şekillerine de dikkat çeken ve bir çoğunun kurallara aykırı olduğunu söyleyen Budak, trafik polislerini bu konuda göreve çağırdı. Bazı önemli caddelerde kaldırımların pazar yerine döndüğüne ve belediyelere görev düştüğüne de dikkat çeken Budak, 'Mahmutpaşa işporta ticaretinden bir türlü kurtulamıyor. Biz marka dedikçe, tam tersine işporta yaygınlaşıyor dedi.