Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Mescid-i Aksa'ya saldırılar, Gazze'ye saldırılar, Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık olayları, 6, 7, 8 Ekim olaylarında yapılan katliamlar birbirinden ayrı olaylar değildir. Aynı paketin, üst aklın maşalarıyla farklı yerlerde ortaya çıkan olaylardır" dedi.
Büro Memur-Sen'in Antalya Kundu Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde düzenlediği 2. Büyük Türkiye Buluşması'na katılan Gündoğdu, Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıların Memur-Sen'in canını yaktığını söyledi.
Bu saldırıların "proje" olduğunu ifade eden Gündoğdu, "Mescid-i Aksa'ya saldırılar, Gazze'ye saldırılar, Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık olayları 6, 7, 8 Ekim olaylarında yapılan katliamlar birbirinden ayrı olaylar değildir. Aynı paketin, üst aklın maşalarıyla farklı yerlerde ortaya koyduğu olaylardır" diye konuştu.
Memur-Sen'in çözüm sürecinin en önemli aktörlerinden olduğunu kaydeden Gündoğdu, Türklüğün de Kürtlüğün de faşizmini reddederek, ırkçılığı lanetleyerek, üstünlüğü ırkta değil insanlıkta, edepte gören, haykıran bir aile olduklarını vurguladı.
Gündoğdu, "Şimdi tuhaf değil mi? 2007'li yıllarda Türklük, ulusalcılık, milliyetçilik adına ergenekon ve yanaşmaları zinde güçleri göreve davet ediyor, şimdi Kürtçülük adına PKK'nın yanaşmaları zinde güçleri göreve davet ediyor. Memur-Sen'in ilkesi Jitem'e de ?ergenekona da KCK'ya da IŞİD'e de aynı uzaklıkta olmaktadır" diye konuştu.
Çözüm süreci kapsamında Türkiye'yi dolaşarak devlet ve millet arasında köprü oluşturduklarını ifade eden Gündoğdu, bayrak, demokratikleşme ve vatanın bölünmezliğinin ise olmazsa olmazlarından olduğunu vurguladı.
"Seyreden devlet istemiyoruz"
Gündoğdu, Kürtlerin haklarını koruduğunu iddia edenlerin, muhafazakar Kürtlerin ölümüne çağrıda bulunup 16 yaşındaki Yasin Börü'yü öldürerek, Türk ve Kürt kardeşliğine "dinamit koyduğunu" bildirdi.
" Diyarbakır'da devlet yok" anlayışının "Diyarbakır'da da Trabzon'da da devlet var"a döndürmenin devletin asli görevi olduğunu ifade eden Gündoğdu, "Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni bütün vatandaşların can güvenliğini sağlamak devletin görevidir. 6, 7, 8 Ekim'de seyreden devlet vardı. Dün derin devlete karşıydık bugün seyreden devlet istemiyoruz. Vatandaşının güvenliğini sağlayan devlet istiyoruz. Doğu Anadolu'da ve Güneydoğu'da çözüm isteyen, dindar Kürtlerin aşağılanmasına asla müsaade etmeyiz" ifadesini kullandı.
Dünya üzerindeki mazlumların Türkiye'den büyük beklentileri olduğunu vurgulayan Gündoğdu, şöyle konuştu:
"Milyonlarca mazluma ülkemizde bakıyoruz ancak birşeyin altını çizmek istiyorum. Halep'ten gelenler ne kadar mazlum ve kardeşimiz ise ? Kobani'den gelenler de o kadar mazlum ve kardeşimizdir. Ne bir fazla ne bir eksik. Telafer Türkmenleri mazlum ve kardeşimiz ise Arakan, Filistin'deki mazlumlar da öyledir. Irkçılık hastalığına kapılıp da Arap, Türk, Kürt kavramıyla mazlumları ya da terör örgütlerini kendimize yakın ve uzak gibi görürsek bu ümmetin, insanlığın kaybı olur. Böyle olursa ağıtlar Arapça, Türkçe, Kürtçe olurken kahkahalar İbranice ve İngilizce olacaktır. Havra'ya Kilise'ye saygı bekleyen batılılar, aynı saygıyı Mescid-i Aksa'ya göstermiyorsa inançtan anlamıyor, inanç değerlerine saygısı yok anlamına gelmektedir."
"Faşistlere ihtiyacımız yok"
Örgütlenmenin birlikte hareket etme olduğunu ve kamu görevlilerinin yüzde 95'ine talip olduklarını belirten Gündoğdu, şunları kaydetti:
"Kimi istemiyoruz? Türklüğünü ya da Kürtlüğünü dini değerlerin üzerinde gören faşistlere ihtiyacımız yok. Terör örgütlerine yanaşmalık yapanlara, ergenekona ev sahipliği yapanlara ihtiyacımız yok. Milletin derdiyle dertlenenlerle bu yolculuğa devam edeceğiz. Biz bütün çalışanlar üyemiz olsun istemiyoruz. Bizim duruşumuz belli olsun, bu sevdaya ortak olanlarla yol alalım. Biz millete, medeniyete, davamıza, ülkeyi yeniden inşa etmeye, siyonizmi yok etmeye, terörist devlet İsrail'i lanetlemeye aşığız. Onlar bunların Türkiye'deki maşalarına yanaşması olmaya aşık. Bu yolculuk böyle gitmez."
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Ünalan
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Uğur Ünalan ise İsrail'i şiddetle kınadı. İsrail'in ateşle oynadığını aktaran Ünalan, uluslararası örgütlerin Mescid-i Aksa'ya saldırıların sona ermesi için harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de 30 yıldır kardeş kavgası sürdüğünü ancak çözüm süreci ile bu kavganın durduğunu belirten Ünalan, kardeşliği kimsenin bozmasına izin vermemeleri gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin ayağa kalkmasının dünya mazlumlarının ayağa kalkması anlamına geldiğini vurgulayan Ünalan, davalarının temelinde hak, adalet ve doğruluk olduğunu kaydetti. Farklı bir sendikal anlayışın temsilcileri olduklarını belirten Ünalan, sendikacılığı rant ve ağalık sistemi olarak gören anlayışa karşı olduklarını dile getirdi.
Ünalan, çeşitli kurumlardaki kamu görevlilerinin uğradığı hak kayıplarına karşı çıktıklarını, bu sayede kazanımlar elde ettiklerini kaydetti.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret ettiklerini hatırlatan Ünalan, Davutoğlu'na kamu görevlilerin sorun ve taleplerini ilettiklerini, ilerleyen günlerde de ek bir dosya daha sunacaklarını vurguladı.
Ünalan, ek dosyada, emniyet ve silahlı kuvvetlerde görev yapan sivil memurların, toplu taşıma araçlarından polisler gibi ücretsiz yararlanması, tüm 4/C'lilerin 4/B kadrosuna geçirilmesi gibi taleplerde bulunduklarını sözlerine ekledi.
2. Büyük Türkiye Buluşması, yarın sona erecek. - Antalya
Son Dakika › Güncel › Büro Memur-Sen 2. Büyük Türkiye Buluşması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?