AYŞE YILDIZ - Antalya Emniyeti Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli kadın polisler, halkın huzur ve güvenliğini sağlamak için mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyor.
Çevik ve zinde kalabilmek için iyi beslenen, sürekli spor yapan ve özel eğitimlere tabi tutulan "çevik" kadın polisler, meslek aşkı ve görev bilinciyle çalışıp, toplumsal olaylara müdahale ediyor. Yoğun mesailerinin ardından ailelerine zaman ayıran, çocuk büyütüp ev işleriyle uğraşan kadın polisler, her zaman vatan ve bayrak sevgisini ön planda tutuyor.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde 3,5 aylık bebeğini beşikte bırakıp, şubeye koşan Melek Kaplan, Afrin'de cephede görev almanın hayalini kuran Sezen Çınar, Mehmetçik'in Şemdinli'de düzenlediği operasyonda üç gün arazide kalan Asuman Başaran ve Van depreminde evlerindeki hasara rağmen toplumun huzuru için mücadele eden Zekiye Sibel Kılınç'ın görev yerindeki bir gününü Anadolu Ajansı ekibi görüntüledi.
Evlerinde annelik görevini aksatmayan, sokakta huzuru sağlayan "çevik" kadın polisler, 10 kiloluk gaz yeleği, robocop, cop ve gaz maskeleriyle olaylara müdahale ediyor. Evlatlarını evde bırakıp vatanın güvenliği, toplumun huzuru için mücadele eden "çevik kadınlar", aldıkları eğitimler sayesinde de hedeflerini onikiden vuruyor.
Afrin'e "Çevik" selamı
Çevik kuvvetin kadın polislerinden Sezen Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vatan ve bayrak sevgisi her şeyden önce geldiği için polislik mesleğini tercih ettiğini söyledi.
İstanbul ve Tunceli görevlerinin ardından Antalya'ya tayin olan Çınar, "Yeni doğum yapmıştım. Eşim bir aylığına Şırnak'a görevlendirildi. Bunun üzerine FETÖ'nün hain darbe girişimi oldu. Böyle olunca eşim 3 ay sonra dönebildi. Bizim için vatan her şeyden önce gelir." dedi.
Tarihte Türk kadınının destanlar yazdığını belirten Çınar, Nene Hatunların, Şerife Bacıların, Kara Fatmaların yolundan gitmek için mesleklerini en iyi şekilde icra etme çabasında olduklarını vurguladı.
Hem polis hem anne olan Çınar, kalplerinde taşıdıkları vatan sevgisi sayesinde her zorluğun üstesinden gelebildiklerini söyledi.
Çınar, "Bir gün Afrin'e görev çıksa gözüm kapalı giderim. Buradan onlara selam olsun, duamız onlarla. Afrin'de görev yapan kahraman polis ve askerlerimiz nerede ne şekilde olursa olsun göreve hazır ve her zaman yanlarında olduğumuzu bilsinler." dedi.
İki çocuk annesi Melek Kaplan, öğretmenlik bölümünü bitirmesine rağmen sınavlara girerek polis olduğunu, kurada Kütahya çıkmasına rağmen gönüllü olarak terörle mücadele katılmak üzere Hakkari'ye gitmek için becayiş yaptığını aktardı.
"Bir an önce doğuda görev yapmak istiyordum, gönüllü gittim Hakkari'ye. Eşim özel sektörde çalışıyordu. İşinden istifa ederek, benimle Hakkari'ye geldi." diyen Kaplan, doğuda meslektaşlarıyla birbirlerine kenetlenerek çalıştıklarını anlattı.
Hakkari'de terörle mücadelede operasyonlara da katılan Kaplan, Gezi Parkı olaylarında 3-4 gün kaldırımlarda uyuduklarını, bebeğini üç gün hiç görmediğini vurguladı.
"15 Temmuz hain darbe girişiminde 3,5 aylık bebeğimi beşikte bırakıp, görev için şubeye koştum. Vatan bizim için her şeyden önce gelir. Kanunumuzda gece görevi olmamasına rağmen süte muhtaç bebeğimi bırakıp, koştum." ifadesini kullanan Kaplan, üniformayı aksesuar olarak giymediklerini söyledi.
Afrin'e görev çıksa koşa koşa gideceğini belirten Kaplan, cephede kadın olarak yer almasının kendisini onurlandıracağını kaydetti.
"Çevik kalmayı başarıyoruz"
Bir çocuk annesi Asuman Başaran, Hakkari'de zorlu bir süreçte görev yaptıklarını, polisler olarak birbirlerinden güç alarak toplumsal olaylara müdahale ettiklerini söyledi.
Asker destekli operasyonlara da katıldığını dile getiren Başaran şöyle konuştu:
"Askerlerimiz Şemdinli'ye bir operasyon düzenlemişti. 3 gün eve gelemedik. Telefonlar çekmiyordu. Arazide çok zorlu bir süreç geçirdik. Hareketli hayatımız sayesinde çevik kalmayı başarıyoruz. Sabah çocuğumuzu kreşe bırakıp, işe koşuyoruz. Hepimiz işimizi severek yapıyoruz. Şehit olarak onurlandırılacağımızı bildiğimiz için görevimizi vatan sevgisiyle keyifle yapıyoruz."
Zekiye Sibel Kılınç ise iki çocuk annesi. Kılınç, Van'da 4 yıl görev yaptığını, eşinin de kendisinden etkilenerek polis olduğunu anlattı.
Van depreminde evlerinde büyük hasar oluşmasına rağmen vatandaşın huzuru için mücadele ettiklerini belirten Kılınç, "Van depreminde zorlu bir süreç yaşadık. Önce vatandaşın huzuru, güveni daha sonra kendimiz. Evimiz hasar aldı, nerede kalacağız, çocuğumuzu nereye bırakacağız, gurbetteyiz. Hem annesin evladına bakmalısın hem de mesleğini icra etmelisin. Önemli bir mesleğimiz var, önceliğimiz vatandaşın huzuruydu. Hem anne hem çalışan kadın olduğunuz zaman çevik kalıyorsunuz." dedi.
Son Dakika › Güncel › Çevik' Kadınların Önceliği Vatan - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?