CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu (1) - Samsun

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyete sahip çıkmak, millete sahip çıkmak demektir. Cumhuriyete sahip çıkmak işsizliğin, açlığın olmadığı bir Türkiye'ye sahip çıkmak demektir. O nedenle Cumhuriyetimize sahip çıkacağız." dedi.

Havayoluyla Samsun'a gelen Kılıçdaroğlu, Samsun-Çarşamba Havalimanı'nda partililer tarafından karşılandı.

Buradan parti otobüsüyle Terme ilçesine giden Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda otobüsten halka hitap etti.

Türkiye'nin, dünyanın en güzel ülkesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, güzellikleriyle huzur ve barış içinde, kardeşçe yaşamak istediklerini söyledi.

Ülkede kimsenin aç kalmamasını, esnaf, çiftçi ve emeklinin kazanmasını arzu ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "İstiyoruz ki bu ülkede çocuğunun eline kına yakıp askere gönderen anne üzülmesin. 'Çocuğum bir gün gelecek, onu evereceğim. Torunlarım olacak' diye mutlu bir hayat sürsün. En büyük arzumuz bu." diye konuştu.

Artık kavgaların son bulmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Kavgadan bıktık. Artık bu ülkede kavga edilmemeli. Siyaset uzlaşma kültürü içinde gelişmeli. Ben bu ülkeye, bu insanlara ne verebilirim, işsizliği nasıl engelleyebilirim, çeltik üreticisi nasıl para kazanacak, çoluk çocuğuna nasıl bakacak? Biz bunu yapmak zorundayız. Bunu düşünmek zorundayız. Böyle davranmamız halinde Cumhuriyetin değerlerini koruyabiliriz." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, cumhuriyetin temsilcileri aracılığıyla halkın kendisini yönetmesi olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyet, vatandaşın hiç kimsenin kulu kölesi olmadığı rejimin adıdır. Cumhuriyet, eşit yurttaşlık demektir. Cumhuriyet, herkese eşit fırsatların tanındığı bir rejimin adıdır. Eğer cumhuriyet olmasaydı, bu ülkede Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünde doğan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye Genel Başkan olamazdı. Eğer cumhuriyet olmasaydı Erzincan'ın bir köyünde doğan Binali Yıldırım, Başbakan olamazdı. Eğer cumhuriyet olmasaydı Toroslar'da doğan Ahmet Davutoğlu Başbakan olamazdı. O nedenle hepimiz cumhuriyetin değerini bilmek zorundayız. Cumhuriyet kolay kurulmadı. Cumhuriyet altın tabak içinde bize sunulmadı. Cumhuriyetin arkasında şehitlerimiz var, gazilerimiz var, kan var, acı var, gözyaşı var. Cumhuriyeti böyle kurduk biz. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Cumhuriyet fazilettir, cumhuriyet erdemdir' diyor. 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' diyor. O nedenle cumhuriyete sahip çıkacağız. Cumhuriyete sahip çıkmak, millete sahip çıkmak demektir. Cumhuriyete sahip çıkmak işsizliğin, açlığın olmadığı bir Türkiye'ye sahip çıkmak demektir. O nedenle Cumhuriyetimize sahip çıkacağız."

"Bizi aynı paydada buluşturan en büyük değer Cumhuriyettir"

İlçede Cumhuriyet Meydanı'nın adının "15 Temmuz Milli İrade Meydanı" olarak değiştirilmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, cumhuriyetin her şeyin üstünde bulunduğunu, geri kalan her şeyin cumhuriyetin altında düşünülebileceğini söyledi.

Terme Belediye Başkanı Şenol Kul'a seslenen ve meydanın adının "15 Temmuz Meydanı" olmasına karşı çıkmadığını vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Biz, 15 Temmuz darbesine karşıyız. Sadece 15 Temmuz değil, bu ülkede yapılmış ve bundan sonra düşünülecek her türlü darbeye, her türlü diktaya karşıyız. Çünkü halk varsa millet varsa bu ülke var, o devlet var. Böyle bakmak zorundayız. O nedenle cumhuriyeti koruyalım. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet bizim vazgeçemeyeceğimiz değerleri bünyesinde barındıran bir rejimin adıdır. Görüşümüz farklı olabilir, partilerimiz farklı olabilir, kimliklerimiz farklı olabilir, dünyaya bakış açımız farklı olabilir ama unutmayalım, bizi aynı paydada buluşturan en büyük değer cumhuriyetin kendisidir. Cumhurdur, halktır, sizlersiniz yani. Sizden daha büyük bu ülkede kimse yoktur. En büyük güç halkın kendisidir. Siz isterseniz iktidarı değiştirirsiniz. Siz isterseniz çağdaş eğitimi yakalamak için her türlü özveride bulunabilirsiniz ve bulunuyorsunuz. Kadın erkek eşitliğini sağlıyoruz biz. Bunu sağlayan cumhuriyetin kendisidir. O nedenle cumhuriyete sahip çıkmak sadece benim değil, esnafımızın, ev kadını, berberin, manavın, iktidarın da muhalefetin de görevidir. Ne diyoruz? 'Türkiye Cumhuriyeti' diyoruz. Cumhuriyetin adını Türkiye ile yan yana getiriyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden daha büyük bu ülkede ne var Allah aşkına. O nedenle diyoruz ki bu meydanın adı 'Cumhuriyet Meydanı' olarak kalmalı. Bu yakışır cumhuriyete."

Bir ülkede bereketin, huzurun göstergesinin o ülkede yaşayan kadınların yüzünün gülmesi olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Eğer bir memlekette kadınların yüzü gülüyorsa bilin ki o memlekette bereket var, bilin ki o memlekette huzur var. Bilin ki o evin mutfağında huzur ve bereket var. O nedenle diyoruz ki, işsizliği önleyelim, çiftçimiz, emeklimiz kazansın. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıralım. Nasıl bir demokrasi? Darbenin ve diktanın olmadığı bir demokrasi, halkın en büyük güç olduğu bir demokrasi. Birbirimizin düşüncelerine saygı duyarak, birbirimize saygı göstererek, saygı içinde davranarak herkesin kazandığı ve herkesin düşüncesini özgürce dile getirdiği bir cumhuriyeti kurarak. Vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirerek." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından karayoluyla Ordu'ya hareket etti.