CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Gaziantep'te

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye tarihinde hiçbir başbakan yolsuzluk yapanları savunmadı, ilk kez rüşvet yiyenlerin, yolsuzluk yapanların arkasında kapı gibi duran bir başbakan var, onu şikayet ediyoruz. Yolsuzluktan beslenen bir siyasal iktidar olmaz. Rüşvetten beslenen bir siyasal iktidar olmaz" dedi.

Kılıçdaroğlu, Gaziantep'te, partisinin düzenlediği belediye başkanı aday tanıtım toplantısında, mücadeleyi ve mücadele etmeyi sevdiklerini, halkı sevdikleri için de halk için mücadele yürüttüklerini belirtti.

Coğrafya ayırt etmeden bu mücadeleyi sürdürdüklerini ifade eden Kılıçdaoğlu, şöyle devam etti:

"Biz hiçbir zaman hangi coğrafya olursa olsun hiçbir çocuğun yatağına aç girmesini istemiyoruz. Biz, güzel Türkiye'yi, huzurlu Türkiye'yi barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi özlüyoruz ve bunun mücadelesini yapıyoruz. 30 Mart'ta mücadele edeceğiz, haramileri indireceğiz, bağımsız ve onurlu Türkiye'yi yeniden ayağa kaldıracağız. 30 Mart, demokrasi tarihimiz açısından önemli bir süreçtir. Her yurttaşın şapkasını önüne koyup, düşünmesi gerekiyor. Her annenin düşünmesi gerekiyor. 'Benim oğlum neden işsiz' diyorsa, düşünmesi gerekiyor. 11 yıldır bu iktidar ne yaptı, düşünmesi gerekiyor. Sevgili annelere sesleniyorum, çocuklarınız işsiz. Atama bekleyen öğretmenlere sesleniyorum, neden atama bekliyorsunuz, neden 11 yıldır, mezun olduğunuz bir okulda ders veremiyorsunuz. Esnafa, sanayiciye sesleniyorum, dolar aldı başını gidiyor, neden sesiniz çıkmıyor? Sesi çıkan bir Türkiye, konuşan Türkiye, iktidarı rahatlıkla eleştiren bir Türkiye istiyoruz. Bunun yolu belli, adresi belli, adres halkın partisi CHP."

Hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Süreci hep beraber görüyoruz, yaşıyoruz. Türkiye tarihinde hiçbir başbakan yolsuzluk yapanları savunmadı, ilk kez rüşvet yiyenlerin, yolsuzluk yapanların arkasında kapı gibi duran başbakan var, onu şikayet ediyoruz. Yolsuzluktan beslenen bir siyasal iktidar olmaz. Rüşvetten beslenen bir siyasal iktidar olmaz. Diyor ki, 'yolsuzluğu ispat et'. Sayın başbakan, senin gözlerin kör mü, görmüyor musun? Kutuların içinde para çıktı, görmüyor musun, bakan çocuklarının yatak odalarından kasalar çıktı, görmüyor musun? Gözleri var görmez, kulakları var duymaz, dili var konuşmaz."

Başbakanın, "darbe yapıldı" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, CHP olarak her türlü darbeye karşı olduklarını, darbeye karşı çıkacaklarını vurguladı.

Darbeye hep beraber karşı çıkacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ama sen düne kadar ne diyordun, 'ne istediniz de vermedik' diyordun. Sen demiyor muydun bunu? Bütün Anteplilere sesleniyorum, bunlar iktidara 'biz yolsuzlukla mücadele edeceğiz' diye geldiler, bugün yolsuzlukla beslendikleri ortaya çıktı. Bu nedenle 30 Mart önemli bir tarihtir, bu tarihte hep beraber ortak karar vereceğiz. Ya cumhuriyetten, aydınlıktan ya da karanlıktan yana tavır alacağız. Biz demokrasiyi savunuyoruz, özgürlükleri savunuyoruz, aydınlığı savunuyoruz, kadın, erkek eşitliğini savunuyoruz, aşı, işi savunuyoruz, biz insanı savunuyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ı, televizyon programında tartışmaya çağıran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kendine güveniyor musun, yiğit adam mısın, sözünün arkasında duruyor musun, adam gibi adam mısın, senin istediğin kanalda, senin istediğin gazetecilerle adam gibi çık, hesaplaşalım. Bizim kitabımızda palavra yoktur, adam gibi adamsan, 'senin dosyaların var' diyorsun, al dosyaları gel. Gelebilir mi, gelemez. Gelmesi için adam olması lazım, alnının temiz olması lazım, kul hakkı yememesi lazım, tüyü bitmemiş yetim hakkını yememesi lazım. Siyasete girdiğim gün malvarlığımı internet sitesine koydum. Hiçbir zaman yoksulluk edebiyatı yapmadım, ben kazandığım bütün malvarlığımı ilan ettim çünkü onların tamamı alnımın teriydi. Benim malvarlığım meydanda, onun malvarlığı gizli kapaklı, benim çocuklarımın gemicikleri yok, onun bir değil, iki değil, üç değil, sayısını kimsenin bilmediği gemicikleri var. 'Senin hakkında dosyalar var' diyor, 'açıklayacağım' diyor, açıklamazsan namertsin Recep Tayyip Erdoğan. Hiçbir zaman, hiçbir yerde kimseyi suçlamadım, suçlamaya da niyetim yok. Her vatandaşıma saygı duydum, her vatandaşımın başımda yer var. Şimdi birlik zamanı, beraber olma zamanı, aydınlığa çıkma zamanıdır. Şimdi farklı bir zaman. Şimdi birleşeceğiz, güç olacağız. Şimdi tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma zamanıdır, kul hakkı yiyenlerden hesap sorma zamanıdır. Şimdi Türkiye'yi aydınlığa çıkarma zamanıdır. Onun için beraber olacağız."

Gaziantep'in ulusal kurtuluş savaşında da çok önemli yeri olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Unutmadığımız güzel güzel bir türkü var, 'Vurun Antepliler namus günüdür'. Aşımıza, ekmeğimize göz koyanlara fırsat vermeyin, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyun, onun için söylüyorum, vurun Antepliler, namus günüdür" dedi.

Suriyelilere kardeş gibi davrandıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Kimseye bir şey söylemiyoruz. Korumak da kollamak da elbette bizim görevimizdir. Suriye'de Müslüman kanı akıyorsa bundan rahatsızlık duyuyoruz. Antepli işadamları, eli öpülesi işadamlarıdır. Üretiyor, satıyorlar. Şimdi onların kapıları kapalı, Suriye'ye gidemiyorlar, Mısır'a gidemiyorlar, Irak'a gidemiyorlar. Neden? Ne işimiz var, Ortadoğu'da kan akarken, ne işimiz var bizim. Antep, üniversite, sanayi, turizm kenti, alın terinin akıtıldığı kenttir. Bu kenti sadece bölgenin, Ortadoğu'nun değil, Türkiye'nin incisi haline getirmemiz gerekiyor. O konuda mücadele eden bir arkadaşınız var. O konuda rüştünü ispatlamış arkadaşımız var, o arkadaşımızın adı Akif Ekici. O, Antepliler için çalışacak. Bir siyaset adamının en büyük görevi, vatandaşa hesap verebilmesidir. O, çocukları için çalışmayacak, yandaşları için de çalışmayacak. Antepliler için çalışacak. Oy versin, vermesin, belediye başkanı koltuğuna oturduğunda herkese hizmet edecek."

(sürecek)