Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Teşkilatı'nın iftar yemeğinde konuştu
Buradan bütün siyasi partilerimize seslenmek istiyorum Ben onların misafiri olduğum her anda, siyasi nezaket ve siyasi basiret içinde, götüreceğimiz bütün teklifleri, düşüncelerimizi, kanaatlerimizi açık yüreklilikle ve bu ülkenin sadece başbakanlık görevini, sorumluluğunu almış bir vatandaşı olarak değil, bu ülkeye en derin aidiyet içindeki bir kardeşiniz olarak konuşacağım
Ümit ederim ki aynı yaklaşımı diğer parti genel başkanlarından da görürüz. ve yine ümit ederim ki, en kısa zamanda Türkiye'de herkesin mudmain olacağı bir formülle, bir yöntemle, bir usul ve üslupla yeni hükümeti kurarız. Bütün çağrımız, zaman kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde, karşılıkla anlayış içinde bu hükümeti oluşturmaktır
Bayram öncesinde milletimize güzel haberler verebilmek için ve bayramı çifte bayram olarak kutlamalarını temin etmek için bu görüşmeleri hiç vakit kaybetmeden başlatıp inşallah çarşamba gününe kadar üç siyasi partiyle de görüşmelere başlayacağız. Güzel neticeler almayı ümit ediyoruz
Haber-Kamera Ümit TÜRK İstanbul DHA
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yarından itibaren koalisyon için başlatacağı görüşmelerde hiçbir önyargı ve önkabul içinde olmayacaklarını, hiçbir ön şartlarının da bulunmayacağını belirterek, Sadece hükümetle ilgili olmayan hususları bütün bu tartışmaların dışında tutmak gerektiğini düşünüyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere... dedi.
Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Teşkilatı tarafından Yenikapı Şehir Parkı'nda düzenlenen iftar programına katıldı.
Başbakan Davutoğlu, dünkü Bosna-Hersek ziyaretine değinerek, Srebrenitsa'da 3 oğlunu aynı gün şehit veren 79 yaşındaki Boşnak bir annenin elini tuttuğunu, Boşnakça dualar okumaya başladığını söyledi. Davutoğlu, tercümanlar aracılığıyla, yaşlı kadının Allah Türkiye'ye güç ve kudret versin. Allah Türkiye'yi Avrupa'ya ve dünyaya tekrar egemen kılsın dediğini öğrendiklerini söyledi. Yaşlı kadının da, kendilerinin de gözlerinden yaşlar boşandığını vurgulayan Davutoğlu, o dönemde katillerin Biz, Türklerden Kosova'nın intikamını almak için sizi öldürüyoruz dediğini söyledi.
Davutoğlu, şöyle konuştu
İntikam hisleriyle yeni katliamlara yönelenlere karşı Türkiye her zamankinden daha güçlü olmak zorundadır. Her zamankinden onurlu olmalıdır. Hiçbir zaman başımızın eğilmemesi için, hiçbir zaman gelecek nesillere zilleti bırakmamak için gece gündüz çalışmak zorundayız. Rabbimizden niyazımız o ki, bize öylesine güç ve kudret versin ki, Bosna'ya da, Suriye'ye de, Yemen'e de, Horasan'a da, Uygur Türklerine, Doğu Türkistan'a da, yüzü bize bakanlara da elimiz ve gönülümüz ulaşabilsin. İşte bu sorumlulukları üzerimizde taşıyoruz. Türkiye'nin kaderi sadece Türkiye'nin kaderi değildir. Türkiye'ye umut bağlayanların da kaderine dönüşmüştür. Türkiye'nin zaafı ise sadece Türkiye'nin zaafı olmayacak, bütün bu bölgelerdeki kardeşlerimizin zaafına dönüşecek.
Başbakan, şöyle devam etti
Hepinize birden seslenerek diyorum Hangi düşünceye, hangi etnik ve mezhebe, dini arka plana sahip olursak olalım, hangi mesleği icra ediyor olursak olalım, gelin İstanbul'un bütün sokaklarına, mahallelerine, türbelerine, külliyelerine sinmiş olan bu saadet felsefesini, anlayışını hayatımıza egemen kılalım. İstanbul'u çatışmaların, gerilimlerin değil, aksine her türlü uzlaşmanın ve muhabbetle sarılmanın diyarı yapalım. Sokaklarında insanlar birbirini gördüğünde karşılıklı dogmatik slogan atmak yerine, birbirine muhabbetle selam versin.
Kendi evimizden başlayarak, aile içi şiddete karşı selamı egemen kılalım. hiçbir şekilde ailemizin içine şiddet girmesin. Komşularımızla selamı egemen kılalım. Birileri bu ülkede siz Türk, Kürtsünüz, siz Alevisiniz, siz Sünnisiniz, Müslümansınız, Hıristiyansınız diye ayrımlara yönelebilir. Onlara karşı, 'Biz asırlarca bu şehirde yaşayanlar, asırlarca bu coğrafyayı paylaşmış olanlar, kim ne yaparsa yapsın selam ile birbirimize mukabele eder ve aramızdaki barışa fitne ve terörün bulaşmasına izin vermeyiz' desinler.
TÜRKİYE'DEN YÜKSELEN BARIŞ BÖLGEYE YAYILACAKTIR
Bu diyarı çevreyle, doğayla barışık, gelecek nesillere aktarılacak güzellikler yapmaya devam edelim. Çevremizdeki ateş çemberi içinde, devlet adamı olarak, siyaset adamı olarak, aydın ve sanatçı olarak, omuz omuza vermenin zamanı gelmiştir. Eğer bundan 2 yıl önce omuz omuza verilseydi, bugün Halep ateş içinde kalmazdı. İşte bütün bu çevremizde olanlardan ders almalıyız. Gün, farklılıkları derinleştirme günü değil, gerilimleri azaltma, farklılıkları azaltma, mümkünse yok etme günüdür. Eğer Türkiye bu coğrafyada tarihi bir tavır, duruş sergilerse, emin olunuz, Türkiye'den yükselen huzur ve barış bölgeye yayılacaktır.
KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ
Genelde bugünlerde herkes siyasileri sorumluluğa davet ediyor. Ben bu daveti alıp başımın üstüne koyanlardanım. 7 Haziran seçimleri, AK Parti yüzde 41 ile en büyük parti olarak Türk siyasi tarihinin başarı hanesine yazmakla birlikte, koalisyonu, hükümet ortaklığını ve uzlaşmayı bir şekilde zaruri kılan bir tabloyu ortaya çıkardı. Biz bunun gereğini ilk andan itibaren fark ettik ve ilk andan itibaren duruma süratle intibak ederek, o günden bugüne söylemimizi de, siyasetimizi de bu yeni tabloya göre şekillendirdik. O günden bugüne ağzımızdan herhangi bir siyasi liderle ilgili veya başka partilere oy vermiş kitlelere yönelik en küçük bir olumsuz ifade çıkmadı. Çünkü bütün vatandaşlarımızın tercihi bizim için saygıdeğerdir. Hepsine hürmet gösteriyoruz ve onların verdiği mesajı da en doğru şekilde okumaya çalışıyoruz. Ne senaryolar getirdiler... Bir ay içinde ülkeyi şu blok, karşı blok diye ayırmaya çalışanlar oldu siyasetçiler arasında. Ben şununla görüşmem diyenler oldu. Bütün bunlara karşı AK Parti olarak, biz herkesle görüşmeye hazırız dedik. Çünkü etrafımızdaki ateş çemberi içindeki Türkiye'nin huzurunun ve istikrarının ne anlama geldiğini en yakından biz biliyoruz. Çünkü sahip olduğumuz bilgilerle, eğer şu anda doğru bir tavır alınmazsa, Türkiye'nin bir yılını, birkaç ayını değil, bir asrını kaybetme riskini en yakından hissediyoruz. Türkiye'nin bırakın 1 yılı, 1 ayı, bir saati bile kaybetmeye tahammülü yok.
BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİMİZE SESLENİYORUM...
İnşallah yarın koalisyon görüşmelerine başlayacağız. Buradan bütün siyasi partilerimize seslenmek istiyorum Ben onların misafiri olduğum her anda, siyasi nezaket ve siyasi basiret, feraset içinde, götüreceğimiz bütün teklifleri, düşüncelerimizi, kanaatlerimizi açık yüreklilikle ve bu ülkenin sadece başbakanlık görevini, sorumluluğunu almış bir vatandaşı olarak değil, bu ülkeye en derin aidiyet içinde bağlı bir kardeşiniz olarak konuşacağım. Ümit ederim ki aynı yaklaşımı diğer parti genel başkanlarından da görürüz. ve yine ümit ederim ki, en kısa zamanda Türkiye'de herkesin mudmain olacağı bir formülle, bir yöntemle, bir usul ve üslupla yeni hükümeti kurarız. Bütün çağrımız, zaman kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde, karşılıkla anlayış içinde bu hükümeti oluşturmaktır. Hiçbir önyargı ve önkabulumüz yok. Hiçbir önşartımız da yok. Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları, muhtevi konuları görüşmeye hazırız. Sadece hükümetle ilgili olmayan hususları bütün bu tartışmaların dışında tutmak gerektiğini düşünüyoruz. Başta Cumhurbaşkanlığı makamı olmak üzere... Bu tür tartışmaların ötesinde iyi niyetle masaya oturacağız. İnşallah hayırlı bir netice hasıl olur. Bayram öncesinde milletimize güzel haberler verebilmek için ve bayramı çifte bayram olarak kutlamalarını temin etmek için bu görüşmeleri hiç vakit kaybetmeden başlatıp inşallah çarşamba gününe kadar üç siyasi partiyle de görüşmelere başlayacağız. Güzel neticeler almayı ümit ediyoruz.
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu Hiçbir Önyargı ve Önkabulümüz Yok. Hiçbir Önşartımız da Yok-2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?