ADSIZ GÜNEBAKAN - Suriye'de terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı mayını etkisiz hale getirmek isterken bombanın patlamasıyla gözlerini kaybeden Suriyeli gencin tek isteği ülkesinin özgürleşmesi.
Suriye'deki iç savaşta ülkesi için Özgür Suriye Ordusu'nda (ÖSO) görev alan ve terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı mayınları imha eden Mahmud El Nahir (25), 2,5 yıl önce Aktarin bölgesinde yola tuzaklanan bir mayını etkisiz hale getirmek isterken, mayının patlamasıyla yaralandı.
Tedavisi için önce Kilis'e ardından da Gaziantep'e kaldırılan Nahir, bir süre tedavi görse de patlamada kaybettiği gözlerine kavuşamadı.
Vücudunun çeşitli bölgelerine de yanıklar oluşan Nahir, tedavisinin ardından Şahinbey ilçesi Dumlupınar Mahallesi'ndeki iki odalı evde eşi, 2,5 yaşındaki kızı, kardeşi ve annesiyle hayata tutunmaya çalışıyor.
Mahmud El Nahir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de savaşın başlamasıyla ÖSO saflarında özgürlük için terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele ettiğini söyledi.
Yaklaşık 2,5 yıl önce Afrin bölgesindeki köyleri DEAŞ'tan temizlediklerini aktaran Nahir, "DEAŞ'tan çok köy aldık. Ben teröristlerden temizlenen bölgelerdeki bombaları imha ediyordum. Bir bombalı araç olduğunu söylediler, gidip patlattık. Sonra Aktarin yakınına geldik. DEAŞ mensupları köylerden kaçarken geride bombalı tuzaklar bırakırdı. Çok fazla tuzaklanmış mayın olurdu. Yola tuzaklanmış bir bomba gördüm. Oradan araba geçtiği an patlayacak şekilde yerleştirilmiş. Etkisiz hale getirdiğimi düşünerek kaldırdım ki patladı." diye konuştu.
Patlamada öldüğünü sandığını, bütün arkadaşlarının da "Mahmud öldü" diye yanına geldiğini belirten Nahir, şunları kaydetti:
"Allah'ın yardımıyla yaşıyorum. Ölümü gördüm. Yasin suresini okudum. Şehit babamın tasvirini gördüm. Sonra arkadaşlarım nefes aldığımı fark edince hastaneye götürdüler. Ancak ne görebiliyordum ne de duyabiliyordum. Allah'tan gelene bir diyeceğimiz yok. Kızım dünyaya gelmişti ama savaştığım için onu göremedim, sonra kızım bir aylıkken gözlerimi kaybettim. Onu hiç göremedim. Kime benzediğini, nasıl bir yüzü olduğunu dokunarak hissetmeye çalışıyorum. İnşallah savaş bir an önce son bulur ve ülkem özgürleşir, tek dileğimiz bu. Barış istiyorum, özgürlük istiyorum. Zaten bunun için savaşıyoruz. Çocuklarım için, arkadaşlarım için, Suriyeliler için savaştım. Adalet istiyoruz başka bir şey istemiyoruz."
"Türkiye bize kalbiyle baktı"
Kendilerine kapılarını açan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün Türkiye'ye ve Türk halkına teşekkür eden Nahir, "Türkiye bizi kabul etti, sınırlarını açtı. Mağdur insanlar buraya geldiler ve onlara baktılar. Mesela Lübnan ya da Suudi Arabistan da kabul etti ancak Türkiye bize kalbiyle baktı. Herkes lafta söylüyor ama sadece Türkiye, gerçek anlamda yardım etti. Burada bütün insanlar bize evlerini açtılar, hastanede bize bakıyorlar. İlk zamanlar savaş çok daha kötüydü, eğer sınır açık olmasaydı çok daha fazla insan ölürdü." dedi.
Nahir'in annesi Ayşe Neyif (46) de ülkelerindeki savaş yüzünden eşini kaybettiğini, oğlunun da görme yeteneğini yitirdiğini belirtti.
Eşinin 2014 yılında El Bab bölgesinde DEAŞ'ın saldırısında 25 şehit verdiklerini duyunca üzüntüsünden kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğini anlatan Neyif, "Çok geçmeden oğlumun başına bu olaylar geldi. Şu an konfeksiyon atölyeleri için evde dikiş gibi küçük işler yapıyorum. Bu şekilde geçinmeye çalışıyoruz ama çok zor durumdayız. Yetkililerden yardım bekliyoruz." dedi.
Son Dakika › Güncel › Deaş 'Dünyasını Kararttı' Ama Onun Aklı Hala Vatanında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?