Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Atatürk Havalimanı'nda yaptığı bir açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı dava, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki Ahmet Davutoğlu'na hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davayla birleştirildi.
Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, mağdur Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları ile sanık Demirtaş'ın avukatları katıldı.
Hakim Ahmet Civelek, bu konuda aynı tarihli ve aynı şekilde uçaktaki konuşmalar nedeniyle müşteki Ahmet Davutoğlu hakkında da Bakırköy 7. Asliye Mahkemesinde dava olduğu, bu davada karar verildiğini, dosyanın İstinaf'a gönderildiğini, İstinaf 23. Ceza Dairesinin 18 Nisan 2019 tarihli kararında, mahkemenin kararını bozarak, dosyanın iade edildiğini belirtti.
Hakim Civelek, İstinaf'ın bozma gerekçesinde Bakırköy 38. Asliye Ceza Mahkemesinin dava dosyası kastedilerek, birleştirilmesi ve eylemin hukuken tek fiil olup olmadığı hususunda değerlendirilmesi gerektiğinin bildirildiği ve bu karara binaen Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinin bu mahkemeden, duruşmadan sonra dosyayı istediğini söyledi.
Sanık Demirtaş'ın avukatı Fırat Epözdemir, bu dava dosyasının Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirilmesini talep etti.
Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da, diğer mahkemedeki dosyanın suç tarihinin aynı olduğu ancak tarafların farklı olduğunu belirterek, İstinaf Mahkemesinin bozmasına uyulup uyulmaması konusunda takdirin mahkemede olduğunu belirtti.
Mahkeme, Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki dava dosyasıyla bu dava dosyasının arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunması ve Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinin birleştirme önerisi de göz önüne alınarak, bu dava dosyanın 7. Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirilmesine karar verdi.
Davutoğlu'na hakaret davası
Sanık Selahattin Demirtaş hakkında, 24 Aralık 2015'te Rusya ziyareti sonrasında Atatürk Havalimanında yaptığı açıklamada, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hakaret ettiği gerekçesiyle "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle dava açılmıştı.
Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, sanığın sözlerinin kürsü dokunulmazlığı kapsamında bulunması, milletvekili olması nedeniyle cezai sorumluluğu bulunmaması ve dava şartları oluşmadığından hakkındaki davanın düşürülmesine karar vermişti.
İstanbul 23. Bölge Adliye Mahkemesi de davanın bozulmasına karar vererek, dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Demirtaş'ın 24 Aralık 2015'te Rusya ziyaretinin ardından Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamalar nedeniyle 9 kişinin, Başbakanlık İletişim Merkezine (BİMER) farklı tarihlerde suç duyurusunda bulunduğu belirtildi.
Suç duyurularında Demirtaş'ın bahsi geçen açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını hiçe saydığı ve söylediği sözlerin Türkiye Cumhuriyetine zarar verdiği, bölücülük faaliyetinde bulunduğu ifade edilerek, hakkında yasal gereğinin yapılmasının istendiği, bu doğrultuda hakkında soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
İddianamede, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27 Ocak 2017'de şüpheli Demirtaş hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan kovuşturma izni verildiği belirtilerek, Demirtaş'ın Rusya gezisinin ardından yaptığı konuşmaya da yer verildi.
Demirtaş'ın suçlamalardan haberdar olması ve delillerin bildirilmesi için adresine çıkarılan davetiyeye rağmen süresinde savunması ve suçlamayla ilgili delillerini savcılığa ulaştırmadığından savunma ve delillerinin tespit edilemediği kaydedilen iddianamede, söz konusu açıklamada yer alan ifadelerin soruşturma makamınca görüş, açıklama ve eleştiri sınırını aşan ifadeler olarak değerlendirildiği bildirildi.
İddianamede, şu görüşlere yer verildi:
"Söz konusu ifadeler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. madde kapsamında da değerlendirilmemelidir. Zira sözleşmenin 10. maddesindeki içtihatlarında dahi ifade özgürlüğüne çeşitli sınırlar getirmiştir. Şüphesiz genel olaylarla ilgili konularda ve siyasi tartışma konularında açıklamalar yapılabilir. Bu demokratik toplumun önemli bir işlevidir. Ancak bu değerlendirmeler muhatabı kişilerin itibarı ve hakları konusunda belli sınırlamalara tabidir. Kendisine hakaret edilen Türkiye Cumhurbaşkanıdır, bu hususta kabul edilebilir eleştiri sınırlarının normal bireyden daha geniş olması savunulabilir. Ancak Cumhurbaşkanı ve temsil ettiği makamın yasa tarafından sağlanan yasal korumadan da faydalanması gerektiği unutulmamalıdır. Şüphelinin açıklamasında kullandığı ifadelerin kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aştığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının kişisel haklarına haksız saldırı niteliği taşıdığını kabul etmek gerekir."
İddianamede, Demirtaş hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istendi.
Son Dakika › Güncel › Demirtaş'ın, 'Cumhurbaşkanına hakaret' davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?