(GENİŞ HABER)
1- TUZLA ORHANLI GİŞELERİ DAVASI: SAVCI 63 SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI TALEP ETTİ
Haber: Özden ATİK/ İSTANBUL DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, 6 kişinin şehit edildiği Tuzla Orhanlı Gişeleri'nde meydana gelen olaylara ilişkin davada savcı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. 60'ı Hava Harp Okulu öğrencisi olmak üzere toplam 65 sanıklı davada savcı, sanıklardan 63'ünün "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. 2 sanığın ise beraati isteıdi.
İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmaya, 63 tutuklu sanık getirildi. Taraf avukatları ve bazı şikayetçiler de duruşmaya hazır bulundu. Duruşmada Savcı Orhan Uzun, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, 15 Temmuz'da Tuzla Orhanlı Gişeleri'ni kapatan 63 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etti. Savcı, bu 63 sanığın "TBMM'yi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlarından haklarında ceza verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm verilmesini istedi. Olaylar sırasında araçları süren sözleşmeli erler Zafer Özbay ve Suat Katar'ın ise tüm suçlardan beraati talep edildi.
POLİS MEMURU OZAN ÖZEN'İN ÖLDÜRÜLMESİYLE İLGİLİ SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU TALEBİ
Mütalaada, olaylarda öldürülen polis memuru Ozan Özen'in Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan raporda bitişik atış yapılarak öldürüldüğünün tespit edilmesinden dolayı, bütün sanıkların bu suçtan beraatleri istendi. Polis memuru Özen'in öldürülmesi olayıyla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunulması talep edildi. Olaylarda öldürülen 4 kişinin failleri belli olmadığından bu kişilerin ölümleriyle ilgili olarak elverişli silah atışı yapan sanıkların cezalandırılması talep edildi. Olaylarda şehit olan kepçe operatörü Yalçın Arat'ın öldürülmesinde 5 sanığın "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
DEĞİŞİK SUÇLARDAN DA CEZA TALEP ETTİ
Mütalaada, iddianamede "mala zarar verme" suçundan sanıkların 26 kez cezalandırılmasının istendiği hatırlatılarak olaylarda şehit olan kepçe operatörü Yalçın Arat'ın kullandığı kepçenin Pendik Belediyesi'ne ait olması nedeniyle 5 sanığın bu suçtan ayrı ayrı 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Olaylarda 4'ü polis 33 müştekinin yaralanmasına ilişkin, 63 sanık hakkında ayrı ayrı 33 kez 495 yıldan 660 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen mütalaada, müşteki Ayşenur Tolon'un yaralanmasında olaylarda ölen Binbaşı Ferhat Güney'in sorumlu olduğu, bu sebeple diğer sanıkların sorumluluğu bulunmadığından bu olayla ilgili olarak beraatleri istendi. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamlarına karar verilmesini de istedi. Savcının mütalaasının ardından söz verilen taraflar, mütalaayı incelemek için süre talebinde bulundu. Mahkeme, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.
Görüntü Dökümü: (ARŞİV)
-------------
-TUZLA ORHANLI GİŞELER
-Kapatılan gişeler
-Araçların görüntüsü
-Silah sesleri
-Tekbir getirenler
-Yere yatanlar
-ÜMRANİYE
-Askerlerin kelepçeli götürülmesi
-Ele geçirilen silahlar
-Detaylar
15.02.2018 - 10.35 Haber Kodu : 180215016
===================================
2- (Geniş Haber) DOKTORLARI AÇIKLADI: KADİR İNANIR YOĞUN BAKIMDAN ÇIKTI
Prof. Dr. Naci Koçer,
"Artık kendisi yoğun bakımda değil, yatakta. Dünden itibaren de ayağa da kaldırdık"
Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya
"Beyninin çok büyük bir alanı risk altındaydı. Beslenmesi yetersizdi. Eğer o pıhtıyı zamanında çıkaramasaydık kalıcı bir felç olma olasılığı çok yüksekti"
Haber-Kamera: Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM/ İstanbul DHA
Geçtiğimiz pazar günü beynine pıhtı atması sonucu hastaneye kaldırılan ve anjiyo olan ünlü sanatçı Kadir İnanır'ın sağlık durumuyla ilgili, Prof. Dr. Naci Koçer ile Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya açıklama yaptı.
Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Naci Koçer, "Sabah Kadir beyle beraber bir toplantı yaptık. Artık kendisi yoğun bakımda değil yatakta. Dünden itibaren ayağa da kaldırdık. Şuan herhangi bir fiziksel problemimiz yoktur. Dünyada teknolojik gelişmeler oluyor. Artık beyin ve beyin damarlarını görüntüleyebiliyoruz. Özellikle damar tıkanıklıklarını çok önceden saptayabiliyoruz. Hele hele böyle ani damar tıkanıklıklarında tanıyı koymak radyoloji bölümünde artık standart bir durum haline gelmiştir. Kadir Bey'de de hastaneye hızlı gelmesi nedeniyle bu tanı çok hızlı konulabilmiştir. ve anjiyo grafiği kullanılarak damarların içindeki pıhtıları temizlemek mümkündür ve bunu standart olarak yapmaktayız" dedi.
"KADİR BEY'DE KISA SÜREDE TANI KONULDU VE PIHTI ÇIKARILDI"
İnanır'a kısa sürede müdahale edildiğini ve pıhtının çıkarıldığını belirten Naci Koçer, "Kasıktan genelde gireriz biz beyin için çünkü kasıktan girdiğimiz zaman kalbin çevresinden beyin damarlarına girmek daha kolaydır. Örneğin kalp işlemlerinde kol daha çok tercih edilir. Biz de koldan yapabiliyoruz ama genelde kasığı tercih ediyoruz. Kadir Bey'in pıhtısı ana beyin damarlarından birindeydi. Zaten bu tür ani damar tıkanıklıklarında beyin cerrahisinin yani açık ameliyatın kafatasının çıkarılarak yapılan ameliyatların yeri çok kısıtlıdır. Asıl işlem o pıhtının dışarı alınmasıyla mümkündür ve yandaş bazı ilaçlarla o pıhtının erimesini kolaylaştırmakla mümkündür. Kadir Bey'de de bu zamanında etkin yapıldı çünkü tanısı kısa bir sürede konuldu. Damara kısa sürede girildi pıhtı kısa sürede çıkartıldı. O nedenle kansız kalan beyin bölgesi oldukça büyük bir alandı. Rahatlıkla kan akışı sağlanıp problemsiz duruma geldi" diye konuştu.
"ŞUAN NORMAL DURUMDA HER TÜRLÜ AKTİVİTESİNİ YAPABİLİYOR"
Koçer, "Şu an konuşan yürüyen her türlü normal aktivitesini yapan bir kişi olarak duruyor. İşlemden hemen sonra da böyleydi ama bugünlerde biraz daha rahat. Şimdiye kadar yoğun bakımda tutmamızın nedeni tabi ki bu pıhtıyı attıran bazı risk faktörleri var. Bu döneme kadar o risk faktörlerini kontrol altında tuttuk. Vücut bize iyi cevap verdi. O nedenle dün yatağına çıkarttık. Kardiyoloji ve nöroloji ile çok yakın bilgi alışverişi içindeyiz. Kadir beyin nörolojik tablosu çok iyi" ifadesini kullandı.
"İNMEDE İLK 4 SAAT ÇOK ÖNEMLİ"
İnmede İlk dört saatin çok önemli olduğu belirten Prof. Dr. Naci Koçer, "Hastanıza yardım etmek istiyorsanız altın saatler ilk dört saat. Bu zaman dilimi içerisinde hastanın en yakın hastaneye gitmesi gerekir. Aksi halde beyinde hasar kalıcı olur" diye konuştu.
"MÜMKÜN OLABİLECEK EN KISA SÜREDE ÇIKARTMAK İSTİYORUZ"
Kadir İnanır'ın ne zaman taburcu olacağına ilişkin soruya Koçer, "Kadir Bey'in ne zaman taburcu olacağını tam bilmiyoruz. Risk analizlerini yapıyoruz. Biz de çok hastanede tutma taraftarı değiliz. Mümkün olabilecek en kısa zamanda çıkartmak istiyoruz. Şuan ki bulgular çok olumlu bu bizi sevindiriyor" şeklinde cevap verdi.
"O PIHTIYI ZAMANINDA ÇIKARAMASAYDIK KALICI BİR FELÇ OLABİLİRDİ"
Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya ise "Ani gelişen sol tarafından güçsüzlük ve konuşma bozukluğu şikayetiyle hastanemize geldi. Bu nörolojik açıdan şu anlama geliyordu. Beyninin sağ tarafında bir problem olduğu anlamına geliyordu. Görüntüleme yöntemleriyle gördük ki ana beyin damarında bir pıhtı var. Küçük bir enfarktüsü var. Beyninin çok büyük bir alanı risk altındaydı. Beslenmesi yetersizdi. Eğer o pıhtıyı zamanında çıkaramasaydık kalıcı bir felç olma olasılığı çok yüksekti. Neyse ki Kadir Bey'de her şey olması gerektiği gibi oldu ve tam olarak işlem sonrası nörolojik muayenesi normale döndü. Konuşması ve anlaması tamamen normal. Her işini kendi yapabilecek durumda. Bu aşamadan sonra da bu pıhtının neden olduğuna dair bir takım tetkikler ve bunların tedavisi devam ediyor. Buna biz inmede ikinci koruma diyoruz. Bu iş tamamlandıktan sonra Kadir Bey ilaçlarını kullanarak normal hayatına devam edecek" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Doktorların açıklaması
-Doktorların soruları cevaplaması
-Kadir İnanır'a uygulanan animasyon videosu
-Genel ve detaylar
15.02.2018 - 11.42 - Haber Kodu : 180215037
15.02.2018 - 11.43 - Haber Kodu : 180215038
=====================================
3- (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE)- İSTANBUL'UN TARİHİ SEMTLERİNDEN SÜLEYMANİYE'DE YENİLEME BAŞLIYOR...
Camisi, imarethanesi, türbesi, hamamı, aşevi ve teker teker yok olan ahşap konakları... İstanbul'un tarihi semtlerinden Süleymaniye'de yenileme başlıyor.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir,
"Yıktığımız 8-9 katlı binaların yerine Anıtlar Kurulu kararı gereği 3'er katlı binalar yapabileceğiz"
Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Özgür Deniz KAYA/İSTANBUL
UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Süleymaniye'de "yenileme projesi" start alıyor. Süleymaniye Camii ve külliyesinin hemen yanında yer alan 102 bin metrekarelik alanda, 733 parsel üzerindeki 5 mahallede 327'si tescilli 707 bina yenilecek.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, "Yıktığımız 8-9 katlı binaların yerine Anıtlar kurulu kararı gereği 3'er katlı binalar yapabileceğiz. Hak sahiplerinin mağdur olmaması için bu denklemi çözmek için çalıştık. Bu nedenle proje bugüne kadar gecikti" dedi.
Havadan görüntülenen bölge ise adeta savaştan çıkmış bir mahalle görünümünde.
5 MAHALLE RESTORE EDİLECEK
İstanbul'un tarihi semtlerinden, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde olan Süleymaniye'de dönüşüm inşaatları önümüzdeki mayıs ayında başlayacak. 2006'da kentsel yenileme alanı ilan edilen, 2010'dan beri yıkımların devam ettiği Süleymaniye'de bugüne kadar 300'e yakın bina yıkıldı ya da boşaltıldı. KİPTAŞ ve Fatih Belediyesi tarafından yapılacak olan projede yıkılan ya da restore edilen binaların yerine yapılacak yeni binaların yüzde 90'ının konut, yüzde 10'unun ise iş yeri olması planlanıyor. 102 bin metrekarelik alanda 733 parsel üzerinde 707 binanın yenileceği çalışmada toplam 5 mahalle restore edilecek. Projenin ilk ayağında 6 adada restorasyon yapılacak. Projede yapılacak olan 733 parselin yarısından fazlasının KİPTAŞ tarafından satın alındığı belirtilirken, bazı hak sahipleri ile ilgili kamulaştırma davalarının devam ettiği öğrenildi.
ŞU ANDA SAVAŞTAN ÇIKMIŞ GİBİ
Havadan görüntülenen alan savaştan çıkmış bir mahalle görünümünde. Mahalle aralarında kapı ve pencereleri sökülmüş boş betonarme binalar, yarısı çökmüş ahşap evler, terk edilmiş sokaklarında hurda otomobillerin bırakıldığı alan adeta korku filmlerinin çekildiği film platolarını andırıyor. Sokak aralarında yıkılmış birçok binanın boş arazisine ise çevre esnafı araçlarını park ediyor. Osmanlı döneminde İstanbul'un en değerli yerlerinden biri olan Süleymaniye'de bir zamanlar yaşayan ulemalar ve medrese öğrencilerinin yerini şimdi kağıt toplayıcıları almış durumda.
FATİH BELEDİYE BAŞKANI: KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ DEĞİL
Projenin kesinlikle kentsel dönüşüm projesi olmadığını söyleyen Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, "Temel hedefimiz bu tarihi eserleri kendine ait özellikleri, sokakları, mahalle dokusunu koruyarak yeniden hayata geçirmek. Bu alan İstanbul'un 3. tepesi, UNESCO kültür mirası olarak ilan ettiği alanlardan bir tanesi ve hemen de Süleymaniye'nin yanındaki bir alan. 733 parselden oluşan 5 mahalleyi kapsayan ve 707 binayı ilgilendiren bir dönüşüm bir yenileme projesi" dedi.
"BÖLGEDEKİ PARSELLERİN YARISINDAN FAZLASINI KİPTAŞ SATIN ALDI"
Bölgede Osmanlı dönemimde ilim erbabı ile bürokratların yaşadığını söyleyen Mustafa Demir, "Ülkemizde sanayileşme başlayınca bölgede yoğunlaşan imalathanelerin ardından bu kişiler buradan ayrıldı. Bu aşamada bölgeye 7-8 hatta 9 katlı iş hanları yapılmış. Projeyi zorlaştıranlarda bu yapılar oldu. Anıtlar kurulu kararı gereği İstanbul dokusunu yeniden yaratmak için yıktığımız bu yapıların yerine ancak 3 katlı binalar yapılabiliyor. Dolayısıyla hak sahiplerini mağdur etmemek için bu denklemi çözmemiz geriyordu. Projeyi ada bazlı yaparak bu sorunu büyük ölçüde çözdük. Şu anda bölgedeki bu tür problemlerin yüzde 90'nı aşmış durumdayız. Projedeki 733 parselin yarısından fazlasının KİPTAŞ tarafından satın alındı. Önümüzdeki Nisan veya Mayıs ayında projenin 6 adasında çalışmaya başlanacak" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Süleymaniye yenileme alanının havadan görüntüleri
-Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile röportaj
-Projenin tanıtım filmi
==================================
4- CİHANGİR'DEKİ PATLAMA SONRASI KOMADAN ÇIKAMAYAN TAKSİCİNİN AİLESİNİN "BİLİRKİŞİ RAPORU" TEPKİSİ
Doğalgaz patlamasında yaralanan taksici 20 aydır komadan çıkamadı.
Aile değişen bilirkişi raporuna tepkili.
Yaralanan taksicinin kardeşi Mehmet Bulut,
"En son bilirkişi raporunda asli kusurlu İGDAŞ iken şu anki bilirkişi raporunda İGDAŞ aklanmış durumda"
"Ağabeyim ömür boyu bu şekilde kalacak"
Haber: Murat DELİKLİTAŞ - Kamera: Özgür EREN/ İSTANBUL DHA
Cihangir'de, meydana gelen doğalgaz patlamasının ardından beton parçalarının altında kalan taksici Veysi Bulut, girdiği komadan 20 aydır çıkamadı. Doktorların ömür boyu komada kalacağını söylediği Bulut'a bakmak için ellerinde ne varsa satan ailesi, değiştiği bilirkişi raporuna tepki gösterdi.
"ÖMÜR BOYU BU ŞEKİLDE KALACAK"
12 Haziran 2016 tarihinde Cihangir'deki bir apartman dairesinde gerçekleşen doğalgaz patlamasının ardından bir simitçi hayatını kaybetmiş, bir taksici de beton parçalarının altında kalarak ağır yaralanmıştı. Beyin kanaması geçiren, omuriliği 3 yerden kırılan taksici Veysi Bulut, 20 aydır komada. Yaklaşık 3.5 ay hastanede kalan 39 yaşındaki Bulut, doktorların 'artık bizim yapabileceğimiz bir şey yok' demesinin ardından taburcu edilerek evine gönderildi. Veysi Bulut, o gün bu gündür, ailesi tarafından bakım için özel olarak hazırlanan odasında kalıyor. Gözleri dışında hiçbir organını oynatamayan Bulut'un tüm ihtiyaçları ailesi tarafından gideriliyor.
Yaşanan talihsiz olaydan bu yana geceleri gündüzlerine karıştığını söyleyen kardeşi Mehmet Bulut, "24 saat ayaktayız, 2 saat uykuyla işe gidiyoruz. Ağabeyimizin durumu aynı, değişen hiçbir şey yok. Doktorlar 18 ay beyine iyileşme veriyor. 18 aydan sonra beyin öyle kalıyor. Bize diyorlar ki; bakım hastasıdır, ömür boyu bu şekilde kalacak. Ağabeyime yalvarıyoruz bize bir işaret ver, bize konuş, bir kaş işareti, bir göz işareti ver. Hiçbir şey yok" dedi.
"BİLİRKİŞİ NASIL İGDAŞ'I KUSURSUZ HALE GETİRDİ BEN HALA ANLAMIŞ DEĞİLİM"
Aile davada verilen ikinci bilirkişi raporunua tepkili. Mehmet Bulut, "Bizi en çok derinden yaralayan sıkıntımız şu. En son bilirkişi raporunda asli kusurlu İGDAŞ iken şu anki bilirkişi raporunda İGDAŞ aklanmış durumda. Bu bizi derinden yaralamış durumda. Biz evimizden çıkarken çocuklarımıza bakmak için çıktık. Plaka kiralamıştık. Durakta beklerken ağabeyimin üzerine 500 kilogram beton kütleleri düştü. Ağabeyim 100 güne yakın yoğun bakımda kaldı. Biz 6 ay hastanelerde gezdik ve hala hastanelerdeyiz. Biz ağabeyimi gecenin 3'ünde 4'ünde hastanelere kaldırdık. Simitçi beton zeminlerin altında kaybolmuştu, 3 saat sonra bulundu. Yani o derece şiddetli bir patlama oldu. Bilirkişi nasıl İGDAŞ'ı kusursuz hale getirdi ben hala anlamış değilim" dedi.
"NİÇİN DEĞİŞTİ, DEĞİŞEN NE OLDU"
"Birincisinde yüzde yüz kusurlu iken ikincisinde nasıl oldu da değişti bu" diyen Bulut, "Niçin değişti, değişen ne oldu. Patlama aynı, her şey aynıyken nasıl oldu da değişti. Dava yeniden, sil baştan olacak, allak bullak olacak. Ellerini vicdanlarına koysunlar, bir gelip ağabeyime baksınlar, ağabeyim ne halde.. Doktorlar iyi bilir C5, C6, C7 kırığı var, beyin oksijensiz kalmaktan yüzde 90 hasarlı, ömür boyu sonda takılı yaşayacak. Psikolojimiz allak bullak. Hastanelerde sürünüyoruz. 3 çocuğu var, çocukların psikolojisi allak bullak, bizim psikolojimiz allak bullak. Maddi konuda sıfıra düştük, bittik. Çalışıyoruz, aldığımız maaşı getirip ağabeyimize bakabilmek için. İstanbul'da 50 doktora gittim, hastane desen hepsine gittim. Hiçbir tanesi bana, senin ağabeyin iyileşecek demiyor. Böyle kalacak, bakım hastasıdır diyor. Adalete güveniyoruz, adaletin yerine geleceğine inanıyoruz. İnşallah ağabeyimin hakkı yerde kalmaz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Cep telefonu görüntüsü yoğun bakımda olan Veysi Bulut'tan detay görüntü
-Kardeşi Mehmet Bulut ile röportaj
-Veysi Bulut'un çocuğundan detay görüntü
-Belgelerin görüntüsü
-Olayla ilgili arşiv görüntü
15.02.2018 - 12.22 - Haber Kodu : 180215059
=========================
5- İSTANBUL'DA EDS CEZA YAZMAYA BAŞLADI
Haber: Çağatay KENARLI, İSTANBUL DHA
İstanbul'da Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) çalışmaya başladı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptığı yazılı açıklamada, karayollarında can ve mal güvenliğini sağlamak, düzenli ve güvenli trafik akışını temin etmek amacıyla kurulan EDS'nin yeni yayınlanan usul ve esaslara göre sisteminde eklemeler yapılarak faaliyete geçirildiği belirtildi.
Açıklamada, "İstanbul genelinde 'Kırmızı ışık', 'Ortalama hız', 'Park', 'Emniyet şeridi', 'Tramvay yolu', 'Ters yön', 'Yaya yolu', 'Ofset taralı alan', 'Dönüş yasağı' ve 'Mobil ihlal tespit sistemi' olmak üzere faaliyete geçirilen 455 ihlal tespit sistemi ile ihlal yaptığı tespit edilen araç plakalarını trafik para cezası düzenlenmeye başlanmıştır" denildi.
===================================
6- BAKIRKÖY'DE DENİZDEN CESET ÇIKTI
Haber-Kamera: Alper KORKMAZ/ İstanbul DHA
Bakırköy sahilinde denizde bir erkeğe ait ceset bulundu. Ceset, dalgıçlar tarafından kıyıya çıkarıldı.
Bakırköy sahilinde bulunanlar, sabah saatlerinde denizde hareketsiz haldeki bir kişiyi fark etti. İhbar üzerine bölgeye polis ve deniz polisi sevk edildi. Bir erkeğe ait ceset, olay yerine gelen dalgıçlar tarafından kıyıya çıkarıldı. Üzerinden kimlik çıkmayan ceset, olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Olay yeri inceleme ekiplerinden görüntü
-Sahilden görüntü
-Cesetten görüntü
-Deniz polisinin gelişi
-Cesedin kıyıya çıkarılışı
-Diğer detaylar
15.02.2018 - 11.55 - Haber Kodu : 180215047
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?