Dha Yurt Bülteni -3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni -3

Tavuklarına saldırdığını ileri sürdüğü köpeği tüfekle vurup, öldürdüKonya'da tavuklarına saldırdığını iddia ettiği köpeği tüfekle vurup, öldürdükten sonra çöpe atan Ramazan C.(43), polis tarafından gözaltına alındı.

23.01.2019 10:00

Tavuklarına saldırdığını ileri sürdüğü köpeği tüfekle vurup, öldürdü

Konya'da tavuklarına saldırdığını iddia ettiği köpeği tüfekle vurup, öldürdükten sonra çöpe atan Ramazan C.(43), polis tarafından gözaltına alındı.

Olay, dün merkez Meram ilçesi Harmancık Mahallesi'nde meydana geldi. Ramazan C., iddiaya göre tavuklarına saldırdığı köpeği bir süre kovaladıktan sonra ruhsatlı tüfeğiyle ateş edip, vurdu. Köpeğin öldüğünü anlayan Ramazan C., köpeği yakınlardaki bir çöp konteynerine attı. Bu sırada Ramazan C.'nin köpeği çöpe attığını gören çevredekiler duruma tepki gösterdi. Tepkilere aldırış etmeyen Ramazan C., olay yerinden uzaklaşıp evine döndü. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis sevk edildi. Polis, adresini belirlediği Ramazan C.'yi suç aleti tüfekle birlikte evinde yakalayarak gözaltına aldı. Tavuklarına saldırdığı gerekçesiyle köpeği öldürdüğünü ileri süren Ramazan C., polisteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü

----------

Ramazan C.'nin sağlık kontrolüne getirilmesi

Haber-Kamera: Tolga YANIK Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))

=============

Karabük'te istinat duvarı çöktü, 4 otomobilde hasar oluştu

Karabük'te, 5 katlı sitenin istinat duvarı çökmesi sonucu park halindeki 4 otomobilde hasar oluştu.

Olay, dün gece saatlerinde Karabük Mahallesi Sumru Sokak'ta meydana geldi. Altınyıldız Sitesi'nin yaklaşık 8 metre yükseklikteki taşla örülü istinat duvarının 14 metrelik bölümü büyük bir gürültüyle çökerken yolun bir kısmı da çöktü. Bu sırada yolda park halindeki üç otomobil aşağıya doğru sürüklendi, bir otomobilde askıda kaldı. Site sakinleri büyük korku ve panik yaşarken, şans eseri yaralanan olmadı. Polis ekipleri, güvenlik şeridi çekerek önlem aldı. Askıda kalan otomobil, halatla AFAD aracına bağlanarak sürüklenmesi önlendi. Site sakinleri, hasar oluşan otomobillerin vinç yardımıyla kaldırılmasını pencere ve balkonlarından izledi. Sokak, araç ve yayaların geçişlerine kapatıldı.

Sitenin yöneticisi Mehmet Bostancı, "Duvarımız normalde sağlamdı, bir şeyi yoktu. Üst sitedeki komşularımız araçlarını çekiyorlardı. Defalarca söyledik. Duvarın 8 metre yüksekliği var, araçların ağırlığı duvarımıza binmesin dedik. Şimdi başımıza bu geldi. Allah'tan gece geldi, gündüz gelseydi daha büyük tehlike olurdu. Buna şükür. Cana bir şey gelmedi." dedi.

Ankara'dan annesine ziyarete gelen Sedat Keskinci ise, "Bir anda gümleme sesi geldi. Pencereyi açıp baktığımda araçları gördüm ve polisi aradım. Dışarıya çıktığımda sokak insanlarla dolmuştu. Büyük ihtimalle toprak su yedikçe istinat duvarına binmiş, araçların ağırlığıyla da çökme oldu." diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------

-Sürüklenen araçlar

-Askıda kalan otomobilin halatla AFAD aracıyla tutulması

-Polisin incelemeleri -Araçların vinç yardımıyla kaldırılması

-Mehmet Bostancı röp

-Sedat Keskin röp

Süre: (05.14) Boyutu: (581 MB.)

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

===============

Pamukkale'de yarıyıl bereketi

Denizli'de, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan, beyaz travertenleriyle ünlü Pamukkale'de, yarıyıl tatili nedeniyle yoğunluk yaşanıyor. Türkiye'nin çeşitli illerinden tatil için bölgeye gelen yerli turistler, beyaz cenneti gezerken; otellerdeki doluluk oranının yüzde 100'e ulaştığı belirtildi.

Türkiye'nin en gözde turizm merkezlerinden Pamukkale, yarıyıl tatilinde yerli turistlerin akınına uğradı. Pamukkale ve Karahayıt'taki otellerde doluluk oranları yüzde 100'e ulaştı. Türkiye'nin çeşitli illerinden Pamukkale'ye gelen yerli turistler, otellerdeki termal havuzlara girdi, travertenlerde dolaşarak soğuk havada sıcak suyun keyfini çıkardı. Özellikle Pamukkale'yi hiç görmeyen çocuklar, yarıyıl tatilinde beyaz travertenlerin üzerinde yürümenin keyfini çıkardı.

BEYAZ CENNETE YERLİ TURİST AKINI

Antalya'dan ailesiyle birlikte Pamukkale'ye gelen Ekrem Ergin, "Çocuklarımızı karnesini ödüllendirmek için Pamukkale'ye getirdik. Pamukkale çok güzel, travertenler üzerinde sıcak suyun keyfini çıkardılar. Dünyada eşi bulunmayan bir yer" dedi. Ankara'dan ailesinin karne hediyesi olarak kentte geldiğini belirten lise öğrencisi Sena Karaduman, "Pamukkale'ye ilk kez geliyorum, travertenleri gezdim, üzerinde yürüdüm, harika bir histi, travertenler pamuk gibiydi" dedi. Yarıyıl tatilini fırsat bilerek Pamukkale'ye geldiğini ifade eden öğretmen Fen Bilimleri Öğretmeni Sümeyra Özgün, "İlk kez geliyorum. Gerçekten çok güzel. Öğretmen arkadaşlarımızla geldik. Çok beğendim. Öğrencilerimizi de getireceğim. Doğal güzelliği olarak çok güzel bir yer" dedi.

Karahayıt'taki bir termal otelin genel müdürü Taner Ulutaşdemir ise, yarıyıl tatili nedeniyle otellerin yüzde 100 doluluk yaşadığını belirterek, "Otellerde yabancı turistlerin yanı sıra yerli turistlerde Pamukkale'ye gelmesiyle yoğun oluştu. Bundan özellikle turizmciler çok memnun. Misafirlerimiz özelikle termal havuzlardan faydalanıyor, masaj yaptırıyor, çocuklar içinde çeşitli aktiviteler yapılıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

Travertenlerden detay

Çocuklarıyla birlikte gezen ailelerden detay

Ekrem Ergin röp.

Öğrenci Sena Karaduman ile röp.

Sümeyra Özgün ile röp.

Otel müdürü Taner Ulutaşdemir ile röp.

Haber: Ramazan ÇETİN- Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

==================

Sazlı sözlü seçim çalışması

İzmir'de AK Parti'nin Konak'tan Belediye Başkan Adayı gösterdiği Melek Eroğlu (50), renkli bir seçim kampanyası yürütüyor. Kızı ve oğlunun eğitimlerine ara vererek seçim çalışmalarına katıldığı Eroğlu, seçmenle buluşmasında Ege türküleri söylüyor.

AK Parti, yerel seçimde İzmir'in ün büyük ilçelerinden Konak'ta partinin emektarlarından mimar Melek Eroğlu'nu aday gösterdi. Her seçim döneminde partinin mutfağında görev alarak adayların kamyanyalarını yönetip, stratejilerini belirleyen Melek Eroğlu, şimdi aday olarak sahada. Hukuk fakültesi son sınıfta okuyan kızı Büşra (21) ile endüstri mühendisliği bölümünden mezun olan ve yurt dışında yüksek lisans yapan ancak annesinin seçim çalışmasına katkı sunmak için Türkiye'ye dönen Burak (25) da seçim çalışmalarına katıldı. Spor yapmayı çok seven, müziğe de ilgisi olan Melek Eroğlu, zaman zaman seçmen için türkü de söylüyor. Eroğlu, aile desteğiyle moral bulduğunu belirterek, "Aile olmazsa olmaz. En büyük destekçim onlar. Eşim de destek veriyor. Alanda olmak zor. Gece yok, gündüz yok, onların desteği olmazsa, zor olur" dedi. Siyasetin yanı sıra şarkı söylemeyi de çok  sevdiğine dikkat çeken Eroğlu, seçmenle buluşmasında Ege türkülerini söylüyor. Bir partilinin gitarı eşliğinde 'İzmir'in kavakları' adlı türküyü seslendiren Eroğlu, şöyle dedi:

"Üniversite yıllarında müzikle uğraştım, o dönemden kalma. Şarkı söylemeyi seviyorum. Türküleri çok seviyorum. Türküleri gönülden hissetmek lazım, zaten gönülden hissettiğiniz zaman, dilden bir şeyler çıkıyor. Seçim esnasında da söylüyorum. Spordan hiç kopmadım. Hobilerim siyaset hayatına da yansıyor. Spor yapmanın faydalarını seçim alanlarında da görüyorum."

Kadın olarak seçim çalışması yapmanın zor olmadığını söyleyen Eroğlu, "Kadın olarak bizi ayırmaları çok mantıklı değil. Kadın olarak bizi ayrı bir kategoride bulundurmalarını istemiyorum. Biz bilgi ve birikimimizle buralardayız" dedi.

'HERKESİN SIKINTISI ORTAK'

Konak'ın 2 bin 500 hektarlık çok geniş bir alandan oluştuğunu söyleyen Melek Eroğlu, şunları söyledi:

"Biz çalışmalarımıza başladık. Çalışmalarımızı yaparken Konak'ın çok kültürlülüğünü, çoğulculuğunu gördük. Ama herkesin ortak noktası hizmet alamadıkları yönünde. Göztepe'de de bulundum, Gültepe'de de, Ege mahallesinde de bulundum. Herkesin ortak sıkıntısı aynı. Yeteri kadar, hak ettikleri değeri alamadıklarından bahsediyorlar. 21'inci yüzyılda bir insanın, 'kapalı pazar yeri yok' demesi, beni üzülüyor, Aynı zamanda utanıyorum. Nasıl bir cevap vereceksiniz? Sahil kesimlerine iniyorsunuz, oranın sorunları daha farklı. Sürekli kaldırımlar yenileniyor, kaldırılıyor. Başka bir işleri yok. Roman vatandaşların olduğu mahallelere gidiyoruz, orada hiç bir çalışma yapılmamış."

'KONAK'I CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ'

Her bölgenin kendine özgü sorunlarının bulunduğunu kaydeden Melek Eroğlu, şöyle devam etti:

"Sorunlar var ama çözülmeyecek sorunlar değil. Yapmadığımız işler de değil.ö Seçim bölgesine dair hayallerini anlatan Eroğlu, şöyle konuştu: "Burayı kültür ve tarih ile sanat, ekonomi alanında cazibe merkezi haline getirmek istiyorum. Limandaki turisti Basmane'ye kadar sokabilmeliyiz, buranın güzelliğini gösterebilmeliyiz. Kemeraltı'nı saat 17.00'de kapanan bir yer değil, geceye kadar yaşayan bir mekan haline getirmemiz lazım. Bunlar yapılmayacak şeyler değil. Projelerimiz hazır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-AK Parti Konak Belediye Başkan adayı Melek Eroğlu'nun seçim çalışmalarından görüntü

-Sahada çocukları ile çalışma yapması

-Melek Eroğlu ile röp.

-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

================

'Halter erkek sporu' diyenlere inat şampiyonluk istiyor

Ailesinin ilk zamanlar 'erkek sporu' diyerek antrenmana gitmesine izin vermediği, tanıdıklarının da 'Vücut güzelliğin bozulur' dediği Güllünaz Çoğul (18), halter sporu yapan kadınlara yönelik önyargıyı yıkmak için çıktığı podyumda şampiyonluklar hedefliyor.

Osmaniye'de 3 yıl önce haltere başlayan Güllünaz Çoğul'a, ailesi ilk zamanlar halterin erkek sporu olduğu düşüncesiyle izin vermedi. Antrenörünün desteği ve haltere ilgisinden dolayı ailesini spor yapmaya ikna eden Güllünaz Çoğul, ilk yılında il birinciliği kazandı. İkinci yılında Türkiye şampiyonalarına katılan Güllünaz Çoğul, dördüncülük ve üçüncülük elde etti. Spor kariyerini daha bilinçli sürdürme düşüncesiyle Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi'ni kazanan Güllünaz Çoğul, Antalya'ya yerleşti. Spor Yöneticiliği birinci sınıf öğrencisi Güllünaz Çoğul, eğitimiyle spor kariyerinde başarıya ulaşma düşüncesiyle hedeflerini büyüttü.

'HALTER VÜCUT GÜZELLİĞİNİ BOZAR' ELEŞTİRİLERİ HIRSLANDIRDI

Başarılarıyla ailesini gururlandıran Güllünaz Çoğul, tanıdıklarının 'Halter sporu vücut güzelliğini bozar' eleştirilerine kulak asmayıp, daha da hırslanarak çalışmalarını sürdürdü. Antalya Spor Salonu'nda antrenör Ekrem Celil yönetiminde her gün antrenman yapan Güllünaz Çoğul, Mart ayında düzenlenecek Türkiye şampiyonası hazırlıklarına başladı. Sosyal yaşamındaki eğlenceli tavırlarını spor salonuna da taşıyan Güllünaz Çoğul, kendisini daha iyi hissetmek için makyaj yapıp, şans getirdiğine inandığı rujunu sürmeden halter kaldırmadığını anlattı.

'KADININ GÜCÜNÜ GÖSTERMEK İSTİYORUM'

Kadın sporcuların başarısıyla halterde adından söz ettirebileceğini vurgulayan Güllünaz Çoğul, "Kadının sporda yapamayacağı yoktur. Halteri erkek sporu görenlere inat bunu başarabileceğimi göstermek istiyorum. Gündelik hayatta da dış görünümüme özen gösteriyorum. Dışarıdan bakıldığında 'Halter mi yapıyorsun podyuma mı çıkacaksın' diyenler çok oluyor ama biz kadınlar podyuma çıkıp, sporu da yapabilecek kalitede sporcularız. Kadının gücünü göstermek istiyorum" diye konuştu.

'PODYUMA ÇIKMADAN MAKYAJ YAPIP, RUJUMU SÜRÜYORUM'

Yarışmada ya da antrenmanda halter kaldırmadan önce saçına makyajına özen gösterip, güzel görünmenin kendisini daha rahat hissettirdiğini dile getiren Güllünaz Çoğul, şunları söyledi:

"Yarışmaya çıktığımda makyajıma, saçıma dikkat ediyorum. Makyajı sadece gezmeye giderken değil, kadın sporcu olarak sporumuzu gerçekleştirirken de yapabiliriz. Halter sadece bedenle yapılan, fiziksel güç gerektiren bir spor değil. Ruhen ve psikolojik olarak insanın kendisini iyi hissetmesi gerekiyor. Ben piste çıkacağım zaman daha iyi hissetmek için makyaj yapıp kendime özen gösteriyorum. Bana şans getirdiğine inandığım rujumu sürüyorum. Çevremdeki insanlar makyaj yapmamı bazen yadırgıyor. Kadınların bir kimliğe bürünmesini istiyorlar ama tam tersine her şeyi başarabileceğimizi göstermek istiyorum."

'HEDEFİM DÜNYA ŞAMPİYONLUĞU'

Üç yıldır ilgilendiği halterde ilk 2 yılında ailesini zorlukla ikna ederek spor hayatına devam edebildiğine değinen Güllünaz Çoğul, " İl şampiyonluğum var. Türkiye dördüncülüğü, son olarak da geçen sene üçüncülük elde ettim. Şu an Akdeniz Üniversitesi'nde okuyorum. Hedefim Türkiye şampiyonluğunu kazanıp milli takımda yer almak. Her sporcu gibi benim de Avrupa ve dünya şampiyonasına katılma hedefim var. Dünya şampiyonluğu kazanarak ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

-Sporcunun sokuk yürüyüşü

-Sporcunun makyaj yapması

-Sporcunun halder salonun da antrenman yapması

-Sporcu ile röp

-Detaylar

472 MB// 3.55 SN HD

Haber: Tolga YILDIRIM- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

===============

Kadınların Oltu taşından ürettiği gümüş işlemeli tespihlere ilgi

Elazığ Karakoçan Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurulan kuyumculuk teknolojisi kursu atölyesine katılan kadınların, Oltu taşından ürettikleri gümüş işlemeli tespihler ilgi görüyor.

Karakoçan Halk Eğitim Merkezi, kadınların istihdamlarına yönelik 2016 yılında kurduğu kuyumculuk teknoloji kursundaki kadınlar, Oltu taşındın tespih üretiyor. Erzurum'dan getirilen Oltu taşlarını tespihe dönüştüren kadınlar hem ekonomik hem de sanatsal alanda önemli kazanımlar elde ediyor.

Karakoçan Halk Eğitim Merkezi, kuyumculuk teknolojisi öğretmeni Salih Tamar, kursta 12 kadının yer aldığını dile getirerek, tespih yapılması için tüm malzemeler Halk Eğitim Merkezi tarafından alındığını söyledi. Tamar, "Bu bölümü 2016'da açtık. Başlangıçta gümüşçülük üzerinde çalıştık. Bu yıl bir farklılık yapmak istedik, Oltu taşı üzerine gümüş işlemecilik çalışıyoruz. Malzemeyi Oltu taşını Erzurum'dan getiriyoruz. Kursiyerlerimiz Oltu taşını teşbih olarak tornadan geçirip, kesme yarma işlemlerini yapıyor. Bu alanda 12 kursiyerimiz var çalışıyor. Yapılan tespihlerin malzeme masraflarını biz karşılıyoruz. Yapılan teşbihler satılınca ücretini de kurs öğrencilerimize veriyoruz. Kadınlarımız hem maddi alanda destek alıyor, hem de meslek öğreniyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------

Kursa katılan kadınlardan

Tespihlerden görüntü

Röportajlar

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 431 MB 476 MB

Haber-Kamera: Nursel ŞENGEZER/KARAKOÇAN (Elazığ),

=============

MSKÜ'den patentli şampuanla bir ilk

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (KOZMER) üretilen şampuanın patenti alındı. Şampuanın kepeği ve saç dökülmesini önlediğini belirten KOZMER Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, "Patent bir projenin 10 yıl sonra gelebileceği noktadır. Bilimin ve endüstrinin kesişme noktasıdır" dedi.

MSKÜ bünyesinde Prof. Dr. Nazan Demir'in girişimiyle 5 yıl önce kurulan KOZMER, ilk ürün patentini, şampuan geliştirerek aldı. 2016 yılında Türk Patent Enstitüsü'ne yapılan başvuruya, 23 Temmuz 2018'te patent verildi. Patent süreci hakkında bilgi vererek yaptıkları çalışmalar hakkında konuşan KOZMER Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, "Bu patent çalışmamız, bir üniversite personelin saçındaki azalmayla ilgili deneme ürünümüz olup olmadığını sorması üzerine başlamıştır diyebiliriz. Bu konu pek çok kişiyi etkileyen bir sorun olup, dökülmeyle ilgiliydi. Bizim böyle bir ürünümüz yoktu. Temel hedef araştırması yapmak ve ürün geliştirmek amacıyla aylar süren uzun bir laboratuvar çalışmasından sonra bazı ürünlere ulaştık. Öncelikle kendimiz denedik. Biz de pozitif sonuçlar verdiğini görünce, ürününün optimizasyonuyla ilgili de 1 yıla yakın çalıştık. Daha sonra Teknoloji Transfer Ofisi üstünden sadece bu ürünle ilgili değil, bu süreçte yakaladığımız başka etken maddeler için de patent başvurusunda bulunduk" dedi.

Patentin önemine değinen Prof. Dr. Demir, "Patent, bir projenin 10 yıl sonra gelebileceği noktadır. Bilimin ve endüstrinin kesişme noktasıdır. Görünüşe göre sadece üniversitemizin değil, ülkemizin üniversite üzerinden alınan bu ilk şampuan patentinin önemi kavrayabilmek önemlidir. Üniversite bunu KOZMER üstünden kendisi de üretebilir ya da dünyanın en önemli şirketleri üstünden de üretebilir. Yeter ki önemi anlaşılsın" dedi.

Ekonomik getirisi nedeniyle şampuan üzerinde çalışma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Demir, bu tür ürünlerin çok büyük pazar payına sahip olduklarını kaydetti. Yeterli desteği göremediklerini de dile getiren Demir, bir patentin önemini hatırlatarak, "Patentler bir ülkenin gelişmişlik düzeyiyle doğrudan ilgilidir. Ekonomik kalkınmada önemli bir yere sahip olan patentli üretimde, Türkiye maalesef dünya liginde ilk 20'ye giremedi. Geçtiğimiz yıl tüm dünyada toplam 243 bin 500 patent başvurusu yapıldı. Türkiye yaptığı 1235'i başvuru ile patent liginde 21'inci sırada yer aldı. Bu sayılardan da görüldüğü üzere ülkemizin patentle ilgili hedeflerine bir an önce ulaşmak için çaba harcaması şarttır" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------

Prof. Dr. Nazan Demir'in laboratuvar çalışması

Prof. Dr. Nazan Demir röp.

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni -3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement