Elya Süleyman'ın Söyledikleri Kıvanç Verici"

22. Saraybosna Film Festivali'nde en iyi uzun metrajlı film seçilerek "Saraybosna'nın Kalbi" ödülüne layık görülen "Albüm" filminin yönetmeni Mehmet Can Mertoğlu, başarısının gururunu yaşıyor.

Evlat edinmeyi işlediği ilk uzun metrajlı filmi "Albüm" ile ödül kazanan yönetmen Mertoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evlat edinmenin sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada yaşanan bir durum olduğunu söyledi.

Mertoğlu, filmde ele aldığı ailenin hikayesinin Antalya'da başladığını kaydederek, " Arjantin'de de Yeni Zelanda'da da olabilirdi bu hikaye. Yani başka bir coğrafyada da geçebilirdi." dedi.

Çocukken, etrafında evlat edinilmiş insanlar olduğuna dikkati çeken genç yönetmen, şu bilgileri verdi:

"Onların bu durumu açığa çıktığı zaman çok ters reaksiyonlar ortaya çıktığını görürdüm. Nedense halen biyolojik ebeveyn olamamış ailelerin evlat edinmiş olmaları kusur gibi addediliyor. Eskiden daha da fazlaydı. Şu an Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu durumun değişmesi için çalışmalar yapıyor. Maalesef en üstten en alt sınıfa kadar, eğitim düzeyi de fark etmiyor... Ben de burada orta halli memur bir aileyi merceğime aldım. Bunlar da kendi biyolojik çocuklarıymış ve kendileri dünyaya getirmiş gibi hareket ediyorlar."

Mertoğlu, film öncesi pedagoglarla ve konunun uzmanlarıyla da görüştüğünü aktararak, "Gerek pedagoglarla, gerek diğer uzmanlarla konuşmamdan anladığım şey, bu olay er ya da geç ortaya çıkıyor. ya bir aile dostu ya da aileden biri tarafından ortaya çıkıyor ve çok kötü neticeler alıyor. Çok kötü, trajik hikayeler dinliyoruz. Ben de bununla ilgili bir film yaptım. Türkiye'de evlat edinen çok sayıda insan var. Bunu gizlemenin beyhude bir şey olduğunu ve uzmanlar yardımıyla söylenmesi gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Filme gösterilen ilgiden çok memnunum"

Saraybosna Film Festivali'nin önemine de değinen Mertoğlu, şöyle devam etti:

"Balkan ve Orta Avrupa coğrafyası için çok önemli bir festival. İlk kez geliyorum Saraybosna'ya ama bildiğim bir festivaldi. Her yıl iyi filmleri takip ettiğim bir yerdi. Şimdi buradayız ve ödüller kazandığımız için çok mutluyum tabii ki. Çok kıvanç verici. Yüzyıllar boyunca bir arada yaşadığımız insanların olduğu bir yer burası. O açıdan çok daha kıymetli buluyorum bu ödülü. Çok memnun ve mutluyum. Ödülden de ziyade, jüri başkanı Filistinli yönetmen Elya Süleyman'a çok hayranlık duyarım. Onun, bizim için söylediği sözler, gerçekten kıvanç verici.

Filmin çok evrensel teması olduğunu, benim de ümit vaat eden biri olduğumu söyledi. Bu açıdan da kıvanç duydum tabii ki 27 yaşında biri olarak."

Mertoğlu, sinemayı çok profesyonel bazlı yapmadığını vurgulayarak, "Çok fazla sinema izlerim ve izlediğim sinema genelde bu minvaldedir. Ona istinaden böyle bir şey yapmaya çalıştım. Ben bir filmin, farklı coğrafyalarda da aynı şekilde idrak edilebildiğinde anlamlı olduğunu düşünüyorum. Komedi filmleri veya ticari filmler sadece Türk insanını etkiler. Ben, ülkemizle ilgili bir konuyu, Şili'deki ya da farklı coğrafyalardaki bir insan izlediği zaman o da keyif alsın isterim. Onu yapmaya teşebbüs ettim sadece." ifadelerini kullandı.

Kendisine örnek aldığı yönetmenlerden de bahseden Mertoğlu, "Filistin'den Elya Süleyman'ı hakikaten çok severim. İsveç'ten Roy Andersson, Romen sinemacılar Christi Puiu ve Corneliu Porumboiu'yu çok severim. Ülkemizden de Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu'nu çok severim." dedi.

Mertoğlu, filme ve kendisine gösterilen ilgiye şaşırdığını ve çok memnun olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Genelde tepkiler çok olumluydu. Açıkçası ben de mahcup oldum bu kadar olumlu yorum duyunca. Bosnalılar yolda çevirdi bizi, ne kadar eğlendiklerini ve güldüklerini anlattı. Mutlu oldum tabii, farklı katmanlardan insana filmin ulaşabilmiş olmasından. Çünkü bu film, hakikaten alıştığımız anlamda, kitleleri sürükleyebilecek bir film değil. Daha ağır bir film aslında ve o açıdan bunu işitmek benim tabii ki hoşuma gitti."

Yapımcılığını Yoel Meranda'nın üstlendiği, Türkiye, Fransa ve Romanya ortak yapımı olan filmde, Şebnem Bozoklu ve Murat Kılıç baş rolleri paylaşıyor.