Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe davası"nda, aralarında 6 generalin de bulunduğu 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşması, tutuklu sanık Özkan Aydoğdu'nun çapraz sorgusuyla devam etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda görülen duruşmada, dönemin Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanı tutuklu sanık eski tuğgeneral Özkan Aydoğdu savunmasını tamamladı.
Aydoğdu, sözde "Sıkıyönetim Direktifi" emrinin doğuracağı hukuki sonucu bilmediğini ve bunu danışacağı bir personelinin de olmadığını öne sürdü.
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Cem Karaca, "Anayasal metinler basit yazılmış sözleşmelerdir. Sıkıyönetim emri, Anayasamızda belirtilmiştir. Bunun için üst düzey hukuk bilgisine ihtiyaç yok ki. Sıkıyönetim emrinin ne anlama geldiğini düşünemediniz mi? Bu durumu anlamanız için kaç kere sıkıyönetim direktifi almanız gerekiyor?" dedi.
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Aydoğdu ile Mahkeme Heyeti Başkanı Karaca arasında şu diyalog geçti:
Karaca: "Savunmanızda 'Sıkıyönetim Direktifi'ni aldığınızı, okuduğunuzu ve bunun hukuki sonucunu bilmediğinizi söylediniz. Bununla neyi kastediyorsunuz?"
Aydoğdu: "Emri görünce şaşırdım. Yapacağım bir şey yoktu. Hayatımda ilk defa sıkı yönetim emri görüyordum."
Karaca: "Bu durumu anlamanız için kaç kere sıkıyönetim direktifi almanız gerekiyor? 3. Kolordu Komutanı Erdal Öztürk, sözde sıkıyönetim direktifini gördüğünde hemen birliğini arayarak askerleri kışlalarına girmesi konusunda emir veriyor. Siz ne yaptınız bu durumda?"
Aydoğdu: "Keşke, Erdal Paşa kadar tecrübem olsaydı."
Karaca: "Siz de generalsiniz. 26 yıllık askersiniz. Bu tecrübe az mı?"
Aydoğdu: "Demek ki yeterli değilmiş."
Karaca: "Askeri birliklerin kışla dışına çıkmak için idari mülki amirden yani valilerden izin alması gerekiyor. Kiminle irtibat kurdunuz?"
Aydoğdu: "Evet valilik izni gerekiyor ama aynı zamanda kolordu komutanlığının da işbirliği de yasada geçiyor."
Karaca: "Birlikleri kışla dışına çıkartırken neden üstlerinize bilgi vermediniz. Neyi saklıyordunuz?"
Aydoğdu: "Bir şey saklamadım. Bana gelen emrin onlara da gittiğini düşündüm. Komutanlarımın beni aramamasından dolayı bilgilerinin olduğunu düşündüm."
Karaca: "Savunmanızda İstanbul'daki terör eylemlerini söylediniz. Siz hiç terör gerekçesiyle İstanbul'da zırhlı birliklerin çıkarıldığını, kara yollarını kapattığını gördünüz mü?"
Aydoğdu: "Artan terör faaliyetleri kapsamında alınmış bir önlemdi."
Karaca: Biz sadece 28 Şubat'ta zırhlı birliklerin şehirlerde kışla dışına çıktığını gördük. O zaman bastırılan bir terör eylemi olmamıştı.
Karaca: "13 Temmuz'da Uzay Şahin sizinle görüşmüş. Genelkurmay Başkanının işin içinde olduğunu söylediği için mi, yoksa 'paralel yapı'dan aldığınız emirle, onların verdiği motivasyonla mı bu girişime kalkıştınız?"
Aydoğdu: "Hiçbir saikle hareket etmedim. Tamamen askeri hiyerarşi içinde gerçekleşen faaliyetti."
Karaca: "Sizi neden "Yurtta Sulh Biziz" WhatsApp grubuna eklemişler?"
Aydoğdu: "Bilmiyorum, ekleyenlere sormak lazım. İnsanları"
Karaca: "Yakalasak soracağız."
Karaca: "Bu WhatsApp grubunda paylaşım yapmamışsınız. Mesaj atmamışsınız. 15 Temmuz akşamı Uzay Şahin ve Murat Yanık'ın sizin birliğinizde ve makam odanızda olmasından kaynaklanabilir mi? Zaten yazışmalar oradan yapıldı?"
Aydoğdu: "Ben o grubu sonradan gördüm. Herhangi bir şey yazmadım."
Karaca: "Peki birliğinize dışarıdan öğrenci bazı subaylar geliyor. Orası yol geçen hanı mı ki dışarıdan birileri gelip mühimmatları araçlara yükleyip birlik dışına çıkıyorlar?"
Aydoğdu: "Birliğime gelen subayları gördüm. Onlara birliğimi terk etmelerini söyledim. Çıkıp sonra tekrar girmişlerse benim suçum mu? Ne yapabilirim?"
Karaca: "Uzay Şahin, sizin odanızda ne arıyordu. Neden onu makam odanıza aldınız?"
Aydoğdu: "General adayı bir komutandı. Bunda bir beis görmedim."
Karaca: "Uzay Şahin sizin odanızda 11 emniyet müdür yardımcısını arıyor ve sözde 'Sıkıyönetim Direktifi'ni iletiyor. Ne diyeceksiniz?"
Aydoğdu: "Ben o sırada odamda değildim. Dışarıdaki birliklerimle ilgileniyordum."
Karaca: "Dışarıdaki birlikler' dediniz. Aklıma geldi. Şakir Çınar'la aranızda geçen telsiz konuşmasına ne diyeceksin?"
Aydoğdu: "Basın Geçin' meselesi… Ben o konuşmaları kabul etmiyorum. Şakir Çınar burada. Zannediyorum savunmasında anlatacaktır."
"Adil ve tarafsız yargılanıyorum"
Daha sonra sulh ceza hakimliği sorgusundaki ifadeleri okunan Aydoğdu, hakimlikte verdiği ifadeyi kabul etmediğini belirterek, "Yorgundum, yanlış ifadeler kurmuş olabilirim." dedi.
Savunmasına başladığı sırada adil yargılanmadığını öne süren Aydoğdu, daha sonra bu ifadesini, "Adil ve tarafsız yargılanıyorum. Buna diyecek bir şeyim yok. Sadece avukatımdan hukuki yardım alamadım." şeklinde değiştirdi.
Bir müşteki avukatının "Savunmanızda kandırıldığınızı söylediniz. Sizi kim kandırdı. Kandıranlar burada mı?" sorusuna Aydoğdu, "Burada sanıkların hiçbirini tanımıyorum. Bir tek Erdal Öztürk'ü tanırım onunla da görüşmedim. Bana herhangi bir emir vermedi. Ayrıca buradaki sanıkların hiçbiri benim komutanım değil." cevabını verdi.
Mahkeme heyeti, sanık Aydoğdu'nun çapraz sorgusuna devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
Son Dakika › Güncel › Fetö'nün İstanbul'daki 'Ana Darbe Davası' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?