Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Çalıştayı

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, "Ülkemizin temel stratejisi, Suriye'de istikrarın sağlanması ve bu insanların ülkelerine geri dönmesini temin etmektir." dedi.

Çataklı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) iş birliğinde, kentteki bir otelde düzenlenen Göç, Güvenlik ve Sosyal Uyum Akdeniz Bölgesel Üst Düzey Çalıştayı'nda, tarih boyunca çeşitli sebeplerle toplumların göç ettiğini, Amerika ve Avustralya kıtalarının göçlerle oluştuğunu söyledi.

Türk tarihinde de Orta Asya'dan göç olduğunu belirten Çataklı, "İnsanlar hep göç ettiler ve göç etmeye de devam ediyorlar. Göç bu hayatın bir parçası. Geçmişte vardı, şimdi var ve gelecekte de olacak." ifadesini kullandı.

Türkiye gibi 3 kıta ortasında bulunan bir ülkenin, göçle gelen insanlara daha fazla ev sahipliğini yaptığını vurgulayan Çataklı, şöyle konuştu:

"İki sebeple bu göç işinden kurtulma şansımız çok yok. Birincisi coğrafi konumumuz. Etrafımızdaki istikrarsızlıklar ve bunun sürekli tetiklediği bir hareketlilik var. İkincisi de bu sınırların çok ötesinde, bizim de sınırlarını tayin etme şansımız olmayan bir gönül coğrafyamız var. Bugün, Asya'nın çok uzak bir köşesinde bir Müslümanın başı derde girse, başını kaldırdığı zaman Türkiye'ye doğru bakıyor. Bosna'da, Kırım'da bir şey olunca Türkiye'ye bakıyor. Dolayısıyla bizim kendi siyasi irademizle de çok yönetebileceğimiz sınırlayabileceğimiz bir süreç değil bu. O yüzden bu gerçekle yaşayacağız."

"360 bin insan yurtlarına geri döndü"

Çataklı, Suriye'deki iç savaşın 2011'de başladığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Güncel rakamlarla 3,6 milyon Suriyeli geldi. Bir de bize gelip transit Batı'ya geçenler var. Bu süreçte ülkemiz, ekonomik sosyal birçok problemine rağmen fedakarlık göstererek bu insanları, misafir etti. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek koşullarda da bugüne getirdi. Ülkemiz sadece bunu da yapmadı. Suriye'de istikrarın sağlanmasıyla insanların oraya, tekrar yurtlarına dönebilmesi için her kademede girişimde bulundu. Onunla da yetinmedi, TSK önce Fırat Kalkanı, sonra Zeytin Dalı, son olarak da Barış Pınarı Harekatı'nı gerçekleştirerek istikrarlı bölgeler oluşturmak için mücadele etti. İlk 2 operasyonunun sonucunda 360 bin insan yurtlarına geri döndü. Ülkemizin temel stratejisi, Suriye'de istikrarın sağlanması ve bu insanların ülkelerine geri dönmesini temin etmektir."

"Bu göç dalgası sürecektir"

İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil, dünyanın çoğu bölgesinde göç dalgaları yaşandığını dile getirdi.

Göçün, tüm dünyanın sorunu olduğunun altını çizen Erdil, "Göç sadece bizim değil tüm dünyanın sorunu. 2017'de Birleşmiş Milletler rakamlarına göre 68 milyon insan yer değiştirdi. 2018'de 70 milyon, 2019 rakamı da bunun biraz daha üzerine çıkacak. Küreselleşmeyle, globalleşmeyle birlikte sınırlardaki duvarlar aşağı çekildikçe ve kalktıkça bu göç dalgası sürecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Adana Valisi Mahmut Demirtaş da kentte yaklaşık 240 bin Suriyeliye ev sahipliği yaptıklarını belirterek, "Misafirlerimizin ilimizde, huzur ve güven ortamında yaşamlarını sürdürmeleri için tüm çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz.

Dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de bu topraklarda huzur, güven, birlik ve beraberlik türkülerine hep birlikte eşlik edeceğiz. Bu kardeşliği bozmak, aramızda fitne ve fesat çıkarmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz ve kardeşliğimizi her şeyin üstünde tutacağız." ifadesini kullandı.