Görmez: "Coğrafyamızda Yaşanan Krizin Adını Doğru Koymak Gerekirse Bu Bir Medeniyet Krizidir"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'İn gelişi ve tokalaşması

İftar programına katılanlardan detaylar

Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadirov'un konuşması

Mohamed El Fatah Naciri'nin konuşması

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in konuşması Diyanet İşleri Başkanı Görmez:

"Coğrafyamızda yaşanan krizin adını doğru koymak gerekirse bu bir medeniyet krizidir"

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Coğrafyamızda yaşanan krizin adını doğru koymak gerekirse bu bir medeniyet krizidir." dedi.

Bir otelde düzenlenen ve 50'ye yakın İslam ülkesinin büyükelçilerinin katıldığı iftar programında konuşan Görmez, geleneksel iftar davetine icabet ettikleri için misafirlerine teşekkürlerini iletti.

Dünyanın, yakın coğrafyanın ve İslam aleminin içinden geçtiği süreçleri, sadece bir terör ve şiddet krizi, sadece bir güvenlik krizi olarak değerlendirmenin yanlış olacağını belirten Görmez, "Yaşadığımız krizleri sadece Arap baharının getirdiği siyasi krizler olarak değerlendirmek, yahut bir dini problem, bir mezhep çatışması, bir Sünni-Şii veya Şii-Selefi ihtilafı olarak değerlendirmek eksik ve yanlış olur. Coğrafyamızda yaşanan krizin adını doğru koymak gerekirse bu bir medeniyet krizidir." diye konuştu.

Kuran-ı Kerim'in, tarih boyunca yeryüzüne rahmet ve adalet dağıtan bir medeniyetin kitabı olduğunu vurgulayan Görmez, "İlim, hikmet ve marifet yolunu terk etmeden, kitabı ve sünneti bu asrın idrakine yeniden takdim edebilmenin önemli olduğunu" vurguladı.

Kuran-ı Kerim'de Hadid ismini taşıyan bir sure olduğunu kaydeden Görmez,"(Hadid) demir demektir. Bu surede kitap, terazi ve demir birlikte geçmiş, Allah'ın peygamberlerle birlikte gönderdiği üç büyük nimet olarak belirtilmiştir.* dedi.

Kuran'da bu üç kavramın birlikte zikredilişinin içinden geçilen medeniyet krizini anlatmak bakımından önemli oluğunun altını çizen Görmez, "Zira mizan, yani adalet olmadığı zaman kitap demire, yani güce dönüşüp insanları öldürme aracına dönüşebilir. Kitap olmadığı zaman mizanın yegane belirleyicisi hadid yani güç olur. Adaletin gücü değil, gücün adaleti hakim olur." ifadelerini kullandı.

Görmez, "Mizanı kaybettiğimiz için demir, kitabı çiğniyor. Kaldı ki sahip olduğumuz demir kendi emeğimiz ile ürettiğimiz demir de değil. Başkalarının elimize verdiği demirlerle kitabı çiğniyoruz ve mizanı yok ediyoruz. Çare önce mizanı yani adaleti ayakta tutmaktır." dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının, her yıl ramazanda toplumun ihtiyaç duyduğu bir konuda farkındalık oluşturmak adına bir tema belirlediğine işaret eden Görmez, "Tüm kırık gönülleri yeniden imar etmek" ümidiyle bu sene de temayı "Gelin gönüller yapalım, bu ramazan ve her zaman" olarak belirlediklerini kaydetti.

Büyükelçiler de konuştu

Programda elçiler adına konuşan Özbekistan'ın Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadirov, şehitlere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diledi.

Kadirov, Türkiye'nin son 14 yıldır büyük atılımlar yaptığını, bu atılan adımlarda Diyanet İşleri Başkanlığının da önemli katkıları olduğunu söyledi. Kadirov, Başkan Görmez'e teşekkür etti.

Arap Devletleri Ligi Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Mohamed El Fatah Naciri ise dünyanın birçok sorunla boğuştuğunu, ramazanın tüm müslümanlara ve dünyaya umut aşıladığını belirtti.

Uluslararası toplum olarak dünyanın yaşadığı terör, göç, fakirlik ve cehalet gibi büyük sorunları çözmenin tüm insanlığın ortak sorumluluğu olduğunu belirten Naciri, "Türkiye geçtiğimiz aylarda İslam İşbirliği Teşkilatı ve Dünya İnsani Zirvesi olmak üzere iki önemli organizasyona ev sahipliği yaptı. Bu vesileyle tüm Müslüman ülkeler barış ve birliğin örneklerini vermeli." dedi.

İftar programına Pakistan, Suudi Arabistan, Endonezya, Katar ve Azerbaycan'ın Ankara büyükelçilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 50 ülkeden temsilcisi katıldı. İftarda ayrıca Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kudret Bülbül de hazır bulundu.