Grafikli - Kerkük'ün "Tartışmalı" Statüsü? - Son Dakika
Güncel

Grafikli - Kerkük'ün "Tartışmalı" Statüsü?

Irak'ın petrol zengini Kerkük kentinde "bayrak asma" tartışmasıyla başlayıp İl Meclisinin tek taraflı referandum kararıyla tırmanan krizin perde arkasında 14 yıldır çözülmeyip ihmal edilen sorunlar yatıyor.

04.04.2017 18:05

Irak'ın petrol zengini Kerkük kentinde "bayrak asma" tartışmasıyla başlayıp İl Meclisinin tek taraflı referandum kararıyla tırmanan krizin perde arkasında 14 yıldır çözülmeyip ihmal edilen sorunlar yatıyor.

Irak'ın Basra'dan sonra en büyük petrol rezervine sahip kenti Kerkük, çok kültürlü bir yapıya sahip. Kentte Türkmen, Arap, Kürt ve Süryaniler yaşıyor. Arapça, Kürtçe, Türkmence ve Süryanicenin resmi dil olduğu kentte yazışmalar için ise ağırlıklı olarak Arapça ve Kürtçe kullanılıyor.

Baas rejiminde "Araplaştırma" politikaları

Irak'ta Baas Partisi'nin 1968 yılında askeri darbe ile hükümeti ele geçirmesinden sonra Kerkük'te "Araplaştırma" politikaları başladı. Uzun zamana yayılan sistematik etnik temizlik politikasından Türkmenler ve Kürtler büyük zarar gördü.

Baas rejimi, 1972 yılında kentin ismini "Temim" olarak değiştirdi. Ardından Irak Petrol Şirketi'nde çalışan Türkmen ve Kürtler görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine dışarıdan getirilen Araplar yerleştirildi.

Kürt partileri, ABD işgali sonrası otorite boşluğundan yararlandı

Irak'ın 2003 yılında ABD tarafından işgalinin ardından ise Kürtlerin Kerkük'e dönüşü başladı. Bu dönemde yaşanan otorite boşluğunu fırsat bilen eski Irak Cumhurbaşkanı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreteri Celal Talabani ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) güçlerinin kentteki kontrol gücü arttı.

Kerkük, peyderpey silahlı Peşmergeler ve IKBY'den getirilen Kürt ailelerle dolduruldu. Şehirde bulunan Türkmenler ise silah gücüne sahip olmadığı için Kürt partilerin yaptığı "oldubitti siyasetine" dur diyemedi.

ABD işgali öncesi 850 bin kişinin yaşadığı Kerkük'ün nüfusu, 2003 sonrası KYB ve KDP'nin yaptırdığı gayrimeşru göçle Kürtler lehine artırıldı.

AA muhabirine konuşan IKBY Parlamentosu Irak Türkmen Cephesi Erbil Milletvekili Aydın Maruf, 2003 sonrasında Kerkük'ün demografik yapısının nasıl değiştirilmeye çalışıldığını şöyle anlattı:

"ABD'nin işgalinden sonra kentteki Kürt nüfus ciddi şekilde artırıldı. Kerkük'ün şimdiki nüfusu yaklaşık 1,5 milyon. Kerkük'e getirilen Kürtlerin hepsi kent halkından değildi. Birçoğu aslen Kerküklü değildi."- "14 yıldır emrivaki politikası"

Kürtlerin son 14 yıldır emrivaki politikası uyguladığının altını çizen Maruf, "Kentte çoğunluğu sağlayıp diğerlerini ezmeye çalışmak ve dayatma gücünü kullanmak doğru bir siyaset değil. Bugün bayrak kriziyle başlayıp referandumla devam eden sorun, yarın başka felaketler doğurur." uyarısında bulundu.

Kerkük'te 2003 yılında kısmen hakimiyeti ele geçiren ve giderek artıran Kürt partileri, özel teşviklerle yeni mahalleler oluşturarak Kürt nüfusun büyümesini sağladı. Türkmenlerin kadim yurdu Kerkük'ün demografik yapısı bu mahalle ve caddelere verilen Kürtçe isimlerle değiştirilmeye başlandı.

Kerkük'le ilgili siyasi hedeflerini gizlemeyen Kürt lider Talabani, 1992 yılında yaptığı açıklamada Kerkük'ün "Kürtlerin Kudüs'ü" olduğunu söylemişti.

Anayasaya göre Kerkük'ün statüsü

Irak'ta 2005'te yapılan anayasaya göre Kerkük, merkezi hükümet ile IKBY arasında "tartışmalı bölge" olarak gösteriliyor. Anayasanın 140. maddesinde Kerkük'ün geleceği için referanduma gidilmesi hükmü yer alıyor.

Bu maddeye göre, Saddam Hüseyin tarafından kentten zorla göç ettirilenler evlerine döndükten sonra nüfus sayımı yapılacak, ardından da Aralık 2007'de referanduma gidilecekti. Ancak çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı bu gerçekleştirilemedi.

Kerkük'teki mevcut güç durumu

Terör örgütü DEAŞ'ın 10 Haziran 2014 yılında ülkenin ikinci büyük kenti Musul'un yanı sıra Kerkük'ün Havice ilçesi, Salahaddin ve Enbar vilayetlerini ele geçirmesiyle, Irak ordusuna bağlı silahlı güçlerin kenti terk ederek kaçması üzerine Peşmerge Kerkük'e 30 bin asker sevk etmişti. O günden sonra kentin tüm güvenliği fiili olarak KYB ve KDP'li Peşmergelerin kontrolüne geçti.

DEAŞ'ın ortaya çıkmasıyla birlikte Irak ordusuna bağlı Kerkük'te görev yapan 12'nci Tugay, silahlarını terk ederek kentten kaçmıştı. Bu silahların bir kısmı DEAŞ'ın, büyük bölümü ise Kürt güçlerinin ele geçmişti.

Halen Musul'u DEAŞ'tan kurtarmakla meşgul Irak ordusunun son iki buçuk yıldır Kerkük genelinde askeri varlığı söz konusu değil. ABD tarafından geçen yıl eğitilip donatılan IKBY Peşmerge Bakanlığı'na bağlı iki bölük kentte görev yapıyor.

Irak'ın petrol üretiminin yüzde 40'ı Kerkük'ten

Tarihi kaynaklara göre Osmanlı toprakları içinde yer alan, daha sonra İngilizler tarafından işgal edilen Kerkük'te ilk kez 1937 yılında Irak Petrol Şirketi tarafından petrol çıkarılmaya başlandı. Irak petrolünü dünya piyasasına çıkarılması içinse 1977 yılında Kerkük- Ceyhan petrol boru hattı kuruldu.

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, Irak'ta mevcut petrol üretiminin yüzde 40'ı Kerkük'te gerçekleşiyor.

Kerkük İl Meclisi Enerji Komisyonu Üyesi Necat Hüseyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentteki petrol rezervinin tüm ülkenin yüzde 18'ine tekabül ettiğini söyledi.

Hüseyin, il sınırında toplam 5 petrol kuyusu olduğunu belirterek, 2014 yılından sonra kuyuların KYB ve KDP'nin kontrolüne geçtiğini ifade etti.

Kentteki kuyulardan çıkarılan petrol miktarına da değinen Hüseyin, "Kerkük'te günlük ortalama 450 bin varil petrol çıkarılıp, boru hatlarıyla ihraç ediliyor." dedi.

Türkiye'nin yanı sıra Kerkük petrollerinin İran'a taşınması için de Irak ve İran Petrol Bakanlığı arasında ortak bir mutabakat imzalandı. Bu ortak mutabakata göre Kerkük kuyularından çıkarılan ham petrolün petrol boru hatlarıyla İran'a ihraç edilmesi öngörülüyor.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Grafikli - Kerkük'ün 'Tartışmalı' Statüsü? - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement