Gül Heron Sorusunu Yanıtladı

CUMHURBAŞKANI Adbullah Gül, Cuma namazını Bebek Camii'nde kıldı. Damadı Mehmet Sarımermer'le geldiği camide Gül'ü, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın karşıladı. Cami çıkışında vatandaşların alkışlı sevgi gösterilerine el sallayarak karşılık veren Gül, gazetecilerin "Heron olayı" ile ilgili sorusuna, "Hiçbir şeyin üstünü kapatma diye bir şey söz konusu olamaz. Silahlı Kuvvetler soruşturma yapıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül cuma namazı sonrası cami çıkışında cemaatle bir süre sohbet edip, Pakistan'a yardım için hazırlanan kutuya bağış yaptı. Bir vatandaş yüksek sesle, "Sayın Cumhurbaşkanımız sizi çok seviyoruz" derken bir başkası da "Sayın Cumhurbaşkanım siz olmasaydınız şimdi ülkeyi çeteler yönetiyordu" diye bağırdı.

Gül, cami çıkışnda gazetecilerin "Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un veda ziyaretinde heron olayının" gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine şunları söyledi: "Olur mu. Genelkurmay Başkanımız yaşı dolayısıyla emekli oluyor onun için bugün bana vedaya gelecek. Bununla ilgili bir açıklama Genelkurmay tarafından yapılacak. Bu konularda kamuoyunda kafa karıştırıcı bir çok şey oluyor. Onunla ilgili açıklamalar yapılacak. Zaten herkes, Genelkurmay da biz de böyle bir olay olunca tabii ki herkes sorar. Silahlı Kuvvetler içinde de soruşturmalar yapılıyor. Hiçbir şeyin üstü kapatma diye bir şey söz konusu değil. Bununla ilgili açıklamalar yapılacak. Bunlar, yalnız çok teknik konulardır. O bakımdan onu beklerseniz daha iyi olacak."

PAKİSTAN BİZE YARDIM ETMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir gazetecinin "Pakistan'daki sel felaketiyle" ilgili görüşlerini sorması üzerine de şöyle dedi: "Pakistan'la ilgili bugün benim bir açıklamam olacak ama sorduğunuz için cevaplamak isterim. Pakistan, gerçekten Türkiye'nin çok candan dostu olan, kardeşi olan bir ülke. Öyle ki bütün uluslararası kuruluşlarda Türkiye ile Pakistan neredeyse gözü kapalı olarak birbirlerini desteklerler. Pakistan halkının Türk halkına olan duygusu, bağlılığı ve sevgisi tarihin derinliklerinde vardır. Neredeyse yüz yıl kadar önce Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, Balkan ve Kurtuluş savaşlarında İstanbul, Türkiye, Türk halkı çok büyük sıkıntılar çekerken, o zaman bugünkü Pakistan, Hindistan ve Bengaldeş'in bulunduğu yerlerde Türk kardeşlerine çok büyük yardımlar toplanmış ve Türkiye'ye ulaştırılmıştır. Bunların da değeri çok büyük olmuştur. Bu sevgi o günden bu güne devam eder.

ÇOK BÜYÜK BİR DOĞAL AFET

Maalesef bugün Pakistan çok büyük bir doğal afetle karşı karşıya. Hiç görülmemiş büyük bir sel felaketi. Milyonlarca on milyonlarca Pakistanlıyı çok zor duruma düşürmüş, evsiz, barksız, giyeceksiz ve içeceksiz kalmıştır. Memnuniyetle görüyorum ki sivil toplum kuruluşları, gazeteler, herkes büyük bir yardım kampanyası başlatmış vaziyette. Hatta Türk Silahlı Kuvvetleri de uçak gönderecek. Devletin diğer resmi kurumları, Başbakanlık. Burada sizin vasıtanızla halkımıza bir çağrıda bulunmak isterim. Böyle bir günde hele Ramazan gününde yardımlaşmanın, birbirini hatırlamanın en dorukta olduğu günlerde, uzakta da olsa Pakistanlı kardeşlerimize sahip çıkmalarını ve bu yardım kampanyalarına bütün Türk halkının katılması çağrısında burada bulunuyorum. İnanıyorum ki Türk halkı bunu yapacaktır. Sadece dost ve kardeş olduğumuz için değil insanlık icabı böyle bir felaket söz konusu olduğunda Türk halkı üstüne düşeni yapacaktır. Bunu biz iyi biliriz. Bir kaç gün önce büyük bir depremin yıldönümünü hep beraber hatırladık. O zaman da dünyanın dört bir yanından Türkiye'ye herkes koşmuştu. Büyük, küçük yardımlar yapmıştı. Doğal afetin ne olduğunu Türk halkı çok iyi bilir. İnanıyorum ki Pakistanlı kardeşlerine elinden gelen yardımı yapacaktır."

YARDIMIN BÜYÜĞÜ KÜÇÜĞÜ OLMAZ

Cumhurbaşkanı Gül'e cami çıkışında Pakistan için kurulan yardım sandığına ne kadar yardım yaptığı sorulunca da "Buradaki sembolik ama ben de şüphesiz kendi şahsım ve ailem olarak da bu yardımı yapıyoruz. Yardımlar biliyorsunuz herkes gönlünden geçtiğince yapar. Küçük, büyük olmaz. Bütün vatandaşlarımıza herkes kendi gücü nispetinde, gönlünden ne kopuyorsa onu yapacaktır muhakkak" diyerek yanıtladı. Gül, cami çıkışında da kendisini alkışlayan vatandaşlara el sallayarak karşılık verdi. Gül, Tarabya Köşkü'ne geçti.

Pınar ÇITAK KOYGUN - Mustafa KÜÇÜK- Yaşar KAÇMAZ - İSTANBUL DHA