Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "2011 seçimlerinde o söz verdiği kesimlerin bir kısmı, Sayın Kılıçdaroğlu'na inanarak bir miktar destek vermiş olsaydı CHP'nin oyu yüzde 26 olmazdı en az yüzde 36 olurdu. Kimse inanmadı, kimse destek vermedi. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu bu seçim öncesinde tekrar vaatlerine başladığı zaman ne yaptı biliyor musunuz? İbretlik bir hadise bu. Bunu götürdü notere tasdik ettirdi. Niye? Çünkü milletin kendi sözüne güvenmediğini bildiği için" dedi.
Bakan Canikli, Sinop'un Erfelek ve Gerze ilçelerinde vatandaşlara hitap etti.
7 Haziran Genel Seçimlerinin yaklaştığına işaret eden Canikli, millet iradesinin 7 Haziran'da yeniden ortaya çıkacağını söyledi.
Milletin yeni dönemde de kendisine kimin hizmet edeceğinin kararını bir kez daha vereceğini ifade eden Canikli, "Burada problem yok. Şimdi Türkiye'de seçim öncesi, seçim yaklaştığı zaman bazılarının içi kıpır kıpır oluyor. Bir hareketlenme başlıyor. Bazıları vaat piyasası oluşturuyor. Yani milletin seçim iradesini yönlendirmek amacıyla atışa başlıyorlar, atışa geçiyorlar. Maalesef Türk siyasetinde bu çok yaygın bir konu" diye konuştu.
Seçim vaatlerinin geçmiş dönemlerde de çok kullanılan yöntemlerden biri olduğunu söyleyen Canikli, sözlerine şöyle devam etti:
"Özellikle 2002 öncesi dönemlerde. Yine seçim geldi yine vaat yarışına başladılar ve piyasayı açtılar. Bu sene vaat piyasasını ilk önce Sayın Haydar Baş açtı. Asgari ücreti 3 bin lirayla açtı. Sonra diğerleri de Sayın Haydar Baş'ın açtığı yoldan devam ettiler. Madem o şunu veriyor, Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki, 'Ben de şunu veriyorum.' Sonra MHP piyasaya girdi, 'şunu veriyorum', HDP, Demirtaş girdi piyasaya, 'şunu veriyorum.' Fakat Haydar Baş altta kalır mı? 'Ben 3 bin olarak söylediğim asgari ücreti 5 bin liraya çıkartıyorum' dedi. Şimdi değerli hemşehrilerim bakın, bu konularda en başarılı siyasetçimiz Sayın Demirel geçmişte. Neden biliyor musunuz? Şimdi seçimde bu tür yarışlar başlayınca ben 5 vereceğim, ben 6 vereceğim, sen 7 vereceksin, öbürü 10 verecek. Bu hükmün sonu yok. Demirel akıllı adam, formülünü buluyor. 'Siz yarışın, siz arttırın, açık arttırmaya çıkarın, ona 5 vereceğim, buna 50 vereceğim, buna 100 vereceğim... En sonunda en yüksek kim verecekse ben ondan 5 fazlasını vereceğim' diyor ve kestirip atıyor. En çok kim verirse... Siyasi tarihimize geçmiş acı ama yaşanmış olaylar bunlar. İşin daha garibi ne biliyor musunuz? 2002'de bu tür desteksiz atışlar vaatler vardı. 2002'den sonra bunlar yok artık."
"İnandırıcılığın yoksa 50 tane notere götürüp tasdik ettirsen ne işe yarar""
Deniz Baykal'ın başkanlığı döneminde bu tür şeylerin olmadığını anlatan Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama Sayın Kılıçdaroğlu geldikten sonra tekrar piyasa eski haline döndü, atan atana, tutan tutana. Fakat 2011 seçimlerinde de Sayın Kılıçdaroğlu o kadar taahhütte bulundu ki emekliye söyledi, çalışana, çalışmayana, öğretmene, memura, çiftçiye... Kimi bulduysa 'ne istiyorsan veriyorum' dedi. Ama kimse inanmadı, neden biliyor musunuz ' 2011 seçimlerinde o söz verdiği kesimlerin bir kısmı, Sayın Kılıçdaroğlu'na inanarak bir miktar destek vermiş olsaydı CHP'nin oyu yüzde 26 olmazdı en az yüzde 36 olurdu. Kimse inanmadı, kimse destek vermedi. Onun için Sayın Kılıçdaroğlu bu seçim öncesinde tekrar vaatlerine başladığı zaman ne yaptı biliyor musunuz' İbretlik bir hadise bu. Bunu götürdü notere tasdik ettirdi. Niye? Çünkü milletin kendi sözüne güvenmediğini bildiği için. 'Siz bana güvenmiyorsunuz' diyor. '2011 seçimlerinde söz verdim inanmadınız bana, bu sefer notere götürüp tasdik ettiriyorum' diyor. Senin kredilibiten yoksa, senin inandırıcılığın yoksa 50 tane notere götürüp tastik ettirsen ne işe yarar?"
"Kılıçdaroğlu'nun noter tasdik olayı da Sayın Haydar Baş'tan kopya"
Kılıçdaroğlu'nun noter tasdik olayının Haydar Baş'tan kopya olduğunu ifade eden Bakan Canikli, Haydar Baş'ın Kılıçdaroğlu'na, "Bırakın beni kopya etmeyi, kendinize orijinal bir şeyler bulun. İlk defa noter tasdik olayını 2007 seçimlerinde ben uyguladım" dediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun "Ben Türkiye'nin en iyi hesap uzmanıyım" dediğini belirten Canikli, şunları kaydetti:
"O zaman şöyle bir gidelim mi SSK Genel Müdürlüğü dönemine. Hey gidi günler hey. Çalışma Bakanı Sayın Yaşar Okuyan, 'O dönemde emeklilerin maaşını ödeyemez duruma geldik' diyordu değerli hemşehrilerim. Hamdolsun 13 yılda buna benzer hiç bir sorunla karşılaştı mı emeklilerimiz ' Ama belki yeterli değil, hiçbir hükumetin vermediği kadar reel artış verdik enflasyonun üzerinde. 2002 yılında aldığınız maaşla ne kadar mazot, ne kadar peynir, et, kilogram olarak, miktar olarak ne kadar alıyordunuz, şimdi emekli maaşınızla ne kadar alıyorsunuz ' Bir karşılaştırmasını yapın lütfen. Şimdiki emekli maaşınızla çok daha iyi hizmet satın aldığınızı göreceksiniz. Yeterli mi' Elbette yeterli değil ama en ufak bir fırsat, imkan, kaynak buldukça emeklilerimize, fakir, fukaraya sosyal yardım olarak aktarıyoruz. Değerli hemşehrilerim bunlara aldanmayın. Bunların hesabının 7 Haziran günü sorulması gerekiyor. Siyaseten sorulması gerekiyor, sandıkta sorulması gerekiyor."
Kim samimi kim değil
7 Haziran'da Türkiye siyasi tarihinin önemli seçimlerinden bir tanesini daha gerçekleştireceklerini dile getiren Canikli, "Türkiye'nin milli gelirini artırabilecek, insanlarımızın taleplerini yerine getirebilecek kadrolar inşallah kazanır. Kadrolar göreve getirilir ve Türkiye hedeflerine doğru yürümeye devam eder" ifadesinde bulundu.
Bakan Canikli, şöyle konuştu:
"Biz de Türkiye'de muhalefet eskiden beri iddialarını insanlarımızı ikna edecek şekilde, etkili bir şekilde söylüyor. 'At izi, it izine karışıyor' diye bir tabir vardır. Herkes her şeyi söylüyor. Milletimizin kafasını adeta ütülüyorlar. Aklına gelen her türlü sözler veriliyor. Ama hangisi doğru, hangisi yanlış, hangisi gerçekten samimi, hangisi sadece seçim için oy almak için konuşuyor tespit etmek kolay değil. Çünkü bütün cazibelerini ortaya koyarak bunları söylüyorlar. Fakat seçim öncesinde kimin samimi olduğu, kimin olmadığını da mutlaka tespit etmemiz lazım, belirlememiz lazım, ortaya koymamız lazım değerli hemşehrilerim. Yoksa vereceğimiz karar Allah korusun yanlış olur. Kaç tane siyasi parti var bilmiyorum. Herkes farklı bir şey söylediğine göre, herkes taahütte bulunduğuna göre herkes kendisinin en iyi olduğunu söylediğine göre demek ki birileri doğruyu söylemiyor. O doğruyu söylemeyenleri bizim gün ışığına çıkartmamız lazım, ayıklamamız lazım. Biz sadece sizlere bu konuda daha doğru, daha sağlıklı bir karar verebilmeniz için bazı olayları anlatmaya çalışıyoruz, paylaşmaya çalışıyoruz."
Gerze ilçesinde yaptığı konuşmanın ardından bir iplik fabrikasını ziyaret eden Bakan Canikli, fabrikayı gezdikten sonra işçilerle sohbet etti.
Canikli, burada yaptığı konuşmada, CHP'nin Merkez Türkiye Projesi'ne işaret ederek, "Kılıçdaroğlu'nun yeni bir mega projesi olarak ortaya koyduğu bir proje var. İlgilenen var mı siyasetle ? Ama bir kısmınızın dikkatini çekmiş olabilir. 'Çok büyük mega proje, Türkiye'yi ayağa kaldıracak şahlandıracak proje' olarak pazarlamaya çalıştığı proje, 20 yıl boyunca ortaya çıkaracağı toplam iş imkanı 2 milyon 200 bin. 20 yılda 200 milyar dolar yatırım yapacak, 20 yılda 2 milyon 200 bin yeni iş imkanı ortaya çıkaracak. Tam bir iflas tablosu. Biz bir yılda, geçen yıl 2014 yılında 1,5 milyon insana iş bulduk yeni. Yani onun 'mega proje' dediğini biz iki yılda hallediyoruz, 20 yılda yapmayı hedefliyorlar. Düşünebiliyor musunuz" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?