Ilo 10. Avrupa Bölge Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Ilo 10. Avrupa Bölge Toplantısı

Başbakan Binali Yıldırım, "Bütün ülkelerin kaderi, şöyle böyle birbirine bağlı. Dolayısıyla sorunların çözümüne birlikte kafa yormak lazım, birlikte çare üretmek lazım.

02.10.2017 13:37

Başbakan Binali Yıldırım, "Bütün ülkelerin kaderi, şöyle böyle birbirine bağlı. Dolayısıyla sorunların çözümüne birlikte kafa yormak lazım, birlikte çare üretmek lazım. Belirli ön yargılarla kapıları kapatmak, bir ülkeyi tasnif dışı yapmak, başka ülkelerle iş tutmak, bölgesel barışa da küresel kardeşliğe de hiçbir katkı sağlamaz." dedi.

Başbakan Yıldırım, İstanbul'da bir otelde düzenlenen "Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 10. Avrupa Bölge Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, toplantı için İstanbul'un seçilmiş olmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Toplantı için gelen konukları İstanbul'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Yıldırım, son yıllarda bölgede önemli gelişmeler ve değişiklikler yaşandığını vurguladı.

Küresel ekonomik krizden bu yana başlayan değişim ve gelişmelerin, işveren, işçi ve ülkeler üzerinde kalıcı ve önemli etkileri olduğuna değinen Yıldırım, büyük ekonomik krizin başladığı 2008'den bu yana bölgedeki 51 ülkeden bir bölümünün bu krizi derinden yaşadığını, bazılarının ise daha az etkilendiğini ifade etti.

Bölgede yaşanan terör, iç çatışma, demografideki değişim, nüfus hareketleri, siyasi istikrarsızlıkların artarak bugünlere geldiğini dile getiren Yıldırım, Suriye'de yaşanan iç savaş yüzünden milyonlarca Suriyelinin yurtlarını terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.

Yaklaşık 3,5 milyon Suriyeliyi 6 yılı aşkın süredir Türkiye'de misafir ettiklerini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Biz canını kurtarmak isteyen, bunun için yollara düşen bu insanlara sahip çıktık, ekmeğimizi bölüştük, evimizi açtık, onlara her türlü sıcak ilgi ve alakayı sağladık. Bu, bizim kültürümüzde olan bir şey. Bu, bizim geçmişimizde olan bir şey. Ancak Türkiye, bütün bunları yaparken, dünyadan da sadece 'Türkiye iyi işler yapıyor, mültecilere, zordakilere yardım ediyor.' demekten daha fazlasını beklerdik. Maalesef Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere bütün dünya, bu gelişmeleri izlemekle yetindi ve Türkiye'nin sırtını sıvazlamakla yetindi."

"Türkiye büyük bir ülke"

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve imkanlarının da çok geniş olduğunu söyledi. Türkiye'nin insanlık adına yapılan bu işlerden hiçbir pişmanlık duymadığını ve yapmaya da devam edeceğini vurgulayan Yıldırım, son açıklanan uluslararası raporlara göre, dünya genelinde insani yardım açısından gayrisafi milli hasıladan ayırdığı pay bakımından Türkiye'nin, dünyada ABD'den sonra ikinci sırada geldiğini bildirdi.

2008'de başlayan küresel ekonomik krizin etkilerinin de henüz tam anlamıyla geçmediğinin altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Küresel büyüme son bir, iki yıl içinde az da olsa artış eğilimine girmiş olmakla beraber, yeni yeni küresel sorunlar kapımızı çalıyor. Öylesine derin bir kriz yaşadı ki dünya, maalesef birçok ülke iflasın eşiğine geldi. Türkiye, etrafında var olan iç savaş, kaos, kargaşaya rağmen ve üstüne üstlük bir darbe olayıyla karşı karşıya kalmış olmasına rağmen, bütün bu güçlüklerin üstesinden gelmeyi başarmış ve krizden itibaren büyümesinde hiçbir gerileme olmadan sürdürülebilir büyümeyi yakalamıştır. 2017'nin ilk yarısında yüzde 5 üzerinde büyüme sağladık. Bu, Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük büyümedir. OECD içerinde de yine en büyük ikinci büyümedir. 28 Avrupa Birliği ülkesinin toplam ortalama büyümesinin iki katından fazladır. Bunu nasıl sağladık? Bunu, kararlı bir şekilde, mali disiplinden taviz vermeden, hayata geçirdiğimiz ekonomi ve sosyal politikalarla bu krizin etkilerini en az şekilde hissederek bugünlere geldik. Bir anlamda Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, küresel kriz, Türkiye'yi teğet geçti."

"Türkiye'nin konumu çok özel"

Yıldırım, Türkiye'nin siyasi istikrarı, güçlü demokrasisi ve güvencesiyle sorunların üstesinden başarıyla geldiğini dile getirdi. İnsan ve toplum merkezli yaklaşımları, vatandaşlar ve çalışma hayatının bütün kesimleriyle ortak diyaloglarının toplumsal barışa ciddi katkı sağladığının altını çizen Yıldırım, "Büyük ekonomik kriz tabiatıyla sadece ekonomileri küçültmedi. Aynı zamanda iş piyasalarını da olumsuz etkiledi, istihdamı da olumsuz etkiledi. Bunun yanı sıra ekonomik ve sosyal hayatta da ciddi çalkantılar meydana getirdi." dedi.

Türkiye'nin bulunduğu konumunun da çok özel olduğuna değinen Yıldırım, ülkenin hem coğrafi hem de medeniyet ve kültür birikimi olarak Avrupa ile Asya arasında bir köprü görevi ifa ettiğini bildirdi. Yıldırım, "Bu öylesine bir görev ki medeniyetlerin çatışmasını önlediği gibi, medeniyetlerin buluşmasına da fırsat sağlıyor. Aynı zamanda doğu ile batı arasındaki, zaman zaman değişen hareketliliği, ekonomik geçirgenliği de bir ölçüde köprü vazifesiyle sağlamış oluyor." diye konuştu.

"Zenginlik noktaları artık batıdan doğuya göçüyor"

40 yıl öncesinde zenginliğin doğudan batıya doğru göç ettiğini de belirten Yıldırım, o yıllarda Anadolu topraklarının bu göçte köprü görevi gördüğünü dile getirdi.

Bugün bu durumun tersine döndüğünün altını çizen Yıldırım, gelişmiş batı ülkelerinin doygunluk seviyesine geldiğini, Uzak Doğu ülkelerinin dinamik bir şekilde büyümeye ve kalkınma hızını artırmaya başladığını bildirdi.

Bu sefer de zenginlik noktalarının batıdan doğuya doğru hareket ettiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bunu nereden anlıyoruz? Havacılık bunun en güzel örneği. 70'li yılların başında havacılık merkezi Amerika kıtasıydı, 80'li yıllarda Avrupa'nın batısı oldu, 90'lı yıllarda Avrupa'nın merkezi oldu ve içinde bulunduğumuz yıllarda da havacılığın merkezi bizim coğrafyamız oldu. Bu nedenledir ki Türkiye bugün, dünyanın en büyük havalimanını yapıyor, kapasite olarak. 200 milyon yolcu kapasiteli bir havaalanı inşa ediyoruz. Öyle bir ülkedesiniz ki 3 saat uçuşla 56 ülkeye ulaşabiliyorsunuz, 1,5 milyar insana ulaşabiliyorsunuz, 30 trilyon dolarlık bir ekonomik yıllık varlığın döndüğü bir ülkede bu toplantıyı gerçekleştiriyorsunuz. Küreselleşen dünyada artık hiçbir ülke, 'Sorunlarımızı biz kendimiz çözeriz, başkalarına ihtiyacımız yok.' deme şansına sahip değil. Bütün ülkelerin kaderi, şöyle böyle birbirine bağlı. Dolayısıyla sorunların çözümüne birlikte kafa yormak lazım, birlikte çare üretmek lazım. Belirli ön yargılarla kapıları kapatmak, bir ülkeyi tasnif dışı yapmak, başka ülkelerle iş tutmak, bölgesel barışa da küresel kardeşliğe de hiçbir katkı sağlamaz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Ilo 10. Avrupa Bölge Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement