İstanbul Üniversitesi (İÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulhamid el-Ani, Irak'taki güncel gelişmeleri değerlendirmek için öncelikle 2003'teki Amerikan işgali ve sonrasına bakmak gerektiğini söyledi.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün saldırılarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Iraklı akdemisyen Ani, "Uluslararası meşruiyet olmaksızın Irak'ı işgal eden ABD yönetiminin icraatları, uluslararası hukuka da aykırıydı. Anayasa ve eski kanunları ilga ederek yeni bir sistem kuran ABD, Irak ordusu ve emniyet birimlerini kaldırdı. Bunun yerine aralarında yıllarca İran'da eğitim görüp desteklenmiş milislerden, mezhepçi güçlerden oluşan yeni bir ordu oluşturuldu" değerlendirmesinde bulundu.
Mezhep temelinde bir nüfus sayımı olmamasına rağmen ABD'nin kendi tercihine göre bir kota sistemiyle siyasi süreci oluşturduğunu aktaran Ani, "Uluslararası kuruluşların sağlıklı bir denetimi olmaksızın, savaşın yaşandığı bir ortamda gerçek katılım olmadan, sahtekarlıklarla seçimler yapıldı. Milletvekili sayıları da Sünni bölgeler aleyhinde belirlenmişti. Tüm bu şartlar altında gelen hükümetleri, ABD ve uluslararası kamuoyu tanıdı. Bunlar, insan hakları ihlallerinde en korkunç işleri yaptı.Irak'taki güncel gelişmeleri değerlendirmek için öncelikle 2003'teki Amerikan işgali ve sonrasına bakmak gerekir" ifadelerini kullandı.
"Barışçıl gösteri düzenleyenler, çeşitli ithamlara maruz kaldı"
Irak'ta yaşanan çatışmaların arka planında, "Aralık 2012'de başlayan barışçıl halk gösterilerine" müdahale edilmesinin etkisinin de olduğunu savunan Ani, şöyle devam etti:
"Anbar, Bağdat, Selahaddin, Diyala, Kerkük ve Musul gibi şehirlerde toplanan milyonlarca Iraklı, 'gizli muhbirler eliyle şikayet edilenlerin sorgusuz sualsiz tutuklandığı ve insanların infaz edilmesine imkan tanıyan anti terör yasasının' kaldırılması, keyfi tutuklama ve baskıların sona erdirilmesi, binlerce masum mahkumun serbest bırakılması, mezhepçi ayrımcılığa son verilmesi talebinde bulunmuştu."
Bu gösterilere önde gelen alimler, aşiret liderleri, entelektüeller ve aktivistlerin yanı sıra çeşitli siyasiler, güneydeki "Şii aşiretleri" temsilen heyetler ve din adamlarının da katıldığını hatırlatan Ani, anayasal olarak verilmesi gereken bu haklar yerine getirilmediği gibi bu insanların çeşitli ithamlara maruz bırakıldığını belirtti.
"Sahada silahlanan aşiretler de var"
Iraklı gazeteci yazar Haris el-Ezdi ise bölgede IŞİD'in dışında silahlı aşiretlerin de bulunduğunu ifade etti.
"Maliki güçlerinin, halk gösterilerinin yapıldığı, şehirlere düzenlediği saldırılara, aşiretler meydan okudu" diyen Ezdi, Enbar'da şiddetli çatışmaların yaşandığı el-Mel'ab, et-Taaş, Ceziretul Halidiyye, es-Sicr, en-Nuaymiye ve Yusufiye gibi bölgelerin tamamında eylemleri bu grupların yürüttüğünü dile getirdi.
Musul'daki çatışmaların, "ordu birliklerinin aylardır Enbar'a düzenlediği operasyonların uzantısı" olduğunu savunan Ezdi, "Komşu ülkeler böylesi beklenmedik bir gelişme karşısında şoke oldu. Öyle ki ABD yönetimi dahi Maliki ordusunun çöküşü noktasında telaşa kapıldı" ifadesini kullandı.
IŞİD militanları ve bazı aşiret güçlerinin Irak'ın en büyük kentlerinden Musul ve Salahaddin vilayetinin merkez kenti Tikrit'in yanı sıra bölgedeki bazı kentlerde kontrolü ele geçirdiği açıklanmıştı. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Irak'taki Çatışmalar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?