İstanbul'da tedavi gören 84 yaşındaki Medine Doğan depremde yaşadıklarını anlattı Açıklaması

Kahramanmaraş merkezli depremlere Malatya'da kızıyla yakalanan, evlerindeki eşya ve duvarların üzerine devrilmesi nedeniyle kol ve bacaklarından yaralanan 84 yaşındaki Medine Doğan, apartmanda yaşayanların deprem olunca dışarıya çıktığını, kendisinin ise yaralandığı için yürüyemediğini, kollarından tutarak, kucaklayarak kendisini dışarıya çıkardıklarını söyledi.

"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri ağır hasar gören Medine Doğan, kızının yardımıyla 7 katlı binanın giriş katındaki evlerinden çıktı.

İlk depremde kol ve bacaklarından yaralanan Doğan, talebinin ardından bölgeden tahliye edilerek İstanbul'da yaşayan diğer kızı Nurgül Maluşaklı'nın yanına getirildi. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine başvuran Doğan, deprem sırasında aldığı yaralar ve yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları nedeniyle burada tedavi altına alındı.

Doğan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, deprem sırasında kızıyla uyanık olduklarını söyledi.

Üzerlerine yıkılan duvar ve eşyalardan kaçtıklarını anlatan Doğan, "Biz kapıya geldik, açılmadı. Kızım 'Anne nasıl açacağım ben bu kapıları?' dedi. Kapılar açılmıyordu. 'Vallahi bilmem.' dedim. Hemen nasıl ettiyse orada kapıyı açtı. Dışarısı toz toprak. Yuvarlandık, hep kendimizi kapımıza attık. Öbür kapıya atamadık." diye konuştu.

Doğan, bu sırada kızının apartmandaki diğer komşularına seslendiğini dile getirerek "Gürültüden 15 daire de aşağı indi. Onların adlarını çağırdı. Baktık, hepsi geldi. Ama ben artık yürüyemedim. Böyle tek elle kollarımı tuttular, beni kucakladılar, dışarı attılar. Hem kar yağıyor hem yağmur yağıyor." diye konuştu.

Kurtulduktan sonra İstanbul'a geldiğini anlatan Doğan, "Baktık olacak gibi değil, 'Ev de bark da kalsın, biz gidelim' dedik. Burada bir kızım var, 'Hadi Nurgül'e gidelim.' dedim. Her şey orada ortada kaldı. Kalsın, hiçbir şey gözümüze gelmedi." ifadelerini kullandı.

Depremden sadece eşinin tespihi ile kaçtı

Nurgül Maluşaklı da annesinin deprem gecesi evlerinden 20 yıl önce vefat eden eşinin tespihini alarak çıktığını söyledi.

Maluşaklı, "O zaten gece gündüz yanındaydı. Yatarken de o tespih hep elindeydi. Bileğine uyurken takar uyanınca yine eline alır. Onu asla bırakmaz." dedi.

İstanbul'da ikamet ettiğini ve yılın bazı dönemleri ailesini ziyaret etmek için Malatya'ya gittiğini dile getiren Maluşaklı, şunları kaydetti:

"Hepimiz şu anda depremzedeyiz. Benim ata ocağım gitti, baba ocağım gitti, hayallerim gitti, çocukluğum gitti. Benim babamın mezarı orada sahipsiz kaldı. Kardeşlerim her biri bir yana dağıldı, ailem dağıldı. Biz şu anda sadece nefes alıyoruz. Biz gülemiyoruz, yiyemiyoruz, uyuyamıyoruz. Buna inanıyorum ki Türkiye aynı durumda. Türkiye depremzede, sadece orada yaşayanlar depremzede değil."