Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bizim anayasa değişikliğinde temel argümanımız, siyasi istikrarsızlıkların önüne geçecek sürekli istikrar, vesayet organlarının tamamen ortadan kaldırıldığı, millet iradesine dayalı bir yönetim ve hızlı icraat yapmaya uygun bir yürütme organı. Aynı zamanda bizzat milletin doğrudan seçtiği ve onlar vasıtasıyla yasama çalışması yapılan bir Meclis ve o Meclisin denetlediği bir yürütme organı." dedi.
Kaynak, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
AA'nın Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana çok önemli görevler yaptığını, son yıllarda takip edilen ve referans alınan bir ajans haline geldiğini belirten Kaynak, çalışmalarda emeği geçenlere teşekkür etti.
"Anayasa değişikliği için referandum tarihinin önümüzdeki hafta belirlenmesi bekleniyor. Referandum için AK Parti nasıl bir kampanya stratejisiyle halkın karşısında olacak? Sizce seçmenler bu değişikliğe neden 'evet' demeli?" sorusu üzerine Kaynak, anayasa değişikliği kanunu için Meclis'te uzun bir mesai yapıldığını anımsattı. Kaynak, bu süre zarfında, muhalefet partisine mensup milletvekillerince yapılan tartışmaların slogandan öteye geçmediğini gördüklerini söyledi.
Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun redaksiyon ve yazım çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Kaynak, "Referandum, kanunun Cumhurbaşkanı'nca onayının ardından Resmi Gazete'de yayımlanmasını takip eden 60'ıncı günden sonraki ilk pazar yapılacak. Muhtemelen 9 ya da 16 Nisan olabilir. Her iki tarihte de ilgililer ve siyasi partiler için yeterli kampanya süreci var. Bugünden itibaren 70-75 gün var demektir. Zaten siyasi partiler, değişikliğin Anayasa Komisyonunda görüşülmesi ve TBMM Genel Kuruluna gelmesinin ardından argümanlarını söylemeye başladılar." diye konuştu.
Kaynak, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasa serüveninin 1876'da başladığını, 1921 Anayasası dışındaki anayasaların hep millet iradesi üzerine vesayet organları oluşturularak dizayn edildiğini aktardı.
"Mevcut anayasa krizler üretmeye müsait"
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile rahmetli Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'in bu anayasalara itiraz ettiklerini anlatan Kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mevcut anayasa krizler üretmeye müsait. Milletten yetki alan siyasi parti ya da siyasi partiye dayalı bir hükümet var parlamento içinden çıkan ancak mühendislik hareketleriyle onun yerine başka işler yapılabiliyor. Hatırlayın, 'Kumar borcu olmayan bilmem kaç milletvekili peşindeyim' diyenleri. Güneş Motel olaylarını hatırlayın. Parlamenter sistemdeki temel esas nedir? Millet, TBMM'yi seçecek, onun içinden güvenoyu alabilecek hükümet teşkil edecek ve bu genellikle milletin birinci parti yaptığı partinin genel başkanına verilecek bir görev. Ama biz 1995-1999 arası bir dönem yaşadık. Düşünün, sandıktan birinci parti çıkmış Refah Partisi'nin rahmetli genel başkanı Prof. Dr. Erbakan'a değil, Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a görev verildi. Sonrası daha ilginç. Doğru Yol Partisi kendisi içinden çökertildi. Milletten onay almayan, millet huzuruna çıkıp milletin desteğini almayan adını bile hatırlamadığımız şemsiye partisi ihdas oldu. Onunla da yetinilmedi tek başına bir bir şahsa, bağımsız seçilmiş Yalım Erez'e hükümet kurma görevi verildi. Hani burada millet iradesi?"
Kaynak, mevcut sistemin krizler doğurmaya müsait olduğunu, içinde bulunulan dönemde yüzyılın en önemli hadiselerinin yaşandığını dile getirdi.
"Millet iradesine dayalı bir yönetim"
Ortadoğu, Sudan, Somali ve Yemen ile Kafkaslar'da krizlerin olduğunu ifade eden Kaynak, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'nin yönetim sistemini artık tartışmaması gerekir. Halk, kendisini yönetsin diye kimi seçiyorsa o yönetecektir. Yine halk, kim kendisi adına yasa yapsın, yürütme organını, hükümeti denetlesin diyorsa o denetleyecektir. Bizim anayasa değişikliğinde temel argümanımız, siyasi istikrarsızlıkların önüne geçecek sürekli istikrar, vesayet organlarının tamamen ortadan kaldırıldığı, millet iradesine dayalı bir yönetim ve hızlı icraat yapmaya uygun bir yürütme organı. Aynı zamanda bizzat milletin doğrudan seçtiği ve onlar vasıtasıyla yasama çalışması yapılan bir Meclis ve o Meclisin denetlediği bir yürütme organı. Bunun dışında yargı ve gençlerle ilgili düzenlemeler var. Bunların her birinin kendi içinde mantığı var."
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye İstatistik Kurumunun, ülkenin nüfusunu ve ortalama yaşını açıkladığını, genç nüfusun Türkiye için zenginlik olduğunu, gençlere 18 yaşında seçme hakkını AK Parti iktidarlarının getirdiğini, şimdi de seçilme yaşını 18' indirdiklerini vurguladı.
"Değişiklikle zor şartlar getiriliyor"
Veysi Kaynak, avukatlık mesleğinden geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Kararların hepsinde, 'Karar veren Türk milleti adına x mahkemesi' yazar. Türk milleti adına bir mahkeme karar veriyorsa o mahkemenin tespiti ve yönetiminin Türk milletinin temsilcisi olan TBMM ve Türk milleti tarafından seçilen Cumhurbaşkanı tarafından teşkil edilmesi bu Anayasada var. Asla yargıya yürütmenin baskısı, tahkimi olmayacaktır. TBMM'nin de olmayacaktır. Kendi içinde düzenlemesi çok doğru yapılmıştır. Mesela, TBMM tarafından seçilecek 7 HSK üyesi, yeni adıyla Hakimler Savcılar Kurulu oldu. Kurul üyesi seçilmek için TBMM'de 3'te 2 oy almak gerekiyor. Zor şartlar getiriliyor. Sorumsuz bir cumhurbaşkanından sorumlu bir cumhurbaşkanına, milletin bizzat güvenoyunu verdiği bir hükümete yani parlamentoda güvenoyu değil, milletin seçimle güvenoyu verdiği bir cumhurbaşkanına ve yürütme organına kavuşacağız. Temel argüman, yönetimde sürekli istikrar, krizlerin asla bir daha geri gelmemesi ve hızlı icraat yapan bir hükümet değişikliği sistemi."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Kaynak Aa Editör Masası'na Konuk Oldu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?