Kck Davası'nda 5'inci Duruşma

Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında çoğunluğu avukatlardan oluşan 28'i tutuklu 50 sanık hakkında açılan davanın 5. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonunda görülen duruşmada, avukat Doğan Erbaş'ın da aralarında bulunduğu 28 tutuklu sanık ve 12 tutuksuz sanık da hazır bulundu.

BDP MİLLETVEKİLLERİ İZLEYİCİ OLARAK KATILDI

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve BDP İstanbul il Eş Başkanı Asiye kolçak da duruşmaya izleyici olarak katıldı. Sanıkları 150 avukat temsil ederken, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 25 avukat da gözlemci olarak katıldı. Öte yandan Almanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere'deki barolarda görev yapan 27 yabancı avukat da kendi ülkelerindeki avukatlık cübbeleriyle duruşmaya gözlemci olarak katıldığı görüldü.

"SANIK KÜRTÇE BEYANDA BULUNDU, ANLAŞILAMADI"

16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, savunmaların alınmasına devam edileceğini belirterek, tutuklu sanık Mizgin Irgat'ı kürsüye çağırdı. Sanık Irgat'ın Kürtçe konuşması üzerine, Mahkeme Başkanı Ekinci, "Sanık Kürtçe beyanda bulundu. Anlaşılamadı" şeklinde tutanaklara geçirdi. Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, "Savcılık ifaden doğru mu, nöbetçi mahkemede verdiğin ifade doğru mu, dosyada bulunan delillere bir diyeceğin var mı?" şeklindeki sorularına da sanık Irgat, kürtçe cevap verdi. Mahkeme Başkanı Ekici'de "Teşekkür ediyorum. Buyrun oturun" dedi.

KÜRTÇE TERCÜMAN TALEBİ REDDEDİLDİ

Tüm sanıkların avukatı Mehmet Emin Aktar da, "6 Kasım 2012 tarihinde görülen duruşma ve daha önceki duruşmalarda da benzer taleplerde bulunduk. Hiçbir meslektaşımın sorgusunu yapmadınız. Kürtçe tercüman talebimizi reddettiniz. Bugün de aynı şekilde Kürtçe savunmalar üzerine "Anlaşılamadı" dediniz. Sorguya bu şekilde devam edemezsiniz" dedi.

Avukat Aktar, anadilde savunmayla ilgili mecliste yasal düzenleme olduğunu ifade ederek, mahkemenin bu yasayı beklemeden tercüman bulundurarak savunmaları almasını, bu kabul edilmezse sadece tahliye taleplerine ilişkin beyanlara geçilmesini talep etti. Talebi reddeden Mahkeme Heyeti, daha önceden aynı taleplerle ilgili red yönünde bir karar verildiği, yeninden hüküm kurulmadığını belirtti. Savunma için kürsüye çağrılan diğer 4 sanık da Kürtçe savunma yapması üzerine, Mahkeme Başkanı Ekinci sanıklara teşekkür ederek yerine oturmasını istedi.

"BERAATİMİ İSTİYORUM"

Dava sanıklarından tutuksuz avukat Ümit Sisligün de üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, " İmralı'da bulunan TKPML davasından hükümlü müvekkillim Hakkı Alphan'ı görmek için 7 Nisan 2010'da adaya gittim. Müvekkilim Hakkı Alphan ile yaptığım görüşme Müvekkil-avukat görüşmesidir. Alphan ve diğer hükümlüler ile görüşülerek Abdullah Öcalan'a bilgi verildiği ve alındığı iddiası kabul edilemez. Benim müvekkilimle yaptığım görüşmeler kayıt altına alınmaktaydı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu. Sanık Sisligül ayrıca yurtdışına çıkış yasağınında kaldırılmasını talep etti.

İMRALI'YA NASIL GİDİLDİĞİNİ ANLATTI

İmralı Adasına nasıl gidildiğinin sorulması üzerine Sisligün, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na müvekkili ile görüşmek istediğini bildirdiğini, Asrın Hukuk Bürosu ile irtibata geçerek ortak dilekçeyle başvuru yapılmasının istendiğini söyledi. Sisligün,"Çarşamba ve cuma günleri görüş günüydü. Avukatların kiminle görüşeceği dilekçede yazılıyor. Dilekçe'nin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca kabul edilmesinin ardından, avukatlar olarak güvenlik gerekçesiyle tek araçla Mudanya'ya gittik. Jandarma aracılığıyla limana geçerek, oradan da 2,5 saat deniz yolculuğuyla İmralı'ya gittik. Yanımıza kalem kağıt almadık. Detaylı aramalardan geçiyorduk" dedi.

Mahkeme Heyeti duruşmaya ara verdi. - İstanbul/ Silivri