Kılıçdaroğlu(2): Haysiyet Cellatlarına İzin Vermeyeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyona ilişkin, "AKP Eskişehir'de yerel seçim kampanyasını başlattı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyona ilişkin, "AKP Eskişehir'de yerel seçim kampanyasını başlattı. O operasyonu başlatan savcı savcı değildir, AKP'nin memurudur" derken, "Yarın Eskişehir'e gideceğim. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı'nı ziyaret edeceğim. Haysiyet cellatlarına izin vermeyeceğiz biz" diye konuştu.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyonu değerlendirdi. AK Parti'yi sert sözlerle eleştiren CHP Genel Başkanı, "Buradaki iktidar farklı bir iktidar, devleti yönetmek için gelen değil, devleti ele geçirmek için gelen bir iktidar var" dedi.

-"AKP ESKİŞEHİR'DE YEREL SEÇİM KAMPANYASINI BAŞLATTI"-

Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Devlet baskıyla yönetilmez. AKP Eskişehir'de yerel seçim kampanyasını başlattı. Nasıl? Sabahın 6'sında operasyon yaparak Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ndeki pek çok bürokratı gözaltına alarak.

Yılmaz Büyükerşen kim ne derse desin Eskişehir'i bir dünya markası yapan kişidir. Sen o operasyonu yaparak bizim gözümüzü korkutacağını mı sanıyorsun. Hiç kimse endişe duymasın. Burada CHP Grubu'ndan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı'na onun bütün çalışanlarına yürekten sevgilerimizi saygılarımızı gönderiyoruz.

-"O OPERASYONU BAŞLATAN SAVCI, SAVCI DEĞİLDİR"-

Siz ne yapıyorsunuz CHP'ye karşı seçim kampanyanızı Eskişehir'de açıyorsunuz. ve bunun adına da devlet yönetimi diyorsunuz. O operasyonu başlatan savcı, savcı değildir, AKP'nin memurudur. Bir savcı kendisini memur konumuna düşürürse zaten orada adalet bitmiştir.

Kalkıyorsunuz oradaki belediye çalışanlarını nasıl itibarsızlaştırırız, nasıl seçim alırız, bunun hesabını yapıyorlar. İzmir'de ortaya koydukları bir oyunun benzerini Eskişehir'de yapmak istiyorlar. İzmir'de geri tepti, Eskişehir'de de geri tepecek.

Elbette ki soruşturma yapılabilir. Biz niye soruşturma yapıldı diye eleştirmiyoruz. Sabahın köründe niye baskın yapıyorsun. Sabahın köründe basıyorlar ama önceden medyaya haber veriyorlar. Bunların adalet anlayışı bu.

-"HAYSİYET CELLATLARINA İZİN VERMEYECEĞİZ"-

Yarın Eskişehir'e gideceğim. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı'nı ziyaret edeceğim. Haysiyet cellatlarına izin vermeyeceğiz biz.

Demokrasi ve özgürlük evet, baskıya hayır, zulme hayır, hukuksuzluğa hayır diyeceğiz. Keyfiliğe izin vermeyeceğiz. Eskişehir halkı Büyükşehir Belediyesinin yaptığı hizmetlerinin arkasındadır. Yılmaz Büyükerşen'e sonuna kadar sahip çıkmışlardır. Buradan bütün Eskişehirlilere saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum."

-HAZRETİ ALİ'NİN SÖZÜNÜ HATIRLATTI-

Hazreti Ali'nin, "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" dediğini anımsatan CHP Genel Başkanı, "Geldiğimiz noktaya bakın, Fatih Hilmioğlu. Bilgisini gençlere aktardı. İnsanları yetiştirdi. Aldılar onu hapse koydular, şimdi kanserle mücadele ediyor, neden? Mehmet Haberal yüzlerce kişiye karaciğer nakli yaptırdı, elleriyle hayata döndürdü, hapiste mi bu ülkeye daha çok yararı var yoksa ameliyathanede mi?" diye sordu.

-BAŞBAKAN'IN SÖZLERİNE YANIT VERDİ: "GÜNAYDIN BEYEFENDİ"-

Özel Yetkili Mahkemeler konusuna değinen ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir televizyon programında tutuklu askerler konusundaki konuşmasını hatırlatan CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:

"Özel yetkili mahkemelerini kaldırdınız da yerine ne getirdiniz? Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırdınız da davaları da kaldırdınız mı? Hayır. Bu davalara bakmaya devam ediliyor. Onun için söylüyorum bunlar siyasi infaz kurumlardır. Orada görev yapan yargıçlara da yargıç denmez, savcılara da savcı denmez. Ben bunları söylediğim zaman bir grup medya mensubu bizi darbeci olarak suçluyordu. Allah büyüktür diye biz de bir söz vardır. Bir değerli Türk büyüğümüz 25 Ocak 2013'te televizyon programına çıktı, bakın bu değerli Türk büyüğümüz ne buyurmuş, "bakın bunların içinde karacısı var, denizcisi var, şimdi bizim bu kadar fırkateynlerimiz, gemilerimiz yani neredeyse komuta kademesinde oralara gönderecek subayımız kalmıyor yani'. Günaydın beyefendi, yeni mi aklın başına geldi senin?

Devam ediyor. "Bazı medya organları TSK'ya çok haksız yere saldırının içerisine giriyor'. Günaydın beyefendi. Eleştiri yapanları darbeci olarak suçlayan sen değil miydin? O davaların savcılığını üstlenen sen değil miydin? Nasıl oluyor da bu kadar hızlı bir çark gündeme geliyor.

-"GÖZÜMÜZ AYDIN ARTIK BİR DARBECİMİZ DAHA VAR"-

Meşhur bir fıkramız vardı, adamın biri ölmüş öbür dünyaya gitmiş, bir duvar ve milyonlarca saat var. Sormuş saatler kime ait, herkesin bir saati var, yalan söylediği zaman saat hareket ediyor. Merak edip soruyor, bizim ülkemizde Recep Tayyip Erdoğan diye birisi vardı, onun saati de burada mı, onun saatini zebani cehennemde kullanıyor, üstelik vantilatör olarak.

Bu değerli Türk büyüğümüz, "çok daha ağır olan örgüt kurmaktan şimdi böyle bir şeyin delilleri kesinse ver hükmünü işini bitir ama elinde kesin hükümler yoksa sen yüzlerce subayı astsubayı örgüt elemanı olarak hele hele Genelkurmay Başkanını kalkar da bu şekilde değerlendirirsen silahlı kuvvetlerin moral değerlerini alt üst edersin, o zaman terörle nasıl mücadele edecek bu insanlar'. Günaydın beyefendi. Ben bundan 6 ay önce güvenlik güçlerinin moral değeri çok önemlidir, moral değerlere önem vereceğiz, arkadan bizi darbeci olarak suçlamışlardı. Gözümüz aydın artık bir darbecimiz daha var.

Bu mahkemeler olduğu sürece bu şikayetlerin arkası gelecektir, kesilmeyecektir. O mahkemeler adalet dağıtmıyor. O noktaya geldik ki mahkemeye talimat veren bile mahkemeden şikayet eder noktaya geldi.

-"SAYIN BAŞBAKAN'IN VİCDANI YENİ Mİ UYANDI, JETON YENİ Mİ DÜŞTÜ ONU BİLMİYORUM"-

Sistem yeniden ele alınıp hukukun üstünlüğü çerçevesinde yeniden değerlendirmek zorundayız. Tabii bunu söyleyen Sayın Başbakan'ın vicdanı yeni mi uyandı, jeton yeni mi düştü onu bilmiyorum ama geldiği nokta Türkiye açısından iyi bir nokta. Haksızlığı o da görüyor. Doğu Akdeniz'e Deniz Kuvvetlerini gönderemiyor artık.

-HSYK'YA YÜKLENDİ-

HSYK'yı eleştirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Arkasından bir bildiri yayınladılar. Siz bizi nasıl eleştirirsiniz diye. Eğer siz bizi eleştirmeyi her eleştiriden sonra görev sayıyorsanız yanlış adrestesiniz. Bu ülkenin başbakanı kalktı yargıya talimat verdik dedi, neden sesiniz çıkmadı sizin. Ben söyleyeyim talimat aldıkları için.

Alt alta yazın Silivri davalarında görev yapan yargıçların tamamı, tutukluluk kararına imza atanların tamamı terfi etmiştir, tutukluluk kararını ret edenlerin tamamı da alt görevlere atanmıştır. HSYK'ya sesleniyorum, bunların tesadüfü mü?

Sen önce yargıç olmanın gereğini yap, bağımsız olmanın gereğini yap, siyasi iktidarın çömezliğini yapma, söylediğimiz budur" dedi.

Başbakan'ın bir televizyon programında yaptığı konuşmaya işaret eden CHP Genel Başkanı, "Bu değerli Türk büyüğümüz yine aynı televizyon programında AB'den çıkalım Şanghay İşbirliği Örgütüne girelim, kime söylemiş, Rusya Devlet Başkanı Putin'e söylemiş. Geyik muhabbeti yapmıyorsunuz. Hangi gerekçeyle, kime danıştınız, Davutoğlu'yla kafa kafaya verip bu işin kararına mı vardınız. Eğer Şanghay İşbirliği Örgütüne girecekseniz, orası güvenlik açısından önemli bir örgüt, o zaman NATO'yu ne yapacaksınız, NATO'dan da herhalde çıkacaksınız" diye konuştu.

-BİRGÜL AYMAN GÜLER'E TEPKİ-

Bu arada grup toplantısından önce bir ziyaretçinin CHP'li Birgül Ayman Güler'e, "Seni değil, biz CHP'yi seviyoruz" demesi dikkat çekti. (ANKA/SON)

(MG/OE) - Ankara