KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu'ndan BM'ye Çağrı Açıklaması - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu'ndan BM'ye Çağrı Açıklaması

KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu\'ndan BM\'ye Çağrı Açıklaması
20.07.2012 11:23

Züleyha Karaman - KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türk tarafının kararlı ve yapıcı tutumuna rağmen Kıbrıs konusunda gelinen noktanın "hayal kırıklığı" olduğunu ifade ederek, Birleşmiş Milletler'e (BM), Rum tarafının müzakerelerde gösterdiği...

Züleyha Karaman - KKTC Cumhurbaşkanı Derviş

Eroğlu, Türk tarafının kararlı ve yapıcı tutumuna rağmen Kıbrıs konusunda gelinen

noktanın "hayal kırıklığı" olduğunu ifade ederek, Birleşmiş Milletler'e (BM), Rum

tarafının müzakerelerde gösterdiği tutum ile ilgili tespitleri, uluslararası

kamuoyu nezdinde de yapmasını isteyerek, "Müzakerelerin niçin, nerede tıkandığını

açık yüreklilikle ve dürüstçe açıklayınız" dedi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a, "Bize, baş başa görüşmelerde

söylediklerinizi cesaretle dünyaya da söyleyiniz" diye seslenen Eroğlu,

"Birleşmiş Milletlerin dürüstçe gerçekleri ortaya koyması, Kıbrıs'ta kalıcı

barışın tesisine hizmet edecektir" ifadesini kullandı.

20 Temmuz Barış ve Özgürülük Bayramı'nın 38. yılı nedeniyle Lefkoşa Dr.

Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen törende konuşan Eroğlu, halkın bayramını

kutlayarak, kutlamalara Türkiye'den katılan, Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı,

Hükümet ve Genelkurmay Başkanlığı ve siyasi partilerin temsilcilerine ve diğer

konuklara teşekkür etti.

-Ecevit, Erbakan, Denktaş ve Dr. Küçük'ü andı-

Konuşmasının başında, 13 Ocak 2012'de hayata veda eden, "Kıbrıs Türk

Kurtuluş mücadelesinin simge ismi" Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı büyük bir

saygı ile andığını belirten Eroğlu, şöyle konuştu:

"Kendisi Kıbrıs Türklerinin kalbinde hak ettiği şekilde ilelebet

yaşayacaktır. Mekanı Cennet olsun.

Aynı şekilde Barış Harekatı dönemi Anavatan Türkiye Başbakanı Sayın Bülent

Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan başta olmak üzere Barış

Harekatı'nın planlanmasını ve uygulanmasını sağlayan ancak şu anda aramızda

olmayan tüm komutanlarımızı, Mehmetçiklerimizi, Mücahitlerimizi rahmetle,

minnetle anıyorum."

Kıbrıs Türk halkının Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük ile diğer

Kıbrıs Türk toplumunun önde gelen mücadele isimlerini de rahmetle yad eden

Eroğlu, Kıbrıs Türkünün bugünlere kolay gelmediğini kaydetti.

20 Temmuz 1974 sonrası meydana gelen gerçekler temelinde, adil, kalıcı bir

anlaşma ve hak ettikleri yeri dünyada alma uğraşını anavatan Türkiye'nin tam

desteği ile sürdürdüklerini ifade eden Eroğlu, "O nedenle anavatan Türkiye

Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki

hükümete tüm anavatan Türkiye Devlet ve hükümet yetkililerine bizlere destek

veren partilere bu önemli günde bir kez daha halkımız adına teşekkür ediyorum"

dedi.

-"Dönüm noktası"-

20 Temmuz 1974'ün, Kıbrıs Türklerinin var oluş mücadelesinin dönüm noktası

olduğunu vurgulayan Eroğlu, Mehmetçik ve Mücahit'in omuz omuza Kıbrıs Türkünü

mutlak bir yok oluştan Mutlu Barış Harekatı ile kurtardığını kaydetti.

20 Temmuz'u doğuran nedenin, Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs'ı Yunan yapma

hayali olduğuna işaret eden Eroğlu, özetle şöyle devam etti:

-Makarios'un sözleri-

"20 Temmuz Barış Harekatı durduk yerde sırf bugünkü coğrafya ve siyasi durum

oluşsun diye gerçekleştirilmedi. 20 Temmuz Barış Harekatı Rum-Yunan ikilisinin

fiilen adayı Yunanistan'a bağlama adımlarının ardından yapıldı. 15 Temmuz 1974'te

Nikos Sampson liderliğindeki darbeciler, Yunan Cuntası'ndan aldıkları emirle

Kıbrıs'ta Elen Devletini ilan etmişlerdi.

Bakınız; canını darbecilerin elinden zor bela kurtaran Makarios, 19 Temmuz

1974 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde özetle şunları

söylemişti:

'Darbe, Yunanistan'daki askeri rejim tarafından planlanmış ve Rum Milli

Muhafız Ordusu (RMMO) yönetimindeki Yunanlı subaylar tarafından

gerçekleştirilmiştir.

Kesinlikle biliyorum ki, yasadışı EOKA-B'nin kökleri Yunanistan'dadır ve en

büyük destekçisi de, kaynağı da Yunanistan'dır.

Bu darbe RMMO'daki Yunanlı subayların ve personelin işidir. İttifak

Anlaşması çerçevesinde Kıbrıs'ta bulunan 950 kişilik Yunan kontenjanının da

Kıbrıs'a karşı girişilen bu saldırıda belirleyici bir rol oynadığının özellikle

altını çizmek isterim.

Bu, Kıbrıs Rumlarının bir iç meselesi değildir. Kıbrıslı Türkler de olumsuz

şekilde etkilenmiştir. Yunan Cuntasının darbesi bir işgaldir ve bunun

sonuçlarından Kıbrıs'ın bütün halkı, Türkler ve Rumlar acı çekmektedir.

Adada bulunan BM Barış gücü, bu askeri darbe koşullarında barışı koruma

görevinde etkili olmaz'."

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Makarios'un bu söylediklerinin, Kıbrıs'ta yaratılmaya

çalışılan oldu-bittinin, Ada'nın Yunan egemenliği altına alınmak istendiğinin ve

Barış Harekatı'nın aslında Kıbrıs Türkleri'ne değil Rumlar'a da güvenlik

getirdiğinin tarihi delilleri olduğunu vurguladı.

-Hayal kırıklığı-

Kıbrıs sorunun çözüm bulmayı amaçlayan müzakereler hakkında da bilgi veren

Eroğlu, gelinen durumun kendileri için hayal kırıklığı olduğunu belirtti.

Müzakerelerin son dört yıldır sürdüğünü, son iki yılını Cumhurbaşkanı olarak

kendisinin bizzat yürüttüğünü anlatan Eroğlu, "Müzakereler kapsamında beş tanesi

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un da katılımı ile gerçekleştirilen çok sayıda

toplantı yaptık.

Türk tarafı olarak masaya müzakere edilen bütün başlıklarda öneri kağıtları

götürdük. Mülkiyet gibi en zor bir başlıkta kapsamlı öneriler sunduk. Yönetim ve

Güç Paylaşımı Başlığı'nda son derece yapıcı davrandık. Diğer bütün başlıklarda

yakınlaşmalar sağlayacak şekilde azami gayret gösterdik. Çok taraflı bir

konferans toplanarak bir metin hazırlanması ve referandum öncesi son aşamanın

gerçekleşmesi konusunda çağrıda bulunduk. Türk tarafının kararlı ve yapıcı tutumu

ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından 'son oyun' tabiri dahi

kullanılmıştır. Ancak gelinen noktanın bizim için yarattığı hayal kırıklığını

ifade etmek durumundayım" dedi.

-BM'ye çağrı-

"Buradan Birleşmiş Milletlere bir çağrıda bulunmak istiyorum" diyen Eroğlu,

şöyle devam etti:

"Rum tarafının müzakerelerde gösterdiği tutum ile ilgili tespitleri,

uluslararası kamuoyu nezdinde de yapınız. Müzakerelerin niçin, nerede tıkandığını

açık yüreklilikle ve dürüstçe açıklayınız.

Birleşmiş Milletlerin dürüstçe gerçekleri ortaya koyması, Kıbrıs'ta kalıcı

barışın tesisine hizmet edecektir.

Bize, baş başa görüşmelerde söylediklerinizi cesaretle dünyaya da

söyleyiniz. Çok taraflı konferans niçin toplanamamıştır, izah ediniz."

-Bir çağrı da Avrupa Birliği'ne-

Avrupa Birliği'nde seslenen Eroğlu, "Verdiğiniz sözleri niçin tutmuyorsunuz?

Kıbrıs Türklerine verilen vaatlere ne olmuştur? Kıbrıs Türkleri mağdurdur; niçin

mağdur cezalandırılmaktadır" dedi.

Kıbrıs Rum yönetiminin, AB dönem "başkanı" olduğuna işaret eden Eroğlu, bu

durumun müzakerelere vereceği tahribatı en az düzeyde tutmak için azami gayret

gösterdiklerini, ancak bu durumun, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir barışın tesisini

daha da zorlaştırdığını vurguladı.

-"Yarım devletin sözde başkanlığı"-

1 Temmuz 2012 itibarı ile Avrupa Birliği'nin sekiz yıl önce yaptığı hatanın

katmerleştiğini kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:

"Yarım bir devletin, silah zoru ile Türk vatandaşlarını katletmeyi amaç

edinmiş hükümetinin sözde başkanlığı, Avrupa Birliği'ni kuran hayaller ve

ideallerle ne denli bağdaşabilir?

Türkçenin AB'nin resmi dillerinden biri olmasını engelleyen, Avrupa

Parlamentosu'nda Türkler için ayrılan sandalyeleri gasp etmekte hiçbir beis

görmeyen ve hepsinden önemlisi Kıbrıs Türklerinin cendere altında tutulması için

AB imkanlarını sonuna kadar kullanan, ambargo ve izolasyonların sürmesini

sağlayan Rum yönetiminin iyi niyetinden söz edebilmek mümkün değildir.

Herhalde böyle bir durumun oluşmasına sebep olan Avrupalı dostlarımız büyük

bir pişmanlık içindedirler; ancak bu pişmanlığın gelinen aşamada hiçbir değeri

yoktur."

-Başbakan Erdoğan'ın sözünü hatırlattı-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük

Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, "Haksızlıkların artık tahammül sınırlarını

zorladığı" şeklindeki sözlerini anımsatan Eroğlu, "Bir yıl sonra bugün,

'haksızlıkların artık tahammül sınırlarını aştığını' ifade etmek durumundayım.

Kıbrıs Türkleri hiçbir vicdani, ahlaki veya hukuki temeli olmayan ambargolar

altında ezilmektedir. Sporcularımız en temel haklarından mahrum bırakılmaktadır.

Dünya barış ve kardeşliğinin temsili Olimpiyat Oyunlarına dahi katılmamız

engellenmektedir" dedi.

On yıllar boyunca silahlı şiddete maruz kalan Kıbrıs Türklerinin şimdi de

yapısal şiddetin mağduru edildiğini kaydeden Eroğlu, "Önümüzdeki dönemde bu

haksızlıklara karşı sürdürdüğümüz kararlı mücadeleyi bir sonraki aşamaya

taşıyacağız" ifadesini kullandı.

-Ambargolara karşı mücadele birinci öncelik"-

Ambargo ve izolasyonlara karşı mücadelenin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Devleti'nin birinci önceliği olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Ama hiç bir endişeye

gerek yoktur; Rum tarafının bu tutumuna vereceğimiz yanıtlar günü geldikçe teker,

teker uygulamaya konulacaktır. Şunu bunu yapacağız demek yerine, yapmayı ve

açıklamayı tercih ediyoruz" dedi.

Kıbrıs Türklerinin egemen bir halk olarak varlığının inkar edilemeyeceğini

belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

"Bundan sonra kimse, Kıbrıs Türklerini yok edecek planları hayata geçiremez.

Kimse bizden kendi yönetimimizden vazgeçmemizi talep edemez.

Anavatan Türkiye ile birlikte dimdik ayaktayız. Kıbrıs Türklerinin güçlü

olması, Kıbrıs'ta kalıcı ve adil bir barışın sağlanmasının önünde engel değil,

bizzat böyle bir barışın en büyük garantisi olacaktır. Kıbrıs Türkleri

güçlendikçe barışa daha da yaklaşacağız. Bunun için büyük çaba göstermeye devam

edeceğiz. Ekonomik sorunlarımızı mutlaka aşacağız."

Türkiye'den Mart 2014'de gelecek suya elektrik enerjinin de ekleneceğini

ifade eden Eroğlu, bu noktada herkese görev düştüğünü, ev ödevlerini yapmayı

ihmal etmemeleri gerektiğini söyledi.

-Anadolu'ya selam-

Anadolu'ya selam gönderen Eroğlu, "Kahraman Türk milletinin ve büyük

Müslüman aleminin bir parçası olan Kıbrıs Türkleri, var oluş mücadelesinde

Anadolu insanının kendisine gösterdiği sevgi ve şefkate minnettardır. Kıbrıs

Türkünün arkasındaki en büyük güç, Anadolu insanının Milli Davaya olan inanç ve

bağlılığıdır. En zor anımızda, mutlak bir yok oluşla karşı karşıyayken 20 Temmuz

sabahı geldiniz; Kıbrıs Türkü ile birlikte insanlık onur ve haysiyetini de

kurtardınız" diye konuştu.

Hergün özgürlüğe uyandıkları vatan toprağında kendilerine bırakılan en

kutsal emanet olan hürriyetlerine sahip çıkmaya azim ve kararlılıkla devam

edeceklerini dile getiren Eroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı yolda ilerlemeye, Atatürk ilke ve

inkılaplarına ve Devletimize bağlılık ve sadakatle hizmet etmeye azmettik. Kıbrıs

Türkleri ile Anadolu insanı arasındaki bağ, elbette her türlü fitne ve fesadın

üstündedir.

Bu duygu ve düşüncelerle sevgili kardeşlerim 20 Temmuz Barış ve Özgürlük

Bayramınızı kutluyor ve hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum."

Muhabir: Züleyha Karaman

Yayıncı: Ömür Üzelce - LEFKOŞA

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu'ndan BM'ye Çağrı Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement