Lösemili Arkadaşlarına Dikkat Çekmek İçin Gece Hastanede Toplandılar

İzmir'de, lösemiye yakalanan Mustafa Abdurrahman Şimşek'in sesini duyurmak için gece yarısı hastane bahçesinde toplanan arkadaşları ve yakınları açıklamada bulundu. Türkiye'deki kemik iliği merkezlerinin yetersiz kaldığını belirterek, Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan AB destekli Türk- Kök projesinin bir an önce hayata geçmesini isteyen grup, "Kan verecek çok sayıda donör olmasına rağmen alacak merkez yok" diyerek tepki gösterdi.

Kemik iliği nakli için yapılacak bağışın önemi, 3 yaşındaki oğlu Atakan'a yazdığı mektupla Türkiye'yi ağlatan 29 yaşındaki Gamze Akbaş sayesinde bir süre önce yeniden gündeme geldi. Yurt dışından ilik bulunan Akbaş'la ilgili sevindirici haberler gelmesine rağmen ilik bekleyen çok sayıda hastanın sıkıntısı ise sürüyor. Bunlar arasında 25 yaşındaki Abdurrahman Şimşek de bulunuyor. 2004 yılında 17 yaşındayken 'Young sarkomu' denilen yumuşak doku kanserine yakalanan Mustafa Abdurrahman Şimşek, 2 yıl boyunca aralıksız kemoterapi ile radyotepi gördü. Bu hastalığı iyileşen Şimşek'in, yoğun tedavi nedeniyle, 2010 yılı Mart ayında, lösemiye yakalandığı ortaya çıktı. Gençliğini yaşayamayan okuduğu Anadolu Üniversitesi Maliye Bölümü'nü yarıda bırakan Şimşek, tekrar tedaviye alındı. İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde, kan değerlerinin yükselmesi için ağır bir tedavi gören Şimşek'in günden güne bitkin düşmesi başından bir an olsun ayrılmayan ev hanımı annesi Nurten Şimşek, astsubay baba Hüseyin Şimşek ile sevenlerini de derinden etkiledi.

Çok sayıdaki lösemi hastasının yaşadıklarına dikkat çekmek için Şimşek'in arkadaşları ve yakınları bu gece yarısı hastane bahçesinde biraraya geldi. Ellerinde, 'Sesimizi Duyun', 'Mustafa'yı senin kanın yaşatabilir', 'Mustafa için ilik Mustafa için iyilik' ve 'Hayat umutla başlar' yazan pankartlar taşıyan topluluk Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Servisi önünde açıklama yaptı.

"TÜRK- KÖK PROJESİ BİTMELİ"

Grup adına konuşan 30 yaşındaki Mine Sunman, ilik nakli için sırada bekleyen binlerce kişiye ulaşabilmek ve ulusal bir kimlik bankası oluşturabilmek amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından 2009 yılında 'Türk- Kök' adıyla Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi kurulduğunu söyledi. Summan, şöyle dedi:

"Bunun için yönetmelik yayınlanmış, bu sebeple Avrupa Birliği'nden 4 milyon Euro ödenek ayrılmıştır. Üç yıl önce başlatılan Türk- Kök projesi hala hayata geçirilebilmiş değildir. Türkiye'de gönüllü verici sayısı 37 bin civarındadır. Akraba dışı kemik iliği nakilleri yurtdışından temin edilmektedir. Bu durumda hastalar için zaman kaybına ülkemiz içinde daha fazla maliyete neden olmaktadır. Türk- Kök projesi artık proje olmaktan çıkmalı. hayat vermek için hayata geçmelidir."

MEVCUT 2 MERKEZ YETERSİZ KALMAKTA

Ankara'da ve İstanbul'da 2 ilik merkezi bulunduğunu belirten ve bunların yetersiz kaldığını anlatan Sunman, şöyle konuştu:

"İlik vericisi olmak isteyen yüzlerce kişi geri çevrilmektedir. Gönüllü verici var, ama ne yazık ki alıcı yoktur. İlik nakli bekleyenlerin zamanları yok. AB'nin de desteğini almış bir projenin 3 senedir devam etmesi nice projeler bitirmiş bir devlet için ayıptır. Sağlık oyalanmaya, bekletilmeye gelmeyecek şekilde hayati bir meseledir. İlik nakli bekleyenlerin umudu bitmeden Türk- Kök projesi bitmelidir."

AÇILACAK YENİ MERKEZLERLE YOĞUNLUK AZALACAK

İki merkezi dışında diğer hastanelerin gönüllü olarak bu işlemi yürüttüğünü söyleyen Sunman, şöyle devam etti:

"Eğer istemezlerse kan alımı yapmazlar. Yasal olarak böyle bir zamanı yok. Alınan kanlar da onlar tarafından kargo ile bu iki merkeze tahlil için gönderiliyor. Lösemi hastaları için önemli olan zaman. Kök hücre merkezleri artarsa insanların kargoyla kan örneklerini bu merkezlere gönderme zorunluluğu kalkacak. İzmir ve diğer şehirlerde oluşturulacak bu merkezlerde yakınlık nedeniyle zaman sorunu azalacak. Aktif olan 2 merkezdeki yoğunlukta bu merkezler sayesinde azalacak."

Topluluk üyeleri, çok sayıda kişinin Şimşek için başvuruda bulunmak için hazır olduğunu İstanbul'daki merkeze ilettiklerinde, merkez yetkililerinin kendilerine 'yeterli ekibimiz yok. Başvurunuzu alamayız' dediklerini dile getirdi.

BABA ŞİMŞEK: OĞLUM İNŞALLAH GENÇLİĞİNİ YAŞAR

Umutla bekleyişini sürdüren baba Hüseyin Şimşek, Mustafa Abdurrahman Şimşek'in kemoterapisinin bittiğini anlatırken, şöyle konuştu:

"Bunun bir yan etkisi olarak akciğerlerinin enfeksiyon kaptığını öğrendik. Bu nedenle şu an Mustafa'ya yoğun olarak antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Bu nedenle ilik nakli çok hayati ve bir an evvel yapılması gerekiyor. Bunun dışında yurtdışında da yapılan arama çalışması var. Umut ediyorum ki bu aramalar hızlandırılır, çünkü oğlumun artık kemoterapiye girmemesi gerekiyor. Çünkü sağlık durumu çok hassas bir dönemde. Bir an evvel ilik nakli yapılmasını ve hayata geri dönmesini bekliyorum. 17 yaşından beri oğlum gençliğini yaşayamadı. İşşallah bu süreç biterde oğlum hayata döner."

MUSTAFA: DUALARINIZI BEKLİYORUM

Sesini duyurmak için hastane bahçesine gelerek kendisine destek olan arkadaşlarına güçlükle kalktığı yatığından kalkıp pencere önünde el sallayan Mustafa Abdurrahman Şimşek, "Ayağa güçlükle kalkıyorum ama her zaman Allah'ın dediği olur. Sevenlerimin sayesinde buradan çıkacağım. Bir tek ben ilik beklemiyorum. Hastanede çok sayıda çocuk da var. Herkesin duyarlı olması gerekiyor bu konuda. Dualarınızı bekliyorum" dedi.

ANNE: BAŞKALARI BU ZORLUKLARI YAŞAMASIN

Oğlunun yanından ayrılmayan anne Nurten Şimşek, "8 senedir uğraşıyoruz. 2 senedir de ilik bekliyoruz. Büyüklerimizden kim ilgilenecekse birisinin. Birinin el atması gerekiyor. Bugün bizim başımızda, yarın başkasının da başına gelebilir. Bu nedenle birisi bu konu ile ilgilenmeli" dedi. - İzmir